Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesinde ürünleri vuran ’tuta absoluta’ isimli böceğin yanı sıra bilinçsiz ilaçlama ve çeşitli hastalıklar yüzünden tonlarca zeytin dalından toplandıktan sonra çöpe döküldü.
Seracılık ve açık tarımda Türkiye’de söz sahibi olan Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesinde yetişen zeytinlerin çoğu son hasat döneminde üreticiler tarafından çöpe döküldü. Zeytin ağaçlarına dadanan tuta isimli böcekler, önce meyvenin içine giriyor ardından da zeytini çürüterek döküyor. Tuta böceği, bilinçsiz ilaçlama ve hastalıklardan etkilenen sofralık zeytinin üretimindeki düşüş nedeniyle üreticiler, fiyatların artabileceği konusunda uyarıyor. Ayrıca bilinçsiz ilaçlamadan dolayı toprağında öldüğünü aktaran çoğu üretici zeytinciliği bırakmayı düşündüğünü söyledi. Hastalıklarla boğuşan zeytinin rekoltesinde de geçen yıla göre düşüş olması bekleniyor.
"Zeytinleri keselim, sera yapalım diye düşünüyoruz"
Konuyla ilgili Ahmet Ada isimli çiftçi tuta böceğini engelleyecek herhangi bir ilacın olmadığını ifade etti. Ada, "Tuta diye bir böcek var. Kış olmadığı zaman, kar yağmadığı zaman meyvelerin içine giriyor. Oradan kendine yuva yapıyor ve saklanıyor. Büyüdüğü zaman da meyveyi çürüterek dökülmesini sağlıyor. Mahsul yumuşuyor ve olmuyor. Bu sadece zeytinde değil diğerleri de böyle oluyor. Domateste de var, armutta da var. Sebzelerin ve meyvelerin baş düşmanı diyebiliriz. Bunun ilacı da yok. Değerlendirmiyoruz bunları. Çöp yani. Bir tonu geçkin döktük. Fiyatların tırmanmasındaki baş etken de budur. Çiftçiye de zarar olarak dönecek, kullanana da. Böyle giderse üretim de düşer. Biz bile şu anda bunları keselim, sera yapalım diye düşünüyoruz” dedi.
"Buranın toprakları hızla tükenmeye gidiyor"
AK Parti Sarıcakaya Belediye Başkan Adayı Hüseyin Çam ise, toprağa zarar vermeyen ilaçların kullanılması gerektiğini vurgulayarak, "Geleneksel bir ilaçlama var. Sadece zeytine özgü de değil. Diğer sebzelerde de var. Roka, maydanoz, tere ve domateste. Biz oradaki gramajı az geldi biraz daha atalım, biraz daha koyalım diyerek ilacın dozunu arttırıyoruz. Kendimiz hem gübrelemede hem de ilaçlamada bilinçsiz uygulama yapıyoruz. Aslında bunun eğitimleri de verildi ama geleneksel alışkanlıktan vazgeçemediğimiz için o yönde ilerliyor. Ticari üretime başladığımızdan bu tarafa tohum, hastalık ve ilaç döngüsüyle buranın toprakları hızla tükenmeye gidiyor. Topraktaki mikroorganizmalara zarar vermeyen ilaçlar var piyasada. Maliyet biraz artacak belki ama bunlara geçersek, toprağımızı kurtarırsak biz eski seviyemize geri döneriz. Bizim burada çok güzel domateslerimiz, şeftalilerimiz oluyordu. Artık hiç biri yetişmiyor" diye konuştu.