Glokom hastalığında kullanılan ilaçların, gözde tümör, kornea tabakasında yanma ve yırtılma gibi yan etkileri olduğu bildirildi. Bu ilaçlara alternatif olabilecek yeni ilaçların sentezlenmesi için DPÜ'lü bilim adamları harekete geçti. DPÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Metin Bülbül'ün başkanlığını yaptığı, aynı bölümden Yrd. Doç Dr. Rahmi Kasımoğulları ve Atatürk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. İrfan Küfrevioğlu'nun yardımcı araştırmacı olarak görev aldığı, "Yeni karbonik anhidraz inhibitörlerinin sentezi ve inhibisyon kinetiğinin incelenmesi" konulu çalışma bütün hızıyla sürüyor. TÜBİTAK'ın bu projeye 30 milyar destek sağladığı öğrenildi.
DPÜ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "Bu çalışmalarda önce glaucoma hastalığında aktive eden karbonik anhidraz enzimi, insan kanından saflaştırılacak, yeni sentezlenecek bileşiklerin bu enzim üzerinde aktivitesini durdurma etkileri araştırılacaktır. Enzimin aktivitesini azaltacak yeni bileşikler, glokom hastalığı için alternatif ilaçlar olarak kullanılabilecek. Projenin iki yıl içerisinde tamamlanması ve yan etkisi en az olan yeni bileşiklerin sentezlenmesi çalışmaları yürütülmektedir.
Göz içi basıncının yükselmesi ve buna bağlı olarak görme sinirinin zedelenmesiyle ortaya çıkan hastalık, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, ülkemizde de yaşlı kimseler arasında önemli bir körlük sebebi olarak biliniyor ve tehlike arz ediyor. Fakat tedaviye erken başlandığında, glokoma bağlı görme kaybı önlenebiliyor. Glokom hastalığının risk taşımasına sebep olan en önemli nokta; hastalık, görme ölçüsünü ağrısız olarak bozduğu için, hasta geç denilecek döneme kadar hastalığının farkına varamıyor ve körlük gerçekleşiyor. Glokom hastalığının en önemli risk faktörleri arasında şiddetli kansızlık, ani yaşanılan şoklar, yaş, miyop, aile içinde görülen glokom, göz yaralanmaları geliyor. Glokom hastalığının en iyi tespit yöntemi, düzenli göz muayenesi olmak" denildi.