Marcos
2002'de Brezilya'nın birinci kalecisiydi. Turnuvada sükse yaptıktan sonra Arsenal istedi, "ben para için kulübümü satmam" deyip, ikinci ligdeki Palmeiras'ta kaldı. Kulüpte 532 maç oynadıktan sonra 2012'de futbolu bıraktı. Şu an sporla uzaktan ilgileniyor.
Cafu
Takımın kaptanı Cafu, Dünya Kupası'ndan sonra zaten efsanesi olduğu Roma'da bir sene daha oynayıp, Milan'a transfer oldu. Burada beş sezon oynayan oyuncu, Şampiyonlar Ligi kupası kazandı. 2008'de futbolu bıraktı, şimdi sosyal sorumluluk projeleri ile uğraşıyor. Lucio
3-5-2 ile oynayan muhteşem Brezilya'nın üç stoperinden biriydi. Turnuvadan sonra bir dönem daha Bayer Leverkusen'de kalıp, önce Bayern Münih'in, sonra da Inter Milan'ın yolunu tuttu. 2012'de Juventus'a bir transfer gerçekleştirdikten sonra kariyeri düşüşe geçti. Sene başında Hindistan'ın FC Goa takımına transfer oldu. Roque Junior
Adı dlie en oturan oyuncu Roque Junior, turnuvadan sonra önlenemez bir düşüş yaşadı. En son bir ara Ituoano FC'de oynayan savunmacı, 2014-15 sezonu için XV de Piracicaba takımıyla teknik direktörlük için anlaştı, fakat sezon sonunda görevine son verildi. Edmilson
Yine defansın bel kemiklerindendi. 2004'te Barcelona'ya transfer oldu, 2008'de o kulüpten ayrıldı. 2011'de memleketinin takımı Ceara'da futbolu bıraktı. O da şu an spot ışığından uzak duranlar arasında. Roberto Carlos
2012'de Anzhi'de futbolu bıraktıktan sonra, teknik direktörlüğe ülkemizde başladı. Bir buçuk sezon çalıştırdığı Sivas ve yarım sezonluk Akhisar maceralarından sonra, şimdi Katar'ın Al-Arabi takımını çalıştırıyor. Ricardinho
Turnuvanın müzmin yedeklerindendi, o yüzden de zaten asla ciddi bir çıkış gerçekleştiremedi. Bir ara bizim buralara uğradı, iki sezon Beşiktaş'ta oynadı. Futbolu 2011'de Bahia'da bıraktı. Teknik direktörlük kariyeri de çok başarılı değil. Üç senede beş takım çalıştırdı, şu an Santa Cruz'un başında. Gilberto Silva
Kadronun değişmezlerindendi. Uzun ve çeşitli bir kariyere sahip oldu. Turnuvadan sonra transfer olduğu Arsenal'in efsanesi oldu. Bir ara komşuya gidip, Panathinaikos'da oynadı. Futbolu pek çok Brezilyalı gibi memleketinde bıraktı, şimdi hayır işleriyle uğraşıyor. Ronaldo
Gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan olduğunu bugün kimse tartışmıyor. 2002 zaten onun turnuvasıydı. Bitmesiyle soluğu Real Madrid'in galaksisinde aldı. Oradaki başarılarından sonra Milan'a ve Corinthians'a gitti. 2011'de futbolu bıraktı. Şimdi daha çok iş dünyasıyla haşır neşir. Brezilya'da bir motor sporu takımı, Amerika'da da bir futbol takımı var. Rivaldo
O zaman dahi takımın abilerindendi, garip bir şekilde bırakmamakta en direnen de o oldu. Futbolu 41 yaşında başkanı olduğu ve oğlunun oynadığı Mogi Mirim'de bitirdi. En son geçen sene Instagram'da kulübe alıcı aramasıyla gündeme geldi. Ronaldinho
Turnuva onu bir yıldıza çevirdi, Barcelona ise bir efsaneye. Katalan kulübünden ayrılmak joga bonito'yu felsefe hâline getirmiş adama yaramadı. Milan'da tutunamadı, memleketine döndü. Hâlâ aktif futbol oynuyor. Kendisi için en son Antalyaspor deniyordu, ama mesele netlik kazanmadı henüz. Kleberson
Yıldızı turnuvayla parlayan gençlerden biriydi. 2003'te Manchester United'a transfer oldu. Alex Ferguson'ın nadir transfer yanlışları arasına adını yazdırdı. Oradan Beşiktaş'a geldi, yine olmadı. Flamengio, Atletico Paranaense, Bahia, Philadelphia Union derken şu an Amerika'nın 2. ligi diyebileceğimiz NASL'in takımı Indy Eleven'da top koşturuyor. Denilson
Yedi sene oynadığı Real Betis'in efsanesi şu an muhtemelen. O da kariyeri azalarak bitenlerden. Futbolu yunan takımı Nea Kavala'da tek bir maça çıkmadan sonlandırdı. En son Sao Paolo bazlı bir kanalda yorumculuk yapmaktaydı. Kaka
2002 şampiyonasının en büyük yıldız adayıydı. 2003'te Milan'a transfer oldu, kısa sürede dünyanın en iyi futbolcularından biri olarak anılmaya başladı. 2009'de bu şan onu Real Madrid'e taşıdı. Orada yaşadığı sakatlık, Mesut Özil'in çıkışına denk gelince tahtını kaybetti. Milan'a döndü, ama olmadı. 2014'te transfer olduğu Orlando City'de oynuyor şu an.