Yemeklere Yaptıkları Dokunuşlarla İlham Veren Başarı Hikâyeleri Yaratan 5 Kadın

Kadınlar; kendilerine biçilen rollerden sıyrılıp, yarattıkları harikalarla her gün, hepimize ilham vermeye devam ediyorlar. Sıfırdan başlayıp, yemeklere yaptıkları dokunuşlarla alanlarında öncü olmayan başaran kadınların ilham verici hikâyeleri, kadınların kendilerine biçilen rollere asla sığmayacaklarını kanıtlıyor.

Bekâr ve Kahraman Bir Anne: Ruth Fertel

Eşinden boşandıktan sonra çocuklarını üniversiteye gönderebilmek için daha fazla para kazanması gerektiğini fark eden Fertel, gazete ilanında gördüğü satılık bir restoranı almak için kolları sıvadı. Chris' Steak House adındaki bu restoranın kuruluş tarihinin kendi doğum günü olduğunu fark eden Ruth, bunu bir işaret olarak kabul edip bankacısının, avukatının ve arkadaşlarının başarısızlık uyarılarına aldırmadan evini ipotek ederek daha önce altı kere batmış olan restorana bütün birikimini korkusuzca yatırdı. İşe başladığı ilk anda ete ve restoranlara dair hiçbir şey bilmese de kısa zamanda kasaplığa kadar bütün detayları öğrendi ve beklenenden önce kâra geçerek New Orleans bölgesinin yükselen işletmeleri arasında yer almayı başardı. Ruth Fertel, kurduğu bu başarılı işletmedeki ekibini çalışkan ve güvenilir olarak nitelediği kendisi gibi bekâr annelerden kurarak başarısına diğer kadınları da ortak etti.

Reklam
Reklam

Dededen Toruna, Kölelikten Özgürlüğe İlham Veren Bir Hikâye: Edna Lewis

Azad edilmiş bir kölenin torunu olan Edna Lewis’in hikâyesi, 1940’larda, Manhattan’ın doğusunda açtığı Café Nicholson ile başladı. Siyahların toplumsal hayatta pek de huzur bulamadığı günlerde, yaptığı Güneyli yemekleri ve Afrika kökenli kadın bir şef olmasıyla kısa sürede efsane haline geldi. Edna Lewis, kısa sürede bohem bir mekân olarak ün salan Café Nicholson’da Marlon Brando, Howard Hughes, Salvador Dali, Eleanor Roosevelt ve Truman Capote gibi ünlüler için yemekler yapma şansı yakaladı. 2006 yılında aramızdan ayrılan Lewis’in hatırası adını taşıyan vakıfla yaşatılıyor.


Filipinler’den Beyaz Saray’a: Cristeta Comerford

Filipinler’de doğup büyüyen Comerford, lise eğitimini burada tamamladıktan sonra üniversite eğitimini yarıda bırakıp 23 yaşındayken Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti. Amerika ve Viyana’daki çeşitli restoranların mutfaklarında yıllarca çalıştıktan sonra 1995 yılında Beyaz Saray’a girerek burada Executive Chef pozisyonuna kadar yükselmeyi başardı. Bu önemli pozisyona gelen ilk kadın ve ilk azınlık olma şerefini elinde bulunduran Comerford, Michelle Obama ile kurduğu yakın ilişkiyle biliniyor. Beyaz Saray’daki Executive Chef pozisyonunu göçmen karşıtı söylemleriyle bilinen Trump döneminde de korur mu bilinmez, ancak dünyanın en etkili liderinin beslenmesi şimdilik 23 yaşında hayalleriyle Amerika’ya adım atmış bir göçmene emanet.

Reklam
Reklam

Sıfırdan Zirveye: Kat Cole

Üç kız kardeşin en büyüğü olan Cole, daha çocuk yaşta çeşitli sıkıntıları göğüslemek zorunda kalmış bir isim. Annesiyle babasının boşanmasından sonra gelen maddi sıkıntılar üç kız kardeşin çektiği zorlukları daha da arttırdı. Öyle ki annesi üç kız kardeşin beslenmesi için haftalık 10 dolardan fazla bütçe ayıramıyordu. Çaresiz durumdaki annenin kızlarına sunabileceği yemekler konserve gıda ve dondurulmuş lazanya ile sınırlıydı. Annesinin yaşadığı maddi zorluklara daha fazla kayıtsız kalamayan Cole, 16 yaşında henüz lise öğrencisiyken bir restoran zincirinde hostes olarak iş dünyasına adım attı. O günden bu yana, durmaksızın çalışmasının meyvelerini toplayan Cole, iş hayatındaki macerasına sektöründeki en genç CEO’lardan birisi olarak devam ediyor.


Yenilikçi Fikirleriyle Değer Yaratan Bir Kadın: Julia Stewart

Tıpkı meslektaşı Kat Cole gibi o da iş hayatına 16 yaşında girdiği restoran zincirinde hostes olarak başladı. CEO olmadan hemen önce bulunduğu başkanlık görevinde aldığı önemli kararlarla sürekli zarar eden ve hisseleri değer kaybeden şirketini kısa sürede ayağa kaldırdı. Restoranlardaki portakal sularının konsantre yerine gerçek meyveyle yapılmasından, servis edilen kahvelerin kalitesine kadar her detaya dokunarak ele aldığı kuruma değer katmayı başardı. Yeniliği titizlikle harmanlayan Julia Stewart, kariyerine CEO olarak devam ederken iş dünyasındaki kadınlara ilham vermeye devam ediyor.

Reklam
Reklam