Sıvı yarabantları bugünlerde çok moda, çocukların doktor korkusunu azaltabilecek harika bir icat!
Peki bu icadın yerine Japon yapıştırıcısı da kullanabileceğinizi; evde yarabandı bulamadığınızda, yaranız da hastaneye gidecek kadar ciddi değilse yaranızı basitçe yapıştırabileceğinizi biliyor muydunuz? Az bir miktar Japon yapıştırıcısını yaranızın üzerine dökün, geçin!
İlk ipucumuz, burun tıkanıklıklarına yönelik :)
Diş macunu! Diş macunlarındaki mentol ve diğer nane esansları diş ve diş etleriniz kadar burun tıkanıklarınıza da yardımcıdır. Parmağınıza biraz diş macunu sıkın, iki parmağınızla ezin ve burnunuza tutun; nefesinizin hafifçe açılmaya başladığını farkedeceksiniz.
Olur ya, evinizde pamuk kalmaz... Top yapıp burnunuza soktuğunuz tuvalet kağıdını ikide bir değiştirmekten de bıkmışsınızdır. Kadın tamponları zaten sıvıları güzelce emmek için tasarlanmıştır, üstelik burnunuza sokacağınız pamuktan ya da peçeteden çok daha fazla sterildirler!
Özetle, kanamanızı tamponla dindirebilirsiniz :)
Yanıtınız hidrojenperoksit, yani oksijenli su :)
Evdeki ecza dolabınınızın olmazsa olmazı, giysilerinizdeki lekelerin aslında en büyük düşmanı!
Çünkü bir şeyi yanlış yapıyorsunuz; kan lekesini çıkarmak için çamaşırınızı soğuk su ile yıkamanız lazım :) Şunu da belirtelim; dışkı lekesi için kaynar su gerekir...- - - - - -
Hap yutmayı beceremiyor; hapları kırıp, çiğneyip ya da suda eritip mi içebiliyorsunuz? Bu durumda o ilaçların garip, metalik, rahatsız edici tadı da dakikalarca ağzınızdan gitmiyordur muhtemelen.
Hemşirelerin yanıtı çok basit; ilacın hemen ardından patates cipsi yiyin :)- - - - - -
Reklamlarda vadedilen o pürüssüz, arzulanası ciltler hakikaten doğru :)
Traş köpüğüyle elinizi ve yüzünüzü yıkadığınızda, gün içinde cildinize yapışan tüm o yapış yapış partiküllerden hızlıca kurtulabilirsiniz! - - - - - -
Saçınızın karıştığı yere biraz ispirto dökün! Saçlarınız yağ gibi açılacak; saç tellerinize kötü davranmaktan, istemsizce onları koparmaktan kurtulacaksınız :)- - - - - -
Madem hemşirelerle ilgili bir yazıdayız, bu hanımefendinin hikayesine uğramadan edemezdik :)
Hastanelerde yıllarca hepimizi susturan, o ciddi, bıkkın ve otoriter bakışlı kadının ismi Dilek Tunca. Ve kendisi bir hemşire değil :) Dilek Tunca 70'li yılların az sayıda fotomodelinden biri ve 1976 yılında İstanbul Reklam Ajansı'na 500 lira karşılığında bu pozu vermiş, yüzü tüm Türkiye'ye yayılmış...
Hesaplarımız doğruysa, bu pozun ücreti bugünün parasıyla 100 TL civarına denk geliyor :)
---
Kaynaklar: Tiphero.com, Scrubsmag.com & Hurriyet.com.tr