Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, "Çankaya tarihinin, genelde ve yerelde en yüksek oyunu aldık. Bu bize daha çok sorumluluk yükledi. Çankaya için bu hedefte yürümeye ve başarmaya devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte bu ülkeyi aydınlığa çıkarmak için yine omuz omuza yürüyeceğiz" dedi.
Maltepe’de bulunan Yılmaz Güney sahnesinde gerçekleştirilen toplantıyla Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen yeni dönemde hizmete başlaması için gerekli olan mazbatasını bugün aldı. Çankayalıların yoğun bir katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda konuşan Alper Taşdelen, 31 Mart seçimleriyle ilgili konuştuğu toplantıda Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun mazbatalarının verilmemesiyle ilgili de sert açıklamalarda bulundu.
Millet İttifakı’nın paydaşlarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Taşdelen, “Seçimden 7 ay önce böylesine kalabalık bir salonda, Çankaya’da yüzde 70’in üzerinde bir oy alacağız demiştim. Biz 3 aylık bir kampanya yapmadık, biz 5 yıllık bir kampanya yürüttük. Çankaya’yı benden iyi tanıyan kimse olamaz. Çankaya’da hem yatırım alanında çalışmalar yaptık hem de Çankaya’da yaşayan insana ulaştık. Biz onlara el uzattık, onlar bize kollarını, yüreklerini açtılar. Biz onlara bir belediyeleri olduğunu gösterdik. İddialı konuşurken bunun zeminini hazırladık. Biz, sokağa indiğimiz zaman başarılı oluruz. Geçtiğimiz 5 yıl boyunca benimle birlikte yürüyen tüm belediye çalışanlarına teşekkür ediyorum. Çünkü belediyecilik bir ekip işidir. Lafla, sözle, nutukla değil hizmetle halka gittiğinizde başarılı olursunuz” ifadelerini kullandı.
“Ülkeyi aydınlığa çıkarmak için omuz omuza yürüyeceğiz”
Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak istediklerini söyleyen Taşdelen, Cumhur İttifakı paydaşlarını işaret ederek, “Biz Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak istiyoruz. Bunun ise tek bir yolu var çok çalışmak. Bizim onlardan bir farkımız var bizim yüreğimiz temiz. Çankaya tarihinin, genelde ve yerelde en yüksek oyunu aldık. Bu bize daha çok sorumluluk yükledi. Çankaya için bu hedefte yürümeye ve başarmaya devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte bu ülkeyi aydınlığa çıkarmak için yine omuz omuza yürüyeceğiz” dedi.
Mesai saatleri dışında ailesiyle, Çankaya’yı sokak sokak gezdiğini ifade eden Taşdelen, ailesinin 2014 yılından bu yana desteği hiç kesmediğini, “Türkiye’de ranta önem veren belediyelerin olması benim çok ağrıma gidiyordu. ‘Çankaya’da şu eksik’ dediklerinde benim ağrıma gidiyordu. Belediye Başkanı dertli olmalı. Biz ailecek akşamları arabaya atlayıp 3 saat boyunca Çankaya’yı geziyoruz. Gezerken Çankaya’nın eksiklerini eşim not alıyor ve eksiklik gördüğümüz yerlere hizmet götürüyoruz. 2014 yılında ilk aday olduğumda, ‘seçimlerde yüzde 64 ü bulacağımı’ söylemiştim. Etrafımdakiler bana inanmadı, ‘yüzde 60’ları göreceğim de, bari rakam söyleme’ dediler. Bu seçimde de yüzde 70 i geçeceğimi söyledim ve başardık. Bu başarı herkesin başarısı” şeklinde konuştu.
“Anadolu Ajansı ve YSK’dan önce sonuçları sistemimize girdik”
31 Mart gecesi çok sıkı çalışarak, ıslak imzalı tutanak sonuçlarını Anadolu Ajansı ve YSK’dan önce girdiklerini sözlerine ekleyen Taşdelen, Ankara için yeni bir dönemin başladığını da ifade etti. Taşdelen, “Biz seçim gecesi öyle bir sistem kurduk ki, Anadolu Ajansı ve YSK’dan önce bütün ıslak imzalı tutanakların sonuçlarını sistemimize girdik. O gece her 10 dakikada bir hem Partiye hem Mansur beye sonuçları ulaştırdım. Bu dönem farklı bir belediyecilik var önümüzde çünkü Ankara Büyükşehir Belediyesini Mansur Bey kazandı. Mansur Başkanımız Ankara’yı gerçek belediyecilikle tanıştıracak. Bundan sonra Ankara Belediyesinin kaynakları, Ankapark gibi yerlere harcanmayacak. Ankara, en güzel 5 yılını yaşayacak. Önümüzdeki 5 yıl çok başka bir Ankara göreceksiniz” açıklamasında bulundu.
“Mansur Yavaş’ın mazbatasını verin kardeşim”
Seçim itirazlarının sürdüğü şu günlerde Ankara’da herhangi bir itirazın olmadığını söyleyen Taşdelen, Mansur Yavaş adına, mazbata çağrısında bulundu. Henüz resmi olmayan sonuçlara göre yüzde 50.93 oyla Ankara’da seçimi kazanan Mansur Yavaş’ı bekletmenin anlamsız olduğunu vurgulayan Taşdelen, “Mansur Yavaş’ın mazbatasını verin kardeşim. Anasının ak sütü gibi helal yüzde 51 oyla Ankara’da seçilmiştir. Yapılan tüm itirazlar reddedilmiştir. Şu an Ankara’da Mansur Yavaş’ı bekletmenin bir manası yoktur. Demokrasi, sandıktan ben çıkarsam başım üstüne, rakibim çıkarsa kötü demek değildir. Demokrasi, milli iradeye saygı göstermektir. Diktatör dedikleri İsmet İnönü, 1950’de seçimleri kaybettiğinde, ‘benim en büyük mağlubiyetim en büyük zaferimdir’ demiştir. Çünkü Türkiye o dönemde çok partili hayata geçmiştir. Şimdi İstanbul’da sayıyorlar da sayıyorlar. Ne kadar sayarsanız sayın oradan Ekrem İmamoğlu’ndan başkası çıkmayacak. İstedikleri kadar saysınlar; yatacağız kalkacağız, yatacağız kalkacağız Ekrem İmamoğlu İstanbul Belediye Başkanı olacak” şeklinde konuştu.
Yılmaz Güney sahnesine ailesiyle birlikte gelen Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e konuşmasının ardından mazbatası takdim edildi.