Bu şirin kasaba (nüfusu 54.867) Eger Kalesi'ne ev sahipliği yapıyor ve 1552'de yerel halkın sayıca Türklerden az olmalarından dolayı Türk saldırılarını püskürtmek için kullanılmış bir kale. Bu kasabanın üzerinde gerçekten tarihin çıplak temelleri saklı kalmış. Bundan dolayı, eğer tarih konusunda çok bilginiz yoksa, bir rehber sizlere bu konuda oldukça yardımcı olacak. Rehber eşliğindeki turların çok iyi olduğu söyleniyor. Şehirde, tarihi kalenin içinde bulunan müzeler ve Türk Kuşatması olarak tutulan bir Sanat Galerisi bulunuyor. Sizler için ilginç bir deneyim olacak. Kalenin dışında küçük butikler ve restaurantlarla birlikte büyüleyici sokakları da keşfedebilirsiniz. Eger şehri gerçekten de 10. yy'dan kalma olan Katedral inşaa edilmeden önce burada kurulmuş. Kale, açıkça şehrin en önemli simgesi olmasına rağmen, Bazilika Katedrali'nin de bir bu kadar etkileyici olduğunu söyleyebiliriz. Şehirde gezilebilecek diğer yerler ise, katedralin karşısındaki Lyceum ve Osmanlı Minaresi. Şehirdeki bir diğer ünlü şeyin şarap olduğu söyleniyor. En ünlü kırmızı Macar Şarabı, Eger Bull's Blood burada üretiliyor. Ve şarapları tatmak için şehir merkezine yürümeyle yirmi dakika olan Güzel Kadın Vadisi'nin (the Valley of Beautiful Women) mahzeninden iyi bir seçim düşünülemez.