ATSO Temmuz ayı olağan meclis toplantısında Başkan Davut Çetin, oda faaliyetlerinin yanı sıra, kent ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mayıs ayında pandeminin Antalya ekonomisine etkileri konusunda bilimsel rapor çalışması başlattıklarını ve raporu bakanlara gönderdiklerini belirten Davut Çetin, “İlk kez Antalya’da turizmin ekonomiye etkisini net olarak ortaya koyduk” dedi.
ATSO Temmuz ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Süleyman Özer’in başkanlığında elektronik ortamda gerçekleşti. Konuşmasında korona virüs pandemisinin yaşamı etkilemeye devam ettiğine dikkat çeken Davut Çetin, pandemide ikinci hatta üçüncü dalgalar olabileceğini belirterek yeni normal denen süreçte rehavete kapılmanın yanlış olduğunu belirtti.
Başkan Çetin pandemi sürecinde çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini belirterek, “ATSO olarak bu süreçte de sektörlerin gelişmesi için, yatırım ve ihracat için çalışıyoruz, İhracata destek olmak için ATSO Global ekibimiz dünyanın dört bir yanında Ticaret ve Sanayi Odaları ile yoğun bir mesai harcıyor ve üyelerimizi yurt dışındaki muhataplarıyla buluşturuyor. ATSO Akademi eğitim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Dijital Hafıza Haritası gibi kent tanıtımına değer katacak projelerimizi tamamlanma noktasına getirdik. Üyelerimizin sorunlarını ve çözüm önerilerini ilgili bakanlıklara ulaştırmak için güçlü bir iletişim köprüsü kurduk. Hazırladığımız raporlarla da taleplerimizi bilimsel temellere dayalı olarak iletiyoruz” dedi.
“Kısa çalışma ödeneği belirli sektörlerde devam etmeli”
Dünyada birçok ülkenin ikinci dalga riskine karşı önlem aldığını belirten Davut Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü
“Dünya ekonomisinin Haziran ve Temmuz’da toparlanmaya başladığını görüyoruz. Bu para borsalara, altına gitmeye devam ediyor. ABD’de başkanlık seçimi dönemine girilmiş olması, Çin gerilimi, pandeminin devam etmesi doları diğer para birimleri karşısında zayıflatmaktadır. Önümüzdeki dönemde piyasalarda sert hareketler görülebilir. Türkiye ekonomisinde bazı sektörler toparlanırken, diğer sektörlerde sıkıntılar devam ediyor. Hükümet çaba harcadı, önemli bir kredi ve istihdam desteği sağlandı. Mart sonundan bu yana 380 milyar kadar kredi artışı oldu. İstihdam destekleri konusunda kısa çalışma ödeneğinin belirli sektörlerde devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca normal çalışmaya geçiş için de SGK prim ödeme desteği getirildi. Bu konuda Cumhurbaşkanlığına yetki verildi. Kredi destekleriyle ekonomi Hazirandan itibaren toparlanıyor. Bu toparlanmanın devam edip etmeyeceği belli değil. Bu nedenle bu ay verilere biraz daha yakından bakmakta fayda var”
“Haziranda konut satışı ve otomobil satışı rekoru kırıldı”
Haziran ayında konut ve otomobil satışının, sanayi üretimi baz etkisinin de katkısıyla hızlı bir yükseliş gösterdiğini söyleyen Çetin, “Sektörlerin durumunu görmek için banka ve kredi kartıyla yapılan 7,5 aylık harcamaya bakarsak aslında durumu daha iyi anlayabiliriz. Bu yıl 17 Temmuz İtibariyle toplam kart harcaması artışı sadece yüzde 5,3 olmuştur. Enflasyonu dikkate alırsanız, toplam harcama aslında reel olarak azalmış demektir. Elektronik sektörü yıllık olarak en fazla satış artışı gerçekleştirmiştir. Market, gıda, otomobil satışı ve konut-inşaat harcamaları kredilerin de katkısıyla yüksek artış kaydetmiştir. Buna karşılık restoran, giyim, kuyum, eğitim, akaryakıt ve rent-a-car sektörlerinde düşüş var. Burada havayolu, konaklama, seyahat acentası sektörlerinde yüzde 40 yüzde 50 civarı düşüşü görüyoruz. Haziranda konut satışı ve otomobil satışı rekoru kırıldı. Bütün dünyada pandemi koşulları ve faiz düşüşü borsa yatırımlarını ve gayrimenkul talebini artırdı. Pandemi ikinci el otomobil satışını da artırdı. Çünkü metroya, trene, uçağa binmek istemeyen otomobile yöneldi. Bunun sonucunda hem Türkiye’de hem de Antalya’da konut ve otomobil fiyatları uçuşa geçti. Konut fiyatları Türkiye’de bir yılda yüzde 23 arttı. Sıfır otomobil fiyatları yüzde 30-40 civarında artış gösterdi. Bu nedenle yeni konut ve sıfır otomobil talebinde artış daha sınırlı kaldı. Haziran ve Temmuz satışlarına bakıp, piyasayı yanlış okuma hatasına düşmemeliyiz” dedi.
Çetin, Antalya’yı değerlendirdi
Antalya’nın durumunu değerlendiren Başkan Çetin, şu ifadeleri kullandı:
“Bu yıl bir tesellimiz yaş meyve ve sebze ihracatımızın artmış olmasıdır. Toplam ihracat Türkiye toplamında yüzde 15 düşerken, bizim ihracatımız yüzde 3 düşmüştür. Kredi artışında Türkiye genelinden daha öndeyiz. Kredi artışı bir taraftan finansman ihtiyacı demektir, diğer yandan kredi alma gücüdür. Antalya fazla kredi alsın diye çok uğraştık. Biraz faydası olduğunu görüyoruz. Fakat diğer veriler böyle olumlu değil maalesef. Son zamana kadar Antalya Türkiye verilerini karşılaştırdığımızda Antalya daha iyi oluyordu. Artık veriler Antalya aleyhinde gelişmeye başladı. Biz bu durumu Mayıs ayında öngörmüş ve uyarı yapmaya başlamıştık. Şimdi güncel veriler bizim 3 ay önce söylediklerimizi teyit etmektedir. Konut satışı artışımız Türkiye ortalamasının yarısında kalmıştır. Bunda fiyat artışının da etkisi vardır. Çünkü Merkez Bankası verilerine göre konut fiyat artışı son aylarda en fazla bizim bölgemizde arttı. Haziran ayında yıllık fiyat artışı yüzde 32 olmuştur. Vergi tahsilatında Türkiye’ye göre daha olumsuz bir durum görüyoruz. Vergi ertelemesi nedeniyle henüz kesin bir şey söylenemez, ama görünen köy kılavuz istemiyor”
Nisan’da Antalya’da çalışan SGK’lı 5 kişiden 1’i işsiz kaldı
Nisan ayında Türkiye genelinde 378 bin SGK’lı çalışanın işini kaybettiğine değinen Çetin, “Antalya’da istihdam 113 bin kişi azalmıştır. İstanbul’da bile istihdam kaybı 51 bin düzeyindedir. Yani Antalya’da çalışan SGK’lı 5 kişiden 1’i işsiz kalmıştır. Antalya, çalışan sayısının en fazla azaldığı il olmuştur. İstihdam kaybı özellikle konaklama, yiyecek-içecek hizmetleri sektörü kaynaklıdır. Konaklama sektörü istihdamı Nisan ayı itibariyle bir önceki yıla göre yüzde 33 oranında azalmıştır”
Turizmde 6 aylık dönemdeki kaybın yüzde 92 olduğunu söyleyen Başkan Çetin, “Son günlerde bir miktar artış olmuştur, ancak halen eksi 90’lardayız. Önümüzdeki günlerde Rusya ve Almanya uçuşları artacaktır. Turist sayısı da artacaktır, ama yine de durumu değiştirecek kadar bir turist girişi bekleyemeyiz. Çünkü mesele sadece Almanya’nın kapı açması, karantina uygulamaları değildir. Almanya’nın iç turizminde bile yüzde 40-50 oranında düşüş görülmektedir. İspanya, Yunanistan, İtalya’da da turizm canlanamamıştır. Avrupa turizmi bu yılı pas geçip 2021, 2022 için çalışmaya başlamıştır. Elbette bizim için önemli olan gerek iç gerekse dış turizmde mümkün olan en iyisini yapmaktır. Biz ülke olarak dünyaya doğru mesaj vermeye gayret etmeliyiz. Şu son dönemde dünyada Türkiye’nin konuşulduğu konular turizme fayda sağlayacak konular olmamıştır. Turizmde bunları da hesaba katmak gerekir. İnşallah Ağustos, Eylül, Ekim daha iyi olur”
ATSO’dan bakanlara kapsamlı rapor
Mayıs ayında pandeminin Antalya ekonomisine etkileri konusunda bilimsel rapor çalışması başlattıklarını ve raporu bakanlara gönderdiklerini belirten Davut Çetin, “İlk kez Antalya’da turizmin ekonomiye etkisini net olarak ortaya koyduk” dedi.
Davut Çetin raporla ilgili şu bilgileri verdi;
“Rapor turizme bağlı olarak Antalya ekonomisinde ortaya çıkacak gelir kaybını iyimser senaryoda yaklaşık 20 milyar TL, kötümser senaryoda 29 milyar TL olarak tahmin etti. Kapanma dönemindeki kaybımız ise 9 milyar TL olarak öngörüldü.
Biz Mayıs ayında bu raporla Antalya’ya dikkat edin dedik. Pandemi etkisi dışında turizmde sert bir kriz olacağı uyarısını yaptık. Bunu önce Sayın Valimize, sonra Dış İşleri Bakanımıza söyledik. Panik doğurmamak için çok yaymadık, ama ekonomi yönetiminde rehavet olmasın diye artık ilgili Bakanlara da gönderdik. Büyük bir gelir kaybı yaşıyoruz, ama Antalya’da konut satışı artıyor, iflas görmüyoruz denilebilir. Bunun nedeni kredilerdir. Krediler gelir kaybını geçici ve kısmi olarak telafi ediyor, ama acısı sonra çıkıyor. Bu nedenle ilk aşamada herkes gelir kaybını aynı şiddette hissetmiyor. Antalya pandemiden en fazla etkilenen ildir. Bundan sonraki süreçte destekler il ve sektör bazında verilmeli, Antalya’nın kaybı telafi edilmelidir” dedi.