CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi kim adalet istiyorsa hep onun yanında oldu. Kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmadık. Bir mağduriyet, haksızlık varsa onun yanında durma felsefesini, bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretti." dedi.
Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, bugün Sakarya Meydan Muharebesi'nin 101. yılı olduğunu söyledi.
"101 yıl önce bu topraklarda bayrağımız ve vatanımız için ülkemizin bağımsızlığı için 22 gün 22 gece bir savaş yaşadık." diyen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu savaş, bizim Kurtuluş Mücadelemizin en önemli savaşlarından birisiydi. Mücadele verildi ve düşman püskürtüldü. Arkasından 9 Eylül'e kadar süren safhayı o dönem gazilerimiz, şehitlerimiz yaşadılar. Sakarya Meydan Savaşı'nın milli kurtuluş açısından önemi; kilit savaş olmasıydı. Mutlaka ne olursa olsun başarmak zorunda olduğumuz bir savaştı ve başarıldı. O nedenle bu topraklarda savaşan, kanlarını döken şehitlerimize ve gazilerimize çok şey borçluyuz."
Kılıçdaroğlu, Ahilik Haftası'nın kutlandığını hatırlatarak "Anadolu erenlerine çok şey borçluyuz. Onlar bize iyiliği, kin tutmamayı, sevgiyi, çalışmayı, alın terinin ne kadar değerli olduğunu öğrettiler. Esnafımızın, sanatkarlarımızın piri Ahi Evran'ı rahmetle analım. Esnaf ve sanatkarlarımızın alın terinin karşılığının verileceği bir Türkiye umuduyla sözlerim başlamış olayım." diye konuştu.
Hendek ilçesinde havai fişek fabrikasındaki patlamada hayatını kaybeden 7 kişinin ailesiyle görüştüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar adalet istiyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi kim adalet istiyorsa hep onun yanında oldu. Kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmadık. Bir mağduriyet, haksızlık varsa onun yanında durma felsefesini, bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretti. Fabrika sahipleri kendilerini daha güçlü hissediyorlar, 'istediğimiz kararı aldırtırız' diyorlar, baskılar kuruyorlardı. Ancak bizim milletvekili arkadaşlarımız, gönüllü avukatlar, bu haksızlık karşısında susmadılar. Sahip çıktılar, sahip çıkmaya da devam ediyoruz. O ailelere ve Adapazarlılara sözüm var; bu kardeşiniz nerede bir haksızlık varsa haksızlığın karşısında dimdik duracaktır. Adalet isteyenlerin yanında olacağım, ailelere söyledim; sonuna kadar yanınızdayız. Dolayısıyla denetimi yapmayanlar, siyasi otoriteden talimat alıp denetimden kaçanlar hepsinin burnundan Allah nasip eder iktidar olduğumuzda fitil fitil getireceğim, hiç kimse endişe etmesin."
Kılıçdaroğlu, Sakarya deyince akla sporun da geldiğini belirterek, "Sporsuz bir Sakarya'yı düşünmek mümkün değildir. Sakaryaspor, büyük başarılara imza attı. Sapanca Gençlikspor, o da büyük başarılara imza attı. Sakaryaspor'un yeri Süper Lig'dir, inşallah orada göreceğiz." dedi.
Evliya Çelebi'nin Sakarya'yı "ağaç denizi" olarak tanımladığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ağacın olduğu yerde huzur, bereket ve hayat olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, buraya gelmeden önce Sakarya Yerel Kültür Derneğini ziyaret ettiğini aktararak şöyle devam etti:
"Çok sayıda farklı kültürden gelen Sakaryalı kardeşlerim var. Sakarya'da tamamı barış, huzur içinde yaşıyor, birbirlerine saygı duyuyorlar. Kültürlerini kavga nedeni olarak değil, zenginlik olarak görüyorlar. Bu nedenle bütün Türkiye'nin yeri gelirse Sakaryalıları örnek alması lazım bu konuda. Üreten, çalışan, alın teri döken Sakarya. Sakarya, ayva üretiminde Türkiye birincisi, fındık üretiminde Türkiye üçüncüsü, balkabağı üretiminde Türkiye dördüncüsü, mısır üretiminde Türkiye yedincisi. Yani Sakarya aynı zamanda bir tarım, sanayi, üniversite, kültür kenti. Sakarya'ya böyle bakmak lazım. Sakarya, aynı zamanda milli Kurtuluş Savaşı sırasında en kanlı mücadelenin verildiği bir kenttir; Sakarya Savaşı'dır, Sakarya galibiyetidir.
Bu kadar bereketli topraklar üzerinde kurulu bir Sakarya ve o bereketli toprakları işleyen, alın terini döken Sakaryalılar memnun mu? Ayvayı satacak yer yok şu anda. Devlet sahip çıkmıyor. Allah nasip eder iktidar olduğumuzda çiftçi şunu görecek; ürettiğiniz her ürünün, alın terinin karşılığını alacaksınız. 6'lı masanın taahhüdüdür bu, millet masasının taahhüdüdür bu. Fındık üretiminde Türkiye üçüncüsü. Fındığı tekellere teslim ettiler. Ferrero diye İtalyan şirketi geldi fındık bahçeleri satın alıyor, fındık taban fiyatını belirliyor. Yani tekel konumunda. Tekelleri kırmak bu kardeşinizin görevidir. Hiçbir tekel, çiftçinin, fındık üreticisinin alın terini sömürmeyecektir. Kazanacaksa bizim çiftçimiz kazanacak. Dışarıdan geleceksin burada fındık bahçeleri satın alacaksın, fabrikalar kuracaksın, taban fiyatı belirleyeceksin, çiftçinin alın terini sömüreceksin, bunu da Bay Kemal seyredecek. Yemezler, seyretmem, yakalarım, hesabını sorarım. Hiç kimse endişe etmesin. "
- "Çiftçinin zarar edeceği bir modele asla izin vermeyeceğiz"
Fiskobirlik'i yeniden ayağı kaldıracaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Fiskobirlik, fındık üreticisinin kara gün dostu olacak." dedi.
Kılıçdaroğlu, çiftçinin zarar edeceği bir modele asla izin vermeyeceklerini vurgulayarak "Formülümüz gayet açık ve net; maliyet artı makul kar eşittir taban fiyat olacak. Bütün çiftçi kardeşlerimin bu formülü ezberlemesini isterim. Hiçbir çiftçi ektiği ürün dolayısıyla asla ve asla bu topraklarda zarar etmeyecek." diye konuştu.
"Kırmızı mazot" uygulamasını getireceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, çiftçiye kırmızı mazotu ÖTV'siz ve KDV'siz vereceklerini, böylece çiftçinin ektiği ürünü daha makul koşullarda elde edeceğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, üreticilere yönelik projelerinden bahsederek şunları kaydetti:
"İktidar olduğumuzda ilk 1 hafta içinde çiftçilerin ve esnafın ister bankalardan ister esnaf kefalet kooperatifinden ister tarım kredi kooperatifinden aldıkları kredilerini faizlerini sileceğiz. Onlar kalkıp çetelerin faizlerini siliyorlar. Yahu onlar üretiyor mu kardeşim? Esnaf zaten perişan. Çiftçi zaten perişan. Pandemi dönemi geçirdi. Kredi vermişsin kardeşim, dükkan aylarca kapalı kaldı. Ticaret yapamadı. Bankadan kredi verdin faiziyle veriyorsun. Elin oğlu faizsiz veriyor, sen faizli veriyorsun. Tamamını sileceğim hiç merak etmeyin. Kimin sırtına yıkacağız? Hiç endişe etmeyin o beşli çetelerin sırtına yıkacağım."
(Sürecek)