UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Bergama’nın en önemli simgelerinden olan parşömen, bu işe gönül vermiş iki kadın öncülüğünde anavatanında üretilmeye devam ediyor. Hala geleneksel doğal yöntemlerle üretilen parşömen, gerektiği gibi işlendiğinde her iki yüzüne de yazılabilmesi, yırtılmaması, alev almaması, dayanıklılığı, hat ve tezhip sanatına uygunluğu, üstündeki yazıların okunduğunda gözü yormaması özellikleriyle dikkat çekiyor.Asıl mesleği restorasyon olan Demet Sağlam Tokbay, Anadolu’nun son kara tabağı olan İsmail Araç’ın yanında çırak olarak başladığı parşömen yolculuğunda kalfalık ve sonrasında geleneksel olarak düzenlenen peştamal töreni ile birlikte artık usta olarak parşömen üretiyor. Nesrin Ermiş ise Bergama Belediyesi UNESCO Dünya Mirası Ofisinde çalışıyor.Bulunuşu milattan önceye dayanan parşömenin öyküsü, uzun yıllar sonra ilk kez 2013 yılında tabak ustası İsmail Araç tarafından yeniden yazılmaya başlandı. Araç, kendisini Bergama aşığı olarak tanımlayan Macit Gönlügür ile birlikte işe büyük emek veriyor. Genelde oğlak derisinden yapılan parşömenin geleneksel yöntemlerle üretmesi için kolları sıvayan Araç ve Gönlügür’ün girişimleriyle başlatılan parşömen üretimi, şimdi her geçen gün daha büyük ilgi görüyor.Çırak olarak başladılarİsmail Araç’ın yanında 2007 yılında çırak olarak işe başlayan Demet Sağlam Tokbay, daha sonra kalfa oldu ve geçtiğimiz yıl Temmuz ayında düzenlenen geleneksel peştamal kuşanma töreni ile ustalık derecesine yükseldi. Asıl mesleği restorasyon olan Tokbay, "Arkeoloji Restorasyon mezunuyum. Uzun yıllar boyunca restorasyon üzerine çalışmalar yaptım İstanbul ve Bergama’da. 2005 yılında parşömen ile tanıştım. İsmail Amca ile tanıştıktan sonra onun yaptığı bu mesleği öğrenmeye merak saldım. 2007 yılında beraber çalışmaya başladık. Geçen seneye kadar kendime ait bir atölyem vardı. Orada hem üretim hem de desen tasarım olarak parşömen ile ilgili çalışmalar yapıyordum. İsmail Amca beni önce çırak olarak kabul etti, daha sonra kalfa oldum ve en son geçen yıl Temmuz ayında da geleneksel peştamal kuşanma töreni ile ustalık mertebesine eriştim. Halen devam ediyorum parşömen üretmeye. Şu anda İngiltere’de kalıyorum. Orada ustamdan öğrendiğim parşömen teknikleri ile aynı şekilde üretim yapmaya devam ediyorum. Maalesef şu anda ülkemizde antik dönem yapım teknikleri ile İsmail Amca, Nesrin ve benim dışımda yapan kimse yok. Bunun dışında birkaç firma var onlar da fabrikasyon parşömen üretim yapıyorlar" dedi.Türkiye’de parşömen kağıt kullanımının pek yaygın olmadığını belirten Tokbay, "İngiltere’de halen İngiliz Parlamentosu tüm kararlarını çift nüsha halinde parşömen kağıdı üzerine yazıyor. Oradaki kullanım amaçlarını ülkeme de taşımak istiyorum" diye konuştu.Bergama Belediyesi UNESCO Dünya Mirası Ofisinde çalışmayı sürdüren parşömen kalfası Nesrin Ermiş ise 2013 yılında parşömen üretimine başladı. Kendi hikayesini anlatan Ermiş, "İsmail Amcanın yanında bu işe çırak olarak başladım. İlk başlarda işim dolayısıyla çok fazla emek veremedim bu işe. Geçtiğimiz Temmuz ayında peştamal kuşanma töreninde İsmail Amca beni çırağı olarak kabul etti ve halen çırağıyım. Burada dedem ve anneannemin bahçesinde basit bir tabakhane kurdum ve İsmail Amca ile birlikte çalışmaya devam ediyorum. Ayrıca bu işi burada yapmamın bir önemli noktası daha var. Dedemin babası Tabak Yusuf eskiden burada tabaklık yaparmış. Şimdi eğer beni görüyorsa eminim mutlu oluyordur" ifadelerini kullandı.Son kara tabak ustası İsmail AraçDemet Sağlam Tokbay ve Nesrin Ermiş‘in ustası ve aynı zamanda Anadolu’nun son kara tabak ustası olan İsmail Araç, "Ben Bergamalıyım. 1953 yılında girdiğim tabaklık mesleğine hala devam etmekteyim. Çeşitli deriler işledim. Parşömen, kösele, vidala, zik deri, kuş derileri, yılan derisi. Bergama’da bu işi benden başka yapacak da yoktu. Yani zanaatımı sevdim, zanaatımdan çok memnunum. Allah bin bir bereket versin. Aşağı yukarıya 1953 yılında girdim ve hala devam ediyorum. Şimdi yanımda Demet var. 4–5 yıl beraber çalıştık. Onun haricinde Nesrin Ermiş var şimdi onu yetiştiriyorum. O da bayağı öğrendi. İnşallah Nesrin de bir iki aya kadar usta olacak" şeklinde konuştu.Öğrenciler parşömen atölyesindeEge Üniversitesi Bergama Yüksek Meslek Okulu Eser Koruma Bölümü Öğretim Görevlisi Arkeolog Dilek Öztürk Kınay, öğrencileri ile birlikte parşömen üretiminin yapıldığı atölyeyi ziyaret etti. Öğrenciler, burada parşömen ustalarından hem parşömenin tarihini, kullanım alanlarını öğrendi hem de nasıl yapıldığına tanık oldu.Kınay, "Mesleğim Arkeolog, arkeoloji dersleri veriyorum. Bugün buraya İsmail Amca, Demet Sağlam ve Nesrin Ermiş öncülüğünde parşömenin nasıl yapıldığını, ana yurdunda ve bu işi geleneklerine uygun olarak yapan kişilerden öğrenmek üzere bütün öğrencilerimiz ile birlikte geldik. Son derece verimli bir çalışma oldu. Bunun ana yurdunda çıkış noktasında, antik dönemin geleneklerine uygun olarak yaptıkları için kendilerine teşekkür ediyoruz ve biz büyük faydalar sağladık. Çok teşekkürler" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz