Mangala başlarken öncelikli olarak rüzgarın yönünü tayin etmek önemlidir. Bunu yapmak için işaret parmağınızı tükürüğünüzle ıslatın ve havaya kaldırın. Parmağınızın üşüdüğü bölgeden rüzgar geliyor demektir, dolayısıyla mangalınızı rüzgarın estiği yöne paralel olarak kurmalısınız. Bu arada dikkat etmeniz gereken başka bir şey, rüzgarın estiği yönde yeşil alan bulunmamasıdır ki, yangınlara sebebiyet vermeyin.
Mangal yakmak bir sanattır. Nice koçyiğitler bu sanatı icra edemediği için dost meclislerinde alay konusu oldu gitti... Mangal yakmak aslında oldukça basit, bunun için bize gerekenler biraz gazete kağıdı, ahşap çıra, biraz da odun kömürü. Gazeteleri buruşturup top haline getirdikten sonra, çıraları gazetelerin üstüne, üçgen dikey yapacak şekilde yerleştiriyoruz. Bu düzeneğin etrafına da odun kömürlerinden koyuyoruz. Yani temel amacımız gazeteyi tutuşturmak, gazetenin çıraları, çıraların da kömürü tutuşturması.
Mangal yakmak için bir kolay yol da, yumurta kartonu üzerine yerleşmiş kömürleri tutuşturmak. Bunun için kartonu doğrudan ateşe atıyoruz ve geri kalan işi ateş kendi kendine yapıyor. Özellikle kamp zamanı acil ateş yakmalar için ideal bir yöntem.
Kömürünüzün tamamen kor haline gelmesini bekleyin, daha sonra da mangalınıza başlayın.
Mangalın en önemli özelliği, yüksek ateş veriyor olmasıdır. Mangalınızın gürül gürül yandığından emin olmalısınız. Bunu keşfetmenin çok basit bir yolu var, elinizi mangalın üzerine doğru yaklaştırın, eğer 1-2 saniyeden fazla tutamıyorsanız mangalınız pişirmeye uygundur. Dikkat edin ateşi denerken kendinizi çok zorlamayın.
Pişirmeden önce ızgaranızı temizlemenin iki kolay yolu var. Birincisi biraz zeytinyağı gezdirerek hem ızgarayı temizlemek, böylece bir yandan etin tellere yapışmasını da engellemiş olursunuz. Diğer bir yol da yarısı kesilmiş ve bir çatala tutturulmuş soğan ile mazgalları güzelce ovalamak. Böylece hem soğanın dezenfekte özelliğinden faydalanırsınız, hem de mangalınız farklı bir aromayla zenginleşir.
Soğan sen ne mucizevi bir şeysin be!
Mangal yakmak bir sanat olduğu kadar bir keyiftir de. Keyif olduğu kadar aynı zamanda sorumluluktur. Belli başlı şeylere dikkat etmeniz gerekir, örneğin ızgara ile mangal arasında 15 cm civarında bir mesafe olmalıdır. Etleri çevirmek için kesinlikle çatal kullanmamalı, sadece maşa kullanmalısınız, çünkü çatalın açacağı delikler etinizin suyunun akmasına ve kurumasına neden olabilir. Etinizi tatlandırmak için fesleğen, nane, kekik, adaçayı, biberiye gibi baharatları denemelisiniz. Barbekü sosu gibi şekerli soslar, ancak etiniz pişmeye yakınken dökülmeli çünkü pişmeden önce etinizin tadını bozacaktır.
Limon ve elma kabukları da ete tat vermek için kullanabileceğiniz aromalardır. Eğer mangalda balık yapıyorsanız, balığın altına yerleştireceğiniz iki dilim limon, hem balığın ızgaraya yapışmamasını sağlar, hem de fazla yağı emer.
Mangalı sevgiyle yakan mangalcılar, ona yüreğini katan, onunla birlikte hamken pişen gönül dostları... Mangalın en önemli ipuçlarından birisi de mangal esnasında asla kontrolü kaybetmemek, mangalı bırakmamak, konsantrasyonu yitirmemek, her an her dakika mangalı takip etmektir. Böylece hem kaza beladan (etin yanması, beklenmedik yangınlar vs) korunmuş olursunuz, hem de ailenizle, dostlarınızla, sevdiklerinizle büyük bir ziyafet şöleni yaşarsınız. Haydi afiyet olsun...