Türkiye'de ikinci el araç alım-satımında kritik rol oynayan oto ekspertiz hizmetleri, yasal bir çerçevenin belirsiz olması nedeniyle ciddi bir kaos yaşatıyor. Özellikle son dönemde yüksek ve denetimsiz fiyatlar ile ilgili tüketici şikâyetleri de giderek artıyor. Oto ekspertiz hizmetlerinde yaşanan yüksek ücretler, hatalı raporlar ve yasal boşluklar, alıcı ile satıcı arasında ciddi tartışmalara yol açarken sektörde “acil düzenleme” çağrılarını da beraberinde getirdi.
Bugün otomobil ekspertiz ücretleri piyasada 8 ila 10 bin TL arasında değişiyor. Bu ücretler ekspertizin kapsamı ve paketine göre daha da yukarı çıkabiliyor. Ancak satıcının beyan ettiği sorunlar dışında ekspertizde farklı bir problem çıktığında yeni bir kaos başlıyor.
Sabah gazetesinde yer alan habere göre; öyle ki satıcı beyanının dışında araçta büyük bir arıza çıkması durumunda alıcı ekspertiz ücretini satıcının ödemesini talep ediyor. Ekspertiz firmaları da beyan dışında bir durum yaşandığında eksper ücretinin satıcı tarafından ödenmesi gerektiğini söylüyor. Ancak burada hukuki bir yaptırım söz konusu olmadığı için yeni bir tartışmanın da fitili ateşleniyor.
Hatta bazen bu durum taraflar arasında kavgaya dahi gidebiliyor. Ekspertiz ile ilgili sorunlar bununla da sınırlı değil. Farklı ekspertiz merkezlerinden çelişkili ve hatalı raporlar çıkarken, ekspertiz raporunda bulunmayan arızalar yüzünden alıcılar aracı aldıktan sonra ciddi masraflarla karşı karşıya kalabiliyor.
Türkiye'de ikinci el araç alım-satımını düzenleyen "İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti" yönetmeliği çerçevesinde, satış öncesi rapor ve diğer yükümlülükler tanımlanıyor. Ancak bu düzenleme, ekspertiz ücretlerinin kimin tarafından ne şekilde ödeneceği ve ne kadar olması gerektiği konusunda ayrıntılı kamu tarifesi sunmuyor.
Ayrıca, alıcı ve satıcı arasındaki ilişkinin yasal bir dayanağı yok, süreç sözleşme ve tüketici haklarına dayanıyor. Ekspertiz raporundaki hatalar gizli ayıp sayılabiliyor ve satıcının sorumluluk alanına giriyor. Ekspertiz raporu, tarafların iddialarında delil niteliği taşıyabiliyor. Ancak hatalı raporda hukuki süreç alıcı lehine yürüyor. Avukatlar, mevcut düzenlemenin ekspertiz piyasasında standart eksikliği yarattığını ve bunun tüketicileri risk altında bıraktığını belirtiyor.
Araç alım satımı için ücret gönderimindeki dolandırıcılığın önüne Takasbank uygulamasıyla geçildiğine dikkat çeken uzmanlar, "Devlet burada duruma el attı. Artık 'Param gitti, dolandırıldım' derdi kalmadı.
Benzer bir düzenlemenin ve hukuki yaptırımın ekspertiz sistemine de gelmesi gerekiyor. Eskiden ücretler 1.000-2.000 TL idi. Bu kadar kaos yaşanmıyordu. Ancak son dönemde ücretler çok yükseldi. Bugün 8-10 bin lirayı kimse çöpe atmak istemiyor. Bu da kavgalara yol açıyor" diyor.
Bir ekspertiz firmasının sahibi, bir günde ortalama 20 araç eksperi yapıldığını belirterek, şunları anlatıyor: "Hemen her 20 aracın 5'inde beyanın dışında sorun çıkıyor. Bu 5 araçtan 1-2'sinde de satıcı ile alıcı arasında kavga çıkabiliyor.
Çünkü arıza büyükse alıcı o aracı almak istemiyor. Almayacağı araç için 8-10 bin lira boşuna ücret ödemiş oluyor. Haklı olarak bu ücreti satıcıdan talep ediyor. Böyle durumlarda eğer satıcı bu sorunu alıcıya bildirmediyse ekspertiz ücretini ödemeli. Ancak onlar da bilmediklerini söyleyip ödemek istemiyorlar."
Uzmanlar, ekspertiz raporlarıyla ilgili bir ortak havuz oluşturulmasını gerektiğini söylüyor. Önerilen sistem ise şöyle: "Satışa çıkacak her araba için gerek galerici gerekse bireysel satıcılar aracını ekspertiz yaptıracak. Bu ekspertiz raporları oluşturulan portala yüklenecek. Nasıl ki bir araçta haciz var mı yok mu görülüyor.
Aynı şekilde araçtaki hata, boya ve kaza durumu da aracın plakası girildiğinde doküman olarak öne çıkacak. Bu ekspertiz ücretini de satıc ı aracının ücretine ekleyecek. Böylece hem ekspertiz kaosu son bulacak hem de vatandaş ne aldığını bilecek."