Bir Duruşun Adı: Fatma Girik

Yeşilçam’da bir kadın çıkar, ayağında topuklu ayakkabıları, dimdik yürüyüşüyle kameraya doğru gelir. Başını eğmez, bakışlarını kaçırmaz. Ne varsa olduğu gibi yaşar, olduğu gibi oynar. O kadın, Fatma Girik’tir. Yalnızca bir oyuncu değil, bir dönemdir. Yalnızca bir yıldız değil, bir duruştur.

Mahallelerin ve Mücadelelerin Kadını

Fatma Girik’in sinemadaki kadın tiplemeleri her zaman güçlüydü. Kimi zaman bir işçi, kimi zaman köy öğretmeni, kimi zaman adaleti kendi elleriyle arayan bir anne... Ama hep dimdikti. O kadınlar ağlasa bile eğilmezdi. Onun sayesinde bir kuşak, kadın olmanın utangaçlık değil gurur gerektirdiğini öğrendi.

Sadece Beyazperdede Değil, Sokakta da Var Olan Bir Kadın

1989’da Şişli Belediye Başkanı seçildiğinde pek çok kişi “oyuncudan başkan mı olur” dedi. Oysa o her zaman halkın içindeydi. Oyunculuğu bırakıp siyaset yapmadı, sadece başka bir rol üstlendi: hizmet etmek. Pazarlarda gezen, halkla birebir sohbet eden bir başkan figürü çizdi. Kameralar yokken de halkın içindeydi.

Şoray Kanunları, Koçyiğit Zarafeti, Girik Cesareti

Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncasının her bir yaprağı başka bir duyguyu temsil ederdi. Türkan Şoray aşkın ve kuralların kadınıydı. Hülya Koçyiğit ince ve naif bir zarafetti. Fatma Girik ise cesaretti. O rol seçerken aşkı değil, hikâyeyi seçerdi. Güzelliğiyle değil, dik duruşuyla hatırlanmak istedi ve öyle de oldu.

Halkın Yüreğine Yerleşen Bir Kahraman

“Ezo Gelin”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Toprağın Gelini” gibi filmlerle milyonlara ulaştı. Her karakterinde biraz kendisinden bir parça taşıyordu. Fatma Girik'i izlerken ekranda bir yıldız değil, mahallenin ablası, köyün kızı, meydanın kadını vardı. Bu yüzden yıllar geçse de, ekran küçülse de, gönüllerdeki yeri azalmadı.

Bir Uğurlama Değil, Bir Hatırlama

Fatma Girik 24 Ocak 2022’de aramızdan ayrıldığında, ekranlarda eski filmleri döndü. Ama ne zaman “öldü” deseler, bir yerlerde biri mutlaka “ama hâlâ bizimle” dedi. Çünkü onunla büyüyen nesiller, onun filmleriyle gülüp ağlayan anneler, nineler, dayılar, teyzeler hâlâ hayatta. O filmler hâlâ izleniyor. Hâlâ konuşuluyor. Hâlâ yaşıyor.

Gözler Hep Aynı Cesur Bakışı Arıyor

Bugün sinemada, televizyonda, hatta siyasette bile o net bakışları, o dimdik duruşları arıyoruz. Güzellik artık filtreyle geliyor, cesaret metinle yazılıyor. Ama Fatma Girik gibi insanlar filtreye gerek duymazdı, cesareti rol sanmazdı.

Haberin Devamı İçin Tıklayın
Anahtar Kelimeler: