AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme dair önemli değerlendirmeler yaptı.
Erdoğan'ın yaptığı açıklamalardan öne çıkan satır başları şu şekilde:
"Dün Ankara'dan Trablus'a giderken kaza kırıma uğrayan uçakta şehit olan Libya heyetine ve uçak mürettebatına Allah'tan rahmet diliyorum. Ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Gerekli tahkikat başlatılmıştır.
Aziz milletimizin üç aylarını tebrik ediyorum. Cenab-ı Allah'a sonsuz hamd ediyor. Rabbimden 11 ayın sultanı Ramazan'a da ulaştırmayı niyaz ediyorum.
Bizim derdimiz muhalefet gibi sadece kendi seçmenimize ulaşmak değildir, bizim derdimiz Türkiye'nin tamamına seslenmek, tamamını kucaklamak ve 86 milyonun tamamına hitap etmektir. Biz belli çevrelerin değil, tüm Türkiye'nin partisiyiz, 86 milyonun iktidarıyız.
Onlar kendi dertleriyle uğraşa dursun biz milletin derdiyle dertleneceğiz. Uygulamasını yakından takip edeceğim bu programa her bir arkadaşımın aktif katılımı rica ediyorum. Bacaları tutmayan evleri mutlaka bulmanızı, kapısını çalmanızı hepsini tek tek el uzatmanızı sizlerden özellikle istirham ediyorum. Bu bizim görevimizdir. Uzak yakın demeden her mahalleye gitmek, kime oy verdiğine bakmadan her sokağa erişmek AK Parti'nin siyaset anlayışının özüdür. Millete tavır alan bize saygısızlık etmiş, bize tavır almış demektir. Önceliğimiz vatandaşlarımızın gönlünü kazanmaktır.
11 Ekim'den beri Gazze'de ateşkes tehsis edilmiş olsa dahi İsrail'in enkaza çevirdiği yerleşim yerlerinde sıkıntılar hala devam ediyor. Havaların soğumasıyla Gazze halkının yükü daha da artmış durumda. Son 2 yılda Gazze'ye gönderdiğimiz yardım miktarı 105 bin tona yaklaştı. Türkiye olarak sinmeyeceğiz, susymayacağız, Gazze'yi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız.
Kahraman ecdadımız gibi sadece hakkın tarafında, haklının tarafındayız. Tarihimiz boyunca her zaman mazlumlar için bir eman yurdu olduk. Dinine diline bakmadan ezilene zulme ve katliama uğrayana kapımızı açtık. Bu dün böyleydi, bugün böyledir, yarın da asla değişmeyecektir.
İster Doğu Akdeniz ister Ege'de isterse başka bir yerde olsun biz ne hak yeriz ne de hakkımızı yediririz. Kıbrıs Türkü'nün hak ve çıkarlarının gasp edilmesine de müsaade etmeyiz. Anlaşmalar yapılabilir, sipariş sorularla mesajlar da verilebilir, bunların hiçbiri bizi bağlamaz. Elinde 70 binden fazla Filistinli kardeşimizin kanı olanların hadsizliklerinin bizim nazarımızda teneke tıngırtısından başka farkı yoktur. Oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz. Tahriklere kapılmadık kapılmayacağız.
Millete hizmet aşkımızı büyüterek coşkumuzu heyecanımızı çoğaltarak tüm Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. Bütün enerjimizi, yüreğimizi ortaya koymuş durumdayız. Türkiye büyüyor, güçleniyor küresel bir aktör olma hedefine sağlam adımlarla ilerliyor.
Komisyonun son eşiği de başarıyla aşacağına inanıyorum. Cumhur İttifakı olarak ilk günden itibaren çözüm odaklı yaklaşım benimsedik. Biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz. Bu sürece siyasi hesap zaviyesinden bakmıyoruz. Türkiye'nin önünde aralanan fırsat penceresini ardına kadar açıp ülkemizi terör belasından kurtarmanın gayretindeyiz. Bunu da şehitlerimizin ruhunu incitmeden, hatıralarına gölge düşürmeden yerine getirme çabasındayız. Ne bizim ne de Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin böyle bir girişim içinde bulunması düşünülemez. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz. Türkiye sonunda huzurun, kalkınmanın ve refahın olduğu bir yola girmiştir. Bu yolun sonuna kadar sabırla yürüyecektir.
Milletimizin bu noktada düşünmesini rica ediyorum. Muhalefet ülkenin her meselesinde olduğu gibi komisyon raporunda da yine kolaya kaçmış, hesapçı davranmayı tercih etmiştir. Ana muhalefet partisi CHP vesayete teslim olmuş, baskılara direnememiş sürecin önünü açacak hiçbir somut teklif getirememiştir. Her fırsatta şu kadar raporumuz var diye övünen CHP iş çözüm üretmeye risk almaya gelince yine su koyvermiştir. Ülkenin yarım asırdır ayağına bağ olan meselenin çözümü için Meclis önemli bir sorumluluk üstleniyor. Cumhur İttifakı sorun çözülsün diye eliyle birlikte tüm gövdesini taşın altına koyuyor. Ana muhalefet cephesinde ne bir irade var ne bir somut bir öneri var.
Utanmadan Türkiye'yi yabancılara şikayet ediyor. 5 dakikalık randevu koparabilmek adına yalvarıyor, onurunu ayaklar altına alıyor. Yalnızca 5 dakika için uluslararası bir toplantıda muhataplarına yalvarmasını istemeyiz. Batı karşısındaki bu kompleksi tavrı içime sindiremiyorum. Özel'in içler acısı halini gördükçe onun adına ben icap duyuyorum. Daha mezar başında nasıl davranılacağından habersiz kabristanda kadeh tokuşturmayı maharet zanneden birinden yurt dışında temas beklemek beyhude bir uğraştır. Çıkmışlar bir de bu edepsizliği savunmaya kalkıyorlar. Allah CHP'li vatandaşlarımıza sabır bunlara akıl fikir versin.
86 milyonun kaderini gözlerini para hırsı bürümüş kifayetsizlerin insafına terk etmeyeceğiz. Milletin tek bir lirasına dahi kirli ellerin uzanmasına müsaade etmeden çalışacağız.
2026 yılı için 28 bin 75 TL olarak açıklanan yeni asgari ücretin işçi ve işverenlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Böylece net asgari ücret geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artmış oldu. Geçtiğimiz yıl 1000 TL olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl 1270 TL olarak uygulamayı sürdüreceğiz. Bundan sonra da emekçimizin, çalışanımızın, işverenimizi velhasıl 86 milyonun her bir ferdinin yanında olacağız"