CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Fransa, haddini bil. Senin Suriye'de yapabileceğin bir şey yok. Türkiye'ye yönelik terör örgütlerini himaye etmen, kol kanat germen Fransa'ya hiçbir şey sağlamaz, Fransa'yı dünya milletler ailesinde zor duruma sokar. Fransa'yı, bu kararını gözden geçirmeye çağırıyoruz." dedi.
Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, "Biz FETÖ'yü temizledik, CHP temizlemedi, CHP'nin FETÖ ile ilişkisi devam ediyor" şeklinde "deli saçması laflar ettiğini" savunan Altay, "Fetullah Gülen ve ekibi, 17-25 Aralık'a kadar çok muhteremken, çok muhteşemken, çok ihtişamlıyken, devletin anahtarını, kasasını, kozmik odasını onlara teslim ederken sorun yok. Bir hafta içinde Gülen, şekil değiştiriyor kabuğundan çıkıyor terör örgütü oluyor. Bunu dünyada kimseye inandıramazsınız." diye konuştu.
Altay, FETÖ'nün Türkiye'de yaptığı her musibetten ve şerden AK Parti'nin birinci derecede sorumlu olduğunu savundu.
FETÖ'nün, AK Parti kongrelerinde, spor ve kongre salonlarında değil adliye salonlarında temizleneceğini ifade eden Altay, Zekeriya Öz, Adil Öksüz elini kolunu sallayarak ülkeden çıkarken, Kosova'dan 6 FETÖ'cü getirildiği için caka satıldığını öne sürdü.
Altay, AK Parti kongreleriyle FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle parti içindekiler tasfiye edilmişse bunların 15 Temmuz darbe girişiminde dahli, kusuru olup olmadığını, eldeki bilgilerin savcıya neden verilmediğini sordu.
- "Okullarına kaç lira teşvik verdiniz?"
Ankara, İstanbul, Bursa, Düzce, Balıkesir, Niğde belediye başkanlarının kulaklarından tutulup, koltuklarından alınmasının iki nedeni olabileceğini savunan Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ya yolsuzluk yaptı ya da FETÖ ile ilişkileri var. Bozdağ'a soruyorum, 6 il başkanı yolsuzluk yaptıysa evrakları savcıya vermezseniz, namert, alçak, vatan hainisiniz. FETÖ ile ilişkisinden dolayı görevden alındıysa elinizde belge, bilgi ne varsa savcıya vermiyorsanız yine namertsiniz. Hesaplaşma böyle olur, göz boyayarak hesaplaşma olmaz. FETÖ ile mücadele hukukla yürütülür, orman kanunuyla, FETÖ borsası kurarak, rantla, rüşvetle değil.17-25 Aralıkta FETÖ, terör örgütü olduysa, Fetullah Gülen'e ait okullara 17-25 Aralıktan sonra kaç lira teşvik verdiniz? Hangi belediye başkanlarınız Gülen'in şirketlerine hangi ihaleleri verdi? Eski AK Parti milletvekili, 'Biz FETÖ ile birlikte TSK'ye kumpas kurduk.' dedi, bu konuda ne işlem yaptınız? FETÖ borsası diye kıyamet koparan Şamil Tayyar'a 'Şu belgeleri ver.' demediniz. Bozdağ'ı FETÖ ile ilişki konusunda CHP'ye çamur atmak yerine aynaya bakmaya davet ediyoruz, aynaya baksın yeter."
- "Sihirli formül..."
CHP Grup Başkanvekili Altay, Fransa'nın, "Ben geliyorum.", ABD'nin "Ben gidiyorum." dediğini ifade ederek, Fransa'nın Suriye'nin kuzeyine, Türkiye'nin güney sınırının altına gelmesi konusunun önemli olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 23 Mart'ta görüştüğünü anımsatan Altay, "Ne görüştünüz, ne konuştunuz?" diye sordu.
Altay, "Fransa Suriye'ye gelirse 'Kandırıldım' mı, 'Bilgim vardı' mı diyeceksin? Senin kandırılmandan millet bezdi. Sen kandırılıyorsun asker şehit oluyor, ocaklara ateş düşüyor. Türkiye seni daha ne kadar taşıyacak?" dedi.
Fransa ya da ABD'nin, hangi nedenle olursa olsun bölgede bulunmasının kabul edilemeyeceğini bildiren Altay, bir emperyal gücün gidip bir başkasının gelmesinin bölge barışına katkı sağlamayacağını dile getirdi. Altay, ABD'nin gidip yerine bir taşeron gönderip göndermediğini bilmediklerini aktararak Fransa'nın durduk yerde "Ben oraya çörekleneceğim." dediğini söyledi.
Bölge barışını sağlamak için Kürt sorununu çözmeleri gerektiğine dikkati çeken Altay, şöyle konuştu:
"Kürt sorunu çözümümüz Fransa, ABD'ye kaldıysa Allah selamet versin. Türkiye, 50 yıl daha sürecek bir bataklıkta demektir. Türkiye, Kürt sorununu çözmelidir. Terörle mücadele, Kürt sorununa çözüm... Sihirli formül budur. Başka formül aramak, Fransa ve ABD'den yeri gelince medet ummak, yeri gelince kafa tutmakla bu işi çözemezsiniz. Terörün beslendiği bataklığın kurutulması lazım. Fransa, haddini bil. Senin Suriye'de yapabileceğin bir şey yok. Türkiye'ye yönelik terör örgütlerini himaye etmen, kol kanat germen Fransa'ya hiçbir şey sağlamaz, Fransa'yı dünya milletler ailesinde zor duruma sokar. Fransa'yı, bu kararını gözden geçirmeye çağırıyoruz."
Altay, Erdoğan'ın Macron ile görüşmesini kamuoyuna ve Meclise aktarması gerektiğini, buradan Erdoğan'ın yeni bir "One minute" çıkaramayacağını öne sürdü.
-"Sakınca görmedik"
Altay, TBMM Genel Kurulunda dün kabul edilen KDV Kanunu'na eklenen iki maddeye ilişkin soruları da yanıtladı.
Eski ve yeni milletvekillerinin kamu kurum ve kuruluşlarının tüm sosyal tesis ve imkanlarından yararlanmasına ilişkin düzenlemeye yönelik Altay, "DSİ'nin bir tesisini düşünün. Bir eski milletvekilimiz buraya gittiğinde yararlanamıyor. DSİ şube müdürü burada kaç liraya konaklayabiliyorsa bu millete hizmet eden eski ya da yeni milletvekili de aynı şartlarda o tesiste kalsın diyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Altay, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, orgeneral ve oramirallerin sağlık giderlerinin, milletvekillerinin tabi olduğu hükümlere göre ödenmesine ilişkin düzenlemeye ilişkin de şunları kaydetti:
"TSK komuta kademesinin bir talebi oldu. Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, orgeneral, oramiral rütbesinde bulunan, bildiğim kadarıyla bunlar 16-17 kişi oluyor, bu haklardan yararlanacak. Tedavi giderleri, milletvekillerinin tedavi giderleri yönetmeliğine göre yapılacak, ücretleri kendi kurumlarından ödenecek. Ordunun moralini bozmanın bir anlamı yok. Yargıtayın bir üyesinin yararlandığı haktan, TSK'nin 17-18 orgenerali, oramiralinin yararlanmasından sakınca görmedik. O zaman şunu yapalım, buna razıyım, milletvekilleri, hepimiz SGK'li olalım. Bu olur. Ama bu olmuyorsa Danıştay, Yargıtay üyelerine verilen, yaklaşık 300-400 yargı mensubuna verilen bir hakkı, 17 TSK mensubuna vermekte bir sakınca görmedik. İmzamızın arkasındayız."