AK Parti Kayseri İl Başkanlığı tarafından milletvekilliği için aday adayı olan 91 kişi düzenlenen törenle tanıtıldı. Törende konuşma yapan Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve AK Parti Milletvekili aday adayı Mehmet Özhaseki, "Özgecan bu milletin evladı olarak vefat ettiyse tabii ki Fatiha okuyacağım. Yapanları kınayacağım. Dans edenleri de kınayacağım tabii ki. Gencecik can gitmiş sen çıkıp dans edersen elbette kınayacağım. Özgürlük yokmuş. Var işte arkadaş dans ediyorsun ya. Senin sokakta dans etme özgürlüğün varsa benim de seni kınama özgürlüğüm var" dedi.Şehir tiyatrosunda düzenlenen tanıtım toplantısına Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayraktar, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden, milletvekili aday adayları ve çok sayıda partili katıldı.Aday adaylarının tanıtım töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, "Kayseri’de bir uyum kültürü var. Belediyemizle, teşkilatımızla oluşan bir uyum var. Şehir içindeki diğer kurumlarla da uyum devam ediyor. İnşallah bundan sonra seçeceğimiz arkadaşlar ile bu uyum kültürü devam edecektir. Bu gün bir nevi seçim startını veriyoruz. Başarılı bir seçim geçireceğimizden eminim. Bir başka teşekkürüm de Haseki Başkan’a olacak. Kayseri’nin son 20 yılına damga vurdu ve Türkiye’ye örnek oldu” diye konuşarak kendisine çiçek takdim etti.Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve AK Parti milletvekili aday adayı Mehmet Özhaseki, “Kayseri’de geçtiğimiz ay içinde bir güzellik yaşandı. Büyükşehir ve Kocasinan Belediye başkanlığı gibi Kayseri için önem taşıyan devir teslim törenleri bir nezaket içinde teslim edildi. Oy birliği ile arkadaşlarımız bu makama geldiler. Allah’a şükrediyorum böyle bir kardeşimize görevi teslim edip gittiğim için. Kayseri’de birkaç dönem belediye başkanlığı yapıp gidenleri gördük. Allah’a şükürler olsun ben görevimim zirvesindeyken güvendiğim, inandığım, çalışacağına emin olduğum bir kardeşime görevi teslim ederek ayrıldım” diyerek şu şekilde konuştu:“Ben 21 yıl boyunca gece gündüz demeden çalıştım. Kayseri’yi getirdiğimiz nokta belli. Kötülerle savaştık ilk günden beri. Türkiye’de evinin önünde kurşun sıkılan, belediyesi kurşunlanan en çok kurşunlanan belediye başkanı ben oldum. JİTEM’in bile öldürmek için kiralık katil tutularak tezgahlar kurduğu insanlardan biri de benim. Benim kimseyle hesabım yok, alışverişim yok. Niye bunlar bu işleri yaparlar ki? Kamunun malını peşkeş çekmediğimiz için.Belediye Başkanlığım dönem içinde kimi temsil ettiğimi, hangi grupları temsil ettiğimi biliyorum. Bu belediye defterini alnımızın akıyla kapattık. Gözümüz arkada değil.Adaylıklar hususu geldiğinde gerek belediyelerde gerekse milletvekilliği seçimlerinde bir çok kişi talip olur. Bundan sonra bir imtihan başlıyor. Hepimiz aday adayı olarak Allah’tan hayırlısını dileyelim.Bir başkasını ne olur kötülemeyin. Bir başkasını kötülemek bize bir şey kazandırmaz. Bizi yüceltmez. Herkes iyi diyelim. Genel merkez kendini iyi temsil edecek birini ilk sırada ikinci sırada da en çok oy kazandıracak insanı getirir. Sonra da temayül yapar, anketler yapar. Anketlerde insanlar nasıl bakıyor o ortaya çıkar. Sonra İl Başkanına ve teşkilatlara sorar. Ama herkes etrafın gazıyla vazgeçilmez adam gibi görür kendini. Ben kendime söylüyorum bunu kimse üstüne alınmasın. Ben aday adayıyım ya ‘Sen acayipsin, vazgeçilmezsin’ diyorlar. O zaman ben de kendimi hakikaten öyle zannediyorum. Ama ankete gidildiği zaman herkesin ederi ortaya çıkıyor.Bu seçim zor geçecek. Başkanlığa doğru giden bir yol var. En az 330 almalıyız ki referanduma gitmeliyiz. Diğer partiler karşı çıkar. Başkanlık sisteminin Türkiye’yi uçuracağını biliyorlar. Biliyorlar ki onlar hiçbir zaman yüzde 50’yi alamayacaklar. İktidar yüzü göremeyecekleri için başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar. Yine bol vaatlerde bulunacaklar. Kemal Kılıçdaroğlu yine başladı vaat dağıtmaya. 4 yıl önce ‘Bana yetki verin Türkiye’yi uçurayım’ diyordu. Yetki verilse Türkiye’de hiçbir şey yerinde kalmazdı herhalde.Bolca yalan söyleyecekler. Bunu da yaşamış bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Hiç yüzü kızarmadan söylüyor. Bir de algı idaresi yapacaklar. Bunlar bir taraftan hükümete yüklenirken bir taraftan baskı var diyecekler.Geçmişe doğru baktığınız zaman o kadar çok baskı yaptılar ki bize. Azıcık insafı olan bu lafı ağzına almaz. Belediye başkanlığı döneminde yapılan baskıları çok iyi biliyorum. 3 gün boyunca arkadaşımızı işkenceye aldılar. Bu baskıları bu zalimlikleri bunlar yaptılar. Bu gün çıkıyorlar ‘Cumhurbaşkanı Özgecan olayı sonrasında çıktı dans edenlere ayıp değil mi dedi’ Fikrimizi de mi söylemeyeceğiz? Özgecan bu milletin evladı olarak vefat ettiyse tabiî ki Fatiha okuyacağım. Yapanları kınayacağım. Dans edenleri de kınayacağım tabii ki. Gencecik can gitmiş sen çıkıp dans edersen elbette kınayacağım. Özgürlük yokmuş. Var işte arkadaş dans ediyorsun ya. Senin sokakta dans etme özgürlüğün varsa benim de seni kınama özgürlüğüm var.Ağzımızı bile açtırmayacaklar, konuşturmayacaklar. Böyle bir şey olur mu? Senin dans etmene, yürüyüş yapmana bir şey diyen var mı? En azından senin yaptığının doğru olmadığını söyleme özgürlüğüm var benim de. Bu baskı değil, diktatöryal bir eğilim değil. Bu en azından sizin kadar konuşma özgürlüğümüzün olduğunun bir alametidir bu. Eskiden hiç konuşturmazlardı bile. Bu seçimde bütün muhalefetin yapacağı budur.Önemli bir seçime girdiğimizi biliyoruz. Paralel yapının bunlara güçlü bir şekilde destek vereceğini de biliyoruz. Biz yine de elimizden geldiği kadar mücadele edeceğiz ve doğru bildiğimizi söyleyeceğiz."Konuşmaların ardından milletvekili aday adayları kürsüye çıkarak 2’şer dakika konuştu.