Genişletilmiş 17. İl Seçim İşleri Başkanları Toplantısı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, terörist başı Öcalan yakalandığı dönemde DSP-MHP-ANAP koalisyonunun vesayet hükümeti olduğu için İmralı'daki görüşmelerden haberdar bile olmadığını söyleyerek, "Asker-sivil bürokratlar o dönemde de İmralı'ya gitmişlerdir, görüşmüşlerdir. Ama bu görüşmeleri hep asker-sivil bürokratlar kendi insiyatifleriyle yapmışlardır. Bir takım bilgiler edinmişlerdir, onlarla ilgili kararları yine kendileri vermişlerdir. Hükümetlerin bundan haberi bile olmamıştır. Niye? Bunlar vesayet hükümetleridir" diye konuştu.

AK Parti, Genişletilmiş 17. İl Seçim İşleri Başkanları Toplatısı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop Başkanlığı'nda gerçekleştirildi. AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda açılış konuşmasını yapan AK Parti'nin Seçim İşleri Başkanlığı'ndan sorumlu Mustafa Şentop, "Seçimler bizim için resmi bir prosedürden ibarettir. Biz oydan önce halkın gönlüne talibiz" dedi. Asıl olanan milletin kalbini, milletin gönlünü kazanma olduğunu söyleyen Şentop, "Biz oy kaybettiğimiz zaman oy kaybettiğimiz için değil, milletimizin, gönlünü kalbini kaybettiğimiz için üzülürüz" diye konuştu.

Şentop, AK Parti'ye oy vermeyen fakat AK Parti'nin seçim kazanmasını isteyen kesimler de olduğunu, bunların AK Parti'ye olan güvenlerini kalpleriyle tasdik ettiğini fakat açık açık söyleyemediklerine vurgu yaptı. "AK Parti bir Türkiye Partisidir" diyen Şentop, diğer partilerin AK Parti kadar milletin bütününe hitap edemediğine vurgu yaptı.

"CHP'NİN SEÇKİN HUKUKÇULARI, ALEVİLİK MEZHEP MİDİR DEĞİL MİDİR BUNU BİLMİYORLAR"

Yeni Anayasa yapımı çalışmaları kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili bir maddeyi Meclis'te tartıştıklarını anlatan Şentop, CHP için; "Bir metin getirdiler bu metinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütün mezhepleri kapsayacak şekilde, organize edileceğine dair bir metin geldi karşımıza çıktı. Böylece mezhep ifadesiyle CHP'nin, Kılıçdaroğlu'nun ifadesiyle partinin en seçkin 3 isminin önerdiklerini söylüyor. Partinin 3 isminin üretmiş olduğu metin, Aleviliği bir mezhep olarak telakki eden, zanneden, anlayan bir metin olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu. Şentop ayrıca CHP'nin önerisi için, "Onlar da onun farkında değiller, mezhep ifadesiyle güya Aleviliği de Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatının o genel yapısı içerisinde temsil edebileceklerini zannediyorlar. O konuya da bu kadar lakayıt şekilde yaklaşıyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

Alevi Çalıştaylarıyla ortaya çıkmış çok ciddi birikimler olduğunu ifade eden Mustafa Şentop, "Diyanet'te temsil meselesi çok tartışılmış bir meseledir. CHP'nin o tırnak içinde seçkin hukukçuları, Alevilik mezhep midir, değil midir bunu bilmiyorlar ama Aleviler'in taleplerinin ne olduğunu da bilmiyorlar" şeklinde konuştu.

AK Parti'nin önerisinde Diyanet'in nötr yapısının korunmaya çalışıldığını kaydeden Şentop, kendilerinin din hürriyetini tesis etmeye çalıştıklarını fakat CHP'nin ise buna karşı çıktığını belirtti. Şentop şöyle konuştu:

"Din hürriyeti, aslında Türkiye'de gerçek anlamda yok. Bugün Alevilik meselesinde devleti, anayasal yapıyı, temel hak ve hürriyetlerle ilgili paradigmayı eleştirmek yerine, toplumun başka kesimlerini; sünni diye ifade ettiğimiz kesimleri eleştirmeyi esas alan CHP, din hürriyeti maddesinde mevcut sistemi korumayı önerdi."

"TÜRKİYE'DE CHP'Lİ BİR ADAY, MHP'Lİ BİR ADAY YÜZDE 50 OY ALABİLİR Mİ?"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, CHP ve MHP'nin Başkanlık sistemine karşı çıkmalarını da değerlendirdi. CHP ve MHP'nin başkanlık sistemini bilmedikleri için karşı çıktıklarını söyleyen Şentop, başkanlık sistemi ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Başkanlık boyutunda asıl mesele, eğer Türkiye'de başkanlık sistemi olursa CHP ve MHP'nin iktidar ihtimalleri, şansları tamamen sıfıra indirgenecektir. Bugün parlamenter sistemde CHP'nin, MHP'nin iktidar olma şansları var mıdır; teorik olarak var. Hatırlayın işte 99'da 3 parti bir araya geldi. Yine düşünün mesela 99 seçimleri öncesinde kısa bir süreli de olsa DSP 4. parti olduğu halde parlamentoda dışarıdan bir destekle bir azınlık hükümeti kurdu. Oldu, olabiliyor. Parlamenter sistemde 2 parti, 3 parti, 4-5 parti, 6 parti bir araya gelip hükümet kurabilir. En azından bir ümittir bu. Ama Başkanlık sisteminde hükümet dediğimiz başkandır zaten, o da halk tarafından seçilir. Birinci seçimde veya ikinci seçimde en az yüzde 50 oy alması gerekir. Türkiye'de CHP'li bir aday yüzde 50 oy alabilir mi? MHP'li bir aday yüzde 50 oy alabilir mi? Mümkün değil.

Yani başkanlık sistemine geçtiği zaman Türkiye, CHP'nin, MHP'nin, diğer partilerin koalisyon ortağı da olsa hükümet olma şansları, ihtimalleri kalmıyor, kalmamakta. Bütün dertleri bu."

"VESAYET HÜKÜMETİ OLDUKLARI İÇİN GÖRÜŞMELERDEN HABERLERİ BİLE OLMAMIŞTIR"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, konuşmasının son bölümlerinde ise İmralı'da gerçekleşen görüşmelere değindi. Şentop, MHP ve CHP'nin görüşmeleri eleştirmesini ise, istihbarat birimlerinin bu tür görüşmeleri yapabileceğine vurgu yaparak cevap verdi.

"Çözüm süreciyle ilgili AK Parti'nin atmış olduğu adımları eleştirirken aslında kendi dönemlerindeki zavallılığı, sefaleti ortaya koyuyorlar" diyen Şentop, Öcalan yakalandığında görüşmelerin yapıldığını fakat, o dönem ki hükümetlerin bundan haberinin dahi olmadığını iddia etti. Şentop, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti:

"Bu görüşmeleri kim yürütmüştür, bu görüşmelerin içeriği nedir, hedefi nedir, stratejisi nedir, bu konuda hükümetlerin bilgisi yoktur. Niye; hükümetler vesayet altındaki hükümetlerdir. Asker-sivil bürokratlar o dönemde de İmralı'ya gitmişlerdir, görüşmüşlerdir. Ama bu görüşmeleri hep asker-sivil bürokratlar kendi insiyatifleriyle yapmışlardır. Görüşmüşlerdir, bir takım bilgiler edinmişlerdir, onlarla ilgili kararları yine kendileri vermişlerdir. Hükümetlerin bundan haberi bile olmamıştır. Niye? Bunlar vesayet hükümetleridir.

Bugün de aslında Türkiye'deki hükümeti kendi dönemlerindeki hükümetler gibi zannediyorlar. Halbuki AK Parti, vesayeti, vesayet sistemini tasfiye eden, siyasi insiyatifi, siyasi iktidar insiyatifini eline alan bir partidir. Yine bürokratlar görüşüyor o dönemde olduğu gibi, ama bürokratların görüşmelerinin getirdiği hasıl ettiği netice üzerine, bağımsız olarak kararları verecek olan siyasi iktidardır. Onlar bunun farkında değiller, bunu bilmiyorlar, onların siyaset anlayışları, perspektifleri bunu anlayabilecek bir çapa da sahip değil henüz."

Mustafa Şentop ayrıca, önümüzdeki seçimler için, "Bu seçimler Türkiye'nin en azından çeyrek asırlık geleceğini belirleyecek olan seçimlerdir" diyerek, "Bu seçimlerin Türkiye tarihi bakımından, milletimizin tarihi bakımından, dünya tarihi bakımından çok önemli olduğu kanaatindeyim" diye konuştu.