Tam adı Sör Charles Spencer Chaplin , 16 Nisan 1889'da Londra'da dünyaya geldi. İngiliz sinema yönetmeni, oyuncu, yazar ve komedyen, yaratmış olduğu Şarlo karakteriyle beyaz perdede fırtınalar estirdi ve bir süre öyle anıldı.
Londra'da muzikhollerde tiyatro gösterileri sergileyen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Chaplin, kısa süre sonra ailesinin dağılmasıyla elinde kaybedecek hiçbir şey olmadı ve 1913'de ABD'ye yerleşti. Sürekli olarak sistem eleştirisi yapıp bunu komediyle harmanlayan usta oyuncu hiçbir zaman İngiliz vatandaşlığını bırakmadı. İngiltere'de sokaklarda bile yatmışlığı olan Charlie Amerika'ya gidişinden 1 sene sonra Making A Living filmini çekti ve ardından bol pantolonlu, melon şapkalı ve sürekli sakar hareketler yapan modern palyaçosu Şarlo'yu yaratarak Kid Auto Races in Venice filmiyle büyük ilgi gördü.
Amerika hayalini tam olarak gerçekleştirmeye başlayan Charlie Chaplin, 1917'de başta The Immigrant ve The Adventurer filmleri olmak üzere 60'a yakın filmde boy gösterdi ve bu emeğinin karşılığı olarak dünya çapında görülmemiş bir üne kavuştu. Başarılarının ardından hız kesmeden devam etti, 1918'de ilk uzun metrajlı filmi A Dog's Life'ı çekti ve 1919'da Mary Pickford, Douglas Fairbanks ve D. W. Griffith ile United Artists film şirketini kurdular.
Charlie'nin asıl başarısı bundan sonra başlıyordu. O dönem kendisine sunulan kısıtlı imkanlara rağmen gerçekleştirdiği sessiz eleştri filmlerinde bir kesmi güldürürken başka bir kesimi kızdırıyordu. Chaplin kızanların eleştirisini yine çektiği sessiz filmlerle komediye harmanlayıp öğütmeyi başarabiliyordu. Popüler kültüre her zaman baş kaldırışıyla bilinen İngiliz sanatçı, film şirketlerinin kurulmasının ardından Altına Hücum, Şehir Işıkları, Büyük Diktatör, Asri Zamanlar, Sirk ve Sahne Işıkları filmleriyle ününe ün kattı.
Ancak her sanatçı gibi onunda hükümetle ilgili problemleri vardı. Her şeye rağmen ABD vatandaşlığını reddeden Charlie Chaplin'e büyük bir karalama kampanyası düzenlendi. O her ne kadar eleştrilere kulak asmasa da bir hayli genç olan kadınlarla yapmış olduğu dört evlilik, kendisine açılan babalık davası, bir filminde ABD memurunu tekmelemesi ve Altına Hücum filminde komünist propagandası yaptığı gerekçesiyle ABD'ye girmesi yasaklandı. Hollywood sinemasını neredeyse tek başına yaşatan Chaplin, ülkeden atılmıştı. Daha sonra eşini ve çocuklarını alıp İsviçre'ye yerleşen Chaplin, 1972'de Oscar özel ödülüne layıkgörüldü. Takip eden yıllarda City Lights filmiyle Oscarı kazanmıştı. 1975'de yani kendisi 86 yaşındayken İngiltere Kraliçesi II.Elizabeth tarafından şövalye unvanıyla onurlandırılarak ülkesine olan bağlılığın karşılığını almıştı.
Öldüğünde 88 yaşında olan Charlie Chaplin, son yıllarını tekerlikli sandalyede geçiriyordu. 25 Aralık 1977'de hayatını kaybeden usta sanatçının naaşı 1 yıl sonra hırsızlar tarafından kaçırılmaya bile çalışılmıştı...