2. İntifadan sonraki en gergin günler

Filistinli Muhammed Hüseyin Ebu Hudayr'ın kaçırıldıktan sonra ölü halde bulunmasının ardından Doğu Kudüs'te Filistinlilerin başlattığı ayaklanma devam ediyor.

Filistinli Muhammed Hüseyin Ebu Hudayr'ın kaçırıldıktan sonra ölü halde bulunmasının ardından Doğu Kudüs'te Filistinlilerin başlattığı ayaklanma devam ediyor.

Reklam
Reklam

Doğu Kudüs'te 17 yaşındaki Ebu Hudayr'ın evinin yakınlarındaki Şufat bölgesinde başlayan ayaklanma hızla genişleyerek, Arapların yaşadığı Beyt Hanina, İsaviye, Silvan mahalleri ile Mescid-i Aksa çevresine sıçradı.


Gece de süren gerginlikler sırasında polis 12 kişinin yaralandığını, 5 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Polis çatışmalar sırasında gaz bombası ve plastik mermi kullanırken,


çıkan olaylar sırasında bir foto muhabiri de yüzüne isabet eden plastik mermiyle yaralandı.


Büyük çatışmalara sahne olan Doğu Kudüs'te tramvay seferleri durdu.


Arap mahallesindeki tramvay durağı göstericiler tarafından tamamen tahrip edilerek, kullanılamaz hale getirildi.


Tramvayın Arap mahallesinden sonra izlediği güzergah üzerindeki Pisgat Zeev'de bulunan Yahudi yerleşimcilerin yaşadığı bölgelere de hizmet verilemez hale geldi.


Çıkan olaylar nedeniyle Kudüs'te, 2000 yılında başlayan ve 2005 yılının ortalarına kadar süren ikinci intifadan beri en şiddetli olaylar yaşanıyor.

Reklam
Reklam

Şiddetlenen olaylar, İsrail'de devletin zirvesinde kaygılara neden oldu. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres yaptığı yazılı açıklamada, herkesi kışkırtmalara son vererek hukuka saygı duymaya davet etti.


Önceki gün de İsrail Başbakanı Netanyahu da "Kimse kendi elleriyle hukuk aramaya kalkmasın" diyerek Yahudi yerleşimcileri uyarmıştı.


İsrail polisi ise öldürülen Filistinli çocuğun ısrarla Yahudi yerleşimciler tarafından mı yoksa başka birileri tarafından mı öldürüldüğüne dair kesin kanıt olmadığını belirtiyor.


Öldürülen Ebu Hudayr'ın ailesi ise çocuklarının Yahudi yerleşimciler tarafından intikam almak amacıyla kaçırılıp öldürüldüğü konusunda hemfikir. Ebu Hudayr'ın kaçırılma olayının üç Yahudi yerleşimcinin defnedilmesinden bir kaç saat sonra gerçekleşmesi ise olayın üzerindeki intikam şüphelerini giderek artırıyor.


Ebu Hudayr'ın babası Hüseyin, olay günü sabah namazına gitmek için oğlunun sahurdan sonra mahalle camisine gittiğini, burada cami önünde arkadaşlarını beklerken zorla iki kişi tarafından bir arabaya bindirilerek kaçırıldığını ve olayı görenlerin olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Polis, Ebu Hudayr'ın babasının polisi sabah saat 04.00'de arayarak kaçırılma olayını rapor ettiğini açıkladı.


Polis, daha sonra aracın geçtiği güzergahta cep telefonu sinyalinden takip edilerek, yaklaşık 2 saat sonra sinyalin kesildiği noktada Ebu Hudayr'ın cesedinin şehrin diğer tarafındaki ormanlık alanda bulduklarını ifade etti.


Ceset üzerinde yaptığı otopsi ve DNA testi sonucu cesedin, Ebu Hudayr'e ait olduğunu aynı gün doğrulayan polis, olayın ardından 2 gün geçmesine rağmen Hudayr'ın ailesinin çocuklarının cesedini görme ve teslim alma talebine hala izin vermedi.