1071’de batarya-top filan henüz yoktu, barut anca 250 sene sonra toplarda kullanılmaya başlanmıştı ama, olsun varsındı, tarihçiler daha iyi bilecek değildi.
Mercekle dolaşan, hayali roman kahramanı Sherlock Holmes’tü. Mercek yerine fenerle dolaşan Diyojen’in, İstanbul’la alakası yoktu, Sinoplu filozoftu. Romen Diyojen desen, zaten mercekle, fenerle alakası yoktu, Malazgirt’te esir düşen Bizans imparatoruydu. 1500 senelik sapma yapmış, Diyojenleri karıştırmış, Sherlock Holmes’le harmanlamış, gene de denk getirememişti ama, gayet güzel izahattı, ayakta alkışlandı.
Kanuni 13 defa sefere çıkmıştı, toplam 10 sene 3 ay seferde kalmıştı. Demek ki, 30 seneye tamamlamak için, sarayda da 20 sene at üstünde oturmuştu!
O lafı söyleyen, Bizanslı hanımlar değildi, o lafın orjinali öyle değildi, söylendiği tarih de 1453 değildi, 10 sene önceydi. Her şeye rağmen halimize şükretmeliydi, Bizanslı hanımlar Fatih’i görünce “Cüneyt Arkın da geldi mi?” diye sorabilirlerdi.
Profesör İlber Ortaylı, Selçuklu başkenti filan değildir, Selçuklu başkenti Konya’dır dedi ama, bu İlber hocanın cahilliğinden de bıkmış usanmıştık gari.
Olimpos dağı, Türkiye’de değil, Selanik’te… Bizdeki Olimpos, dağ değil, carettaların yavrulama alanı… Olimpiyata adını veren yer, Yunanistan’daki antik kent Olimpiya… Olimpiyat meşalesinin Çıralı’yla alakası yok, ilk kez 1928’de Amsterdam Olimpiyatı’nda yakıldı, diyenlere bakmayın siz… Bütün dünya yanlış biliyordu.
White Sea’nin Rusya’nın kuzeyinde olduğunu iddia edenler, müfteriydi.
Yunan’ı İspanyol yaptı. Sokrates’le Cervantes arasında iki bin sene vardı.
Marko Polo müftüydü. Pasifik okyanusunda ilk iftarı Macellan verdi. Vasco da Gama, Piri Reis’in imam hatipten sınıf arkadaşıydı.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------