Spor Denince Türkiye’de Akla Ne Gelir?

Bu soruya çoğunluğun verdiği cevabın futbol olduğunu duyar gibiyim. Azınlık kesiminde basketbol ve diğer spor dallarını söyleceği aşikardır. Türkiye’de sporu sorguladığımızda yatırımın en büyüğünü futbola ve birazda basketbola yapmaktayız, ama başarı anlamında yapılan yatırımların karşılığını aldığımızı söyleyemeyiz. Oysa ki futbol ve basketbol haricinde o kadar önemli organizasyonların yapıldığı spor dalları varki,ülke olarak biz bu spor dallarına hiç eğilim görtermiyoruz. Sadece ara sıra atletizm’de, halter’de,güreş’te başarılı olan sporcularımız olursa,günü birlik tebriklerimizi yapar ve 1 hafta sonra unutur gideriz.

Yeni biten Avrupa atletizm şampiyonasında sadece 1 bronz madalya alarak madalya dalında 23. sırada kendimize yer bulduk. Biz neden bu spor dalında başarılı olamıyoruz? Neden sporcularımız bir başarı elde ettiğinde ya dopingli yada kendini bir sonraki şampiyonaya kendini iyi hazırlayamıyor? Asıl sorunu buralarda aramalıyız. Neden başarılı değiliz dediğimizde, alt yapının olmaması, eğitimin yetersiz olması, devletin destek vermemesi yada olası başarıda verilen ödülün sporcular tarafından yeterli görülerek ‘ben aldım alacağımı bundan sonrasında sırtım yere gelmez’ düşüncesi, devletin ve Türk halkının bu tür sporlara bakış açısı vb. bir çok nedenler sıralayabiliriz. Bütün bu sebepler haricinde, bence en büyük sorunumuz, ülke olarak  kendi yetiştirdiğimiz ya da devşirme olarak türkleştirdiğimiz sporculara, kendi mantalitemizi kabul ettirip (işin üçkağıt ve tembel tarafını öğreterek) yok etmemizdir. Nedense ülke olarak tam bir sporcu kıyım merkeziyiz. İşte bu aşamada bakış açımızı, devlet ve halk olarak değiştirerek, gerekli imkanların tanınması, profesyonelce sporcuların yetiştirilmesi, maddi destek verilmesi ve bence en önemlisi hangi dalda olursa olsun sporculara yaptığı işi sevdirmesi eninde sonunda kalıcı mutlak başarıyı ülkemize getireceğini düşünmekteyim.

Reklam
Reklam

Ben kendi şahsım adına yüzmede, atletizmde,teniste çocuklarımın kalıcı başarılar elde etmesini çok isterim. Çünkü bu dallarda efsaneleşmiş hiç bir ismimiz yok. Düşünsenize kendi çocuğunuz saydığım bu dallarda o kürsüye çıkarak ülkemizin marşını çaldırması, hangi anne babayı gururlandırmaz ve bu yaşanan muhteşem duyguyu dünyada satın alabilecek bir bedel varmıdır? Bence Hayır.

İşte bu yüzden sporseverlere soruyorum. Bu gurur tablosunu yaşamaya başlarsak;

ve ben size yine aynı soruyu  sorsam, spor denince Türkiye’de aklımıza artık ne gelir?