Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin büyümesinin obez bir büyüme olmadığını söyledi.
Kastamonu Üniversitesi’nin (KÜ) kuruluşunun 7. yıldönümü etkinleri kapsamında düzenlenen törene katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kentte yüzyıllar önce medrese ile başlayan eğitim seviyesinin şuanda Kastamonu Üniversitesi ile taçlandırılmış olmasının son derce önemli olduğunu belirterek, yine Osmanlı’nın Anadolu’da açtığı ilk lisenin Kastamonu Lisesi olduğunu kaydetti. Bu lisenin yıllar sonra rektörlük binası olarak kullanılmasını sevinçle karşıladıklarını belirten Yıldız, 10 yıl önce 70 olan üniversite sayısının 170’i bulduğunu söyledi. Bakan Yıldız, 2002 yılında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olduğunu ifade ederek, “En büyük bütçe Milli Eğitim Bakanlığı’na ait değildi. Üniversitelerimizle beraber YÖK ile beraber şuanda en büyük bütçe eğitim kurumlarımızın” dedi.
Otomobile, eve, barka, her türlü maddi değerlere yapılan yatırımların ötesinde insana yapılan yatırımları önemsediklerini ifade eden Bakan Yıldız, “Devletten aylık 45 lira burs alan öğrencimize, 2013 yılı itibariyle aylık 280 lira burs veriyoruz ve yine eğitimde dikey boyutlu bir büyümeyle bugünlere geldik. Bunlar gerekliydi ama bunlar yeterli değil. Harçların artık alınmadığını biliyorsunuz. Fırsat eşitliğini sağlayacak adımları bütün illerimizde attık. 81 vilayetimizde şu anda üniversitelerimiz var” diye konuştu.
Kendilerinin de üniversitelerden geldiğini hatırlatan Bakan Yıldız, “Bu dönemde sağ sol kavgası vardı. Teknikten daha çok, yani bizim ne öğrendiğimizden daha çok nereli olduğumuz ve neci olduğumuz, bilimsel çalışmalar yerine siyasetin hem de ölçüsüz siyasetin yer aldığını biliyoruz. Üniversiteler, protestoların arenası haline geldi. Bütün dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerimizle, öğretmenlerimizle, akademisyen çevrelerimizle Türkiye mutlaka kabuğunu kırmalıdır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin bütün bu badireleri atlattığına dikkat çeken Yıldız, şunları söyledi:
“Çünkü Türkiye yalnızca ekonomi idaresiyle değil, beyniyle, zihniyle, kalbiyle, bedeniyle, sağduyusuyla, yani her şeyiyle, sezgileriyle beraber büyüyor. Bu obez bir büyüme değildir. Biz bulunduğumuz ortamın gerisinde değil, tam tersine ilerisinde bulunacağız. Bizlerin artık yabancılaşma kaprisinden uzaklaşmış, kendine özgüveni gelmiş bir yapı içersine gelmemiz lazım” dedi.
Bakan Yıldız, Beethoven’ı, Mozart’ı bilen bir gençliğin aynı zamanda Itri’den, Dede Efendi’den, Aşık Veysel’den mutlaka anlıyor olması gerektiğini belirterek, öğrencilerin sadece aldıkları eğitimlerle değil aynı zamanda entelektüel birikimleriyle de hayata atılacaklarını kaydetti. Bilim ve teknikte dünyanın yeni gelişmelere gebe olduğunu açıklayan Bakan Yıldız, bunları bildiklerini ve gerisinde kalamayacaklarını söyledi. Bakan Yıldız, şunları kaydetti:
“Bu dünya kendi gücümüzü yansıttığımız bir dünyadır. Göktürk-2 uydusunu gönderirken, Altay tankını üretirken bütün bunları idareyle birlikte yaptık. Kendi uçağını, kendi gemisini, kendi otomotivini yapan bir yapı içersine kendinizi atarsanız, büyüyen bir Türkiye’nin gerileyen üniversitesiz olmaz. Siz gençler her zaman bu ülkeden iyi niyetini ve gayretinizi esirgemeyeceksiniz.”
Konuşmasının ardından KÜ Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın tarafından Bakan Yıldız’a “fahri doktora” unvanı belgesi verilerek, cüppe giydirildi. Törenin ardından Bakan Yıldız ve davetliler öğrenci topluluklarına ait stantları gezdi.