Mynet Yemek'in facebook sayfasını beğenin!
Yıllardır ailenize ve arkadaşlarınıza peynire nasıl bir tutkuyla bağlı olduğunuzu anlatamıyorsunuz değil mi? Sizi anlamıyor olabilirler ancak, bu işin arkasında çok ciddi bilimsel gerçekler yatıyor. Peynire duyduğunuz tutku ve bağımlılık noktasındaki peynir sevginiz, aslında epey ciddi bir bilimsel gerçek artık. Sorun sizde değil, peynirde!
Özellikle kahvaltı sofralarımızın vazgeçilmezi peynir. Makarnanın üstüne eklendiğinde, şöyle bol yeşillikli bir Akdeniz salatasına serpildiğinde, domates çorbasına ufaktan eşlik ettiğinde, pizzaya pizzalığını vererek eridiğinde hepimizin aklını başından aldığı da kesin. Öyle ya, hiçbirimiz iyi bir peynire hayır diyemiyoruz. Peki ya onu bu kadar sevmemizin nedeni içindeki bir maddeyse? Yapılan araştırmalar, böyle olduğunu gösteriyor.
Peynirin içeriğinde tıpkı uyuşturucular gibi bağımlılık yapan kimyasalların keşfedildiği, bilim insanları tarafından açıklandı. Araştırmada, Yale Besin Bağımlılık Ölçeği temel alınmış. Bu ölçek, besinlere karşı vücudumuzun bağımlılık geliştirip geliştirmediğini ve eğer geliştiriyorsa da bunun derecesinin ne olduğunu açıklamak için kullanılıyor. Peynirin içindeki kazeinin, adeta bağımlılık makinesi bir kimyasal olduğu da böylece ortaya çıkmış oldu. Birçok kişinin favori süt ürünü olmayı kazein ile başarıyor peynir. Resmen zihnimizde Afrika kıtası kadar yer edinip, ona ihtiyaç duymamızı sağlıyor.
Dünyanın belki de en zararsız bağımlılığının nedeni olan kazein, bir fosfoprotein ve memelilerin sütünde bulunuyor. Üstelik epey farklı kullanım alanları da var. Temelde peynir üretiminde karşımıza çıkıyor. Süte ve süt ürünlerine alerjinizin nedeni de kazein olabilir bu arada, aklınızda olsun. Esasında süt ürünlerine alerjiniz, kazeine olan alerjinizden kaynaklanıyor. Öte yandan kazein, sporcular için de önemli bir protein kaynağı. Bu yüzden süt ürünleri sporcuların öğünleri içerisinde büyükçe bir yer tutuyor. Hatta kazein ağırlıklı protein tozlarıyla da karşılaşmak mümkün.
Yapılan son araştırma, yalnızca peynirin değil süt ürünlerinin tamamının bağımlılık yapma oranı değişse de aynı statüde değerlendirilebileceğini de işaret ediyor haliyle. Tüm süt ürünleri, beynimizin bağımlılıkla ilişkili reseptörü olan opioid'i harekete geçiriyor. Ayrıca, işlenmiş yiyeceklerin de bağımlılık yarattığı aynı araştırmayla ortaya çıktı. Yağlı yiyecekler de tehlike listesinde... Bu sonuçlara, 120 araştırma katılımcısının cevapları üzerinden ulaşıldı. Yemeklere beslenen bağımlılığın gerçek olduğu, bilimsel verilerle sabitlenmiş oldu böylece.
National Institutes of Health Dairy verilerine göre günlük peynir tüketiminizin 40-50 gram civarında olması öneriliyor. Bir orta boy pizzadaki kadar diyebiliriz yani. Eğer bu sınırı aşarsanız, bağımlılığa doğru büyük bir hızla yol almanız, kaçınılmaz görünüyor.
Bu bağımlılık, insan davranışlarından çok hayvan modelleriyle alakalı. Hatta, insan davranışlarının konuyla bir alakasının bulunmadığını söylemek mümkün, zira hayvanlar çok işlenmiş yiyecekleri tüketiyor. Böylece yukarıda da bahsettiğimiz işlenmiş besinlerin bağımlılığa yol açması durumu önce hayvana, sonra o hayvanın sütünden ürünler elde eden insana kadar ulaşıyor. Dünyanın en şaşırtıcı verilerinden birisi.