Yüzme sporu insan ve doğa ilişkisinin en özel anlarından birisidir. İnsan biyolojisi su altında yaşama uygun olmasa da sulara duyulan tutku, insan medeniyetinin temelinde yer almaktadır. Deniz, okyanus veya göller insanların çözüm üreterek ve çalışarak keşfettiği su alanlarıdır. Bu tutku ve merak zaman içerisinde yüzmenin bir spor olarak gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Yüzme sporunun temelinde su üzerinde ahenkli bir şekilde uyum sağlamak yer alır. Sporcular su üzerinde durma ve ilerlemenin yollarını deneyimleyerek geliştirmiştir. Yoğun bir tutkuyla beraber yüksek çalışma disiplinleri sonucunda üretilen yüzme stilleri arasında kelebek stili önemli bir yere sahiptir.
Yüzme sporunda el,kol ve bacak koordinasyonunu içeren çeşitli formasyonlar vardır. Bu formasyonlar yüzücüler için hız, kuvvet, gelişim, efor veya estetiklik gibi özellikleri ile birbirinden ayrılmaktadır. Kelebek stili de kuvvet, hız ve estetiğin öne çıktığı ve 4 olimpik yüzme stilinden birisidir.
Yüzme kelebek tekniği suyun içerisinde bir dalgalanma anı yaratır. Yüzücülerin alt ve üst vücutları dalgalanarak ivme kazandırmaktadır. İlk olarak 1930'lu yıllarda kurbağalama stilinden türetilen bir tür olmuştur. Kurbağalama stilindeki her kulaç öncesi pause (durak) anlarını geliştirmeye yöneliktir. Ritmik ve koordine olması gerekir. Üst ve alt vücudun aynı anda yoğun şekilde kullanılması dolayısıyla yüksek efora sebep olur. Buna nazaran estetik olarak güçlü ve su içerisinde kazandırdığı ivme ile hızlı bir stildir.
Kelebek yüzme stili sportif gelişim ve kas hedef bölgesi olarak omuz, kollar, boyun ve kalçanın yüksek verimli gelişimini sağlar. Bu özellikleri ile amatör yüzücüler için fiziksel kondisyonu güçlendirirken profesyonel yüzme turnuvalarında mücadeleci ve estetik yarışma koşullarını hazırlamaktadır.
Kelebek stili yüzme, koordinasyon ve vücut uyumunun sağlandığı 4 ana aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada yüzücü pozisyon alarak suya tamamen paralel ve gergin şekilde uzanır. Baş omurga hizasında konumlandırılır ve suyun içerisinde "S" formunda hareket edilir. Bu pozisyon ile suyun vücut kıvrımlarına çarpmadan dalgalanarak geçmesi sağlanmaktadır. Kelebek stilinde düz gitmek yerine suyun içinde sürekli bir yukarı-aşağı akış vardır.
Kelebek stilinde ayırt edici olan kol hareketleridir. Kollar kelebek kanadı gibi bir pozisyonda hareket ettirilir ve iki kol aynı anda kullanılır. Yüzmeye başlangıç anında kollar öne doğru uzatılır, başın hemen önünde suya girer. Sonrasında çekiş ile su geriye doğru itilir. Çekiş aşamasında dirsekler dışa açılır, eller suyu göğüs altına ve ardından kalçaya doğru iter ve vücut ileri doğru fırlatılır. Üçüncü aşamada ise alt vücut devreye sokulur ve bacak hareketleriyle üst vücut desteklenir.
Bacak hareketinde bacaklar birbirine bitişiktir ve aynı anda yukarı-aşağı hareket eder. Bacak senkronizasyonu kollar suya girerken yapılan küçük vuruş ve kollar geriye iterken yapılan büyük vuruştur. Kelebek stilinde en kritik aşamalardan birisi nefes kontrolüdür.
Kelebek stili yoğun efor harcayan bir sisteme sahiptir. Yüzme sırasında nefes, genellikle her iki kol çekişinde bir alınır. İtiş sırasında baş suyun üzerine çıkarak nefes alınır ve baş suya geri sokulurken verilir. Her kulaç anı nefes almak için kısa zaman aralığına sahiptir. Bu sebeple alınan nefesin kısa ve ritmik olması gerekir.