2026 FIFA Dünya Kupası yeni formatı ve birçok yeniliğiyle heyecan uyandıran bir yapıya sahiptir. Dünya Kupasındaki takım sayısı 32'den 48'e yükseltileceği ve ilk kez 3 ayrı ülkede düzenleneceği açıklanmıştır. Kanada, ABD ve Meksika'nın ev sahipliğini üstlendiği turnuva daha önce Meksika'da 2 ve ABD'de 1 kez düzenlenmiştir. Kanada'nın ise tarihinde 2 sefer katılabildiği Dünya Kupası'nda ev sahipliği yaparak turnuvada üst üste 2. defa yer alacağı belirlenmiştir.
Dünya Kupası organizasyonlarını düzenleme hakkı katılımcı ülkeler tarafından FIFA'ya verilen teklif listesine göre belirlenmiştir. Üye ülkeler ülkelerindeki ulaşım, barınma, şehir içi planlama ve sportif altyapı gibi sistemsel özelliklerini bir araya getirip adaylık için başvuruda bulunmaktadırlar.
Kanada, ABD ve Meksika 2017 yılında FIFA'ya sunduğu teklifle rakipleri Fas'a karşı önemli bir farkla ev sahipliği hakkını elde etmiştir. Ülkeler için dünya kupasını düzenlemek öncelikle direkt olarak turnuvaya katılım kontenjanı sağlamaktadır. Ayrıca turizm gelirleri önemli bir maddi kaynak oluşturur.
FIFA'nın üçlü ülkeyi seçmesindeki kriterleri arasında ABD'nin devasa medya ve stadyum imkanları, Meksika'nın köklü futbol kültürü ve Kanada'nın altyapısal gelişmişliği göz önünde bulundurulmuştur. Öte yandan ABD'nin stadyumları maçların oynanacağı sahaların seçiminde de ABD'ye bir avantaj sağlamaktadır.
Dünya Kupası'nın zirvesi final müsabakasıdır. Geçmiş yıllara bakıldığında Dünya Kupası finali dünya genelinde milyar barajını aşan yayınlanmaya sahip olabilmektedir. 2026 Dünya Kupası'nda ev sahibi 3 ülkenin de güçlü yönleri mevcuttur. Ancak ABD'nin medya, stadyum, altyapı ve finansal açıdan elinde bulundurduğu imkanlar vardır. Bunların final maçının ABD topraklarında oynanmasında etkili olduğu iddia edilmektedir.
Final maçının ABD'de oynanmasının kararlaştırılmasından sonra asıl soru hangi şehir ve statta gerçekleştirileceğidir. ABD bu konuda eyaletler arası komisyonlar ve toplantılarla birçok seçeneği değerlendirmiştir.
Finalin oynanacağı stadyumdan önce şehrin belirlenmesi önemlidir. Geçmiş turnuvalardan bilindiği üzere finalin düzenleneceği şehirlerde oluşması muhtemel yoğunluk stadyuma giden biletli taraftarlarla sınırlı değildir. Bu sebeple finalin oynanacağı şehir altyapısal olarak gelişmiş olmalıdır. Toplu taşıma, hava alanı, şehir dışı ulaşım, barınma, konaklama ve restoran gibi faaliyetlerin talebi karşılayabilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca bürokratik seviyede misafirlerin ağırlanabilmesi ve şehirdeki güvenliğin sağlanması da kriterler arasında yer almaktadır. Bu doğrultuda final için New Jersey'de bulunan MetLife Stadyumu seçilmiştir.
Metlife Stadyumu 2010 yılında açılmış, 82.500 kişilik kapasiteye sahip bir stadyumdur. Stadyum New York Giants ve New York Jets Amerikan Futbolu takımlarının iç saha maçlarını oynadıkları modern bir stattır. Eyalet olarak New Jersey sınırları içerisinde yer alsa da konum olarak New York'a 10km'den az bir mesafededir. Bu da stadyumun Dünya Kupası finali için seçilmesinde New York ve New Jersey eyaletlerinin güçlerini birleştirmesini sağlamıştır.
Stadyum halihazırda NFL'in en popüler alanlarından birisidir. Dünya kupası finaline uygunluk için bir dizi yapısal değişimden geçmesi kararlaştırılmıştır. Stadyumdaki en büyük değişim mevcutta kullanılan suni çimlerin sökülerek doğal çim serilmesidir. Ayrıca FIFA'nın minimum saha boyutu (68x105) kabulü için köşe tribünlerinden 1,740 koltuk kaldırılarak sahaya biraz daha alan açılacağı söylenmiştir.
Öte yandan MetLife stadyumu 2016 Copa América finaline ev sahipliği yapmış ve başarılı bir ev sahipliği göstermiştir.