"AK Parti yasalara karşı direniyor"

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, siyasi parti üyesi olamayan kimsenin parti başkanı olmasının düşünülemeyeceğine işaret ederek, "Hele Anayasa ve SPK'nın milletvekilliği ve parti üyeliği için sıkı kurallar öngörmesi karşısında üye olmaya engeli bulunan birinin, üyelikten öte siyasi aktiviteleri olan, olması gereken parti başkanının üye olamayan birince temsili hukukun koruyabileceği iyi niyetle bağdaşmaz" ifadelerini kullandı.

Kanadoğlu, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 104. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararının ilgili partiye tebliğinden sonra aykırılığın giderilmemesinin parti kapatma nedeni sayıldığını hatırlattı. AK Parti'nin yasaya aykırı davrandığını ve ihtar kararının gereğini eksiksiz biçimde yerine getirmediğini belirten Başsavcı, AK Parti'yi Siyasi Partiler Kanunu'na direnmekle suçladı. "Yasal zorunluluklara ve koşullara uymamanın doğal sonucunu yine yasal yaptırım ortaya koyar" diyen Kanadoğlu, bu nedenlerle AK Parti'nin kapatılmasını talep etti.

Reklam
Reklam

"HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Kanadoğlu iddianamede, "TBMM üyeliği düşen veya düşürülen Meclis Başkanı'nın başkanlığının nasıl devam ettiği ileri sürülemez ise, parti kurucu üyeliğinden ayrılarak parti kurucu genel başkanlığından ayrılmamak ve kurucu genel başkanlığı sürdürmek de hukuken mümkün değildir. Çünkü genel başkanın partide, kurucu üye ya da üye olması şarttır. Parti kurucuları, Kurucular Kurulu'nun üyesidirler. Genel başkan ise kurulun tabi üyesidir. Kurucu üyelikten istifa ederek, genel başkanlık görevinin yürütülmesi, genel başkanın kurulun tabii üyesi olması karşısında, esasen ihtarın yerine getirilmediğinin, hukukun dolanıldığının açık bir göstergesidir" dedi.

Kaynak: İHA