Gazetelerin manşetlerini renkli renkli başlıklarla takımlar ve oyuncular süslüyor. İşte böyle bir dönemden geçtik. 10’larca transfer, gelenler, gidenler, bonservisler, maaşlar her şeyiyle değişim oldu. Değişmeyen tek şey değişimin kendisiydi ya işte tam da öylesine kadrolar değişti…
Gel gelelim takımlarımızın Avrupa maceralarına. Hep değişimden bahsettik ya şimdi de aynılıktan söz edelim. Yine yeni yeniden Avrupa’da hüsranlardayız… Galatasaray, yaz transfer döneminde rekor para harcamıştı. Lig etabına fırtına gibi girmesini bekliyorduk ki hata yaptığımızı anladık. Almanya’da 5 gollü ağır mağlubiyet yerle bir etti bizi. Önümüzdeki maçlara bakacağız klişesini hiç düşünmek istemiyorum. Çünkü Manchester City’ler, Liverpool’lar, Atletico Madrid’ler… Edirne’den çıktık yine boğulduk! Bir klasik…
Bir diğer temsilcimiz Fenerbahçe’de Avrupa’da lig etabına başladı. Yeni teknik direktör, yeni oyuncu kadrosu yetmez bir de yeni başkan dediler… Hoop Sadettin Saran geldi! Her şey yeni ama performans eski. Ne yapacaksın ki alışmışız bir kere. Ülke sınırları dışına adım atar atmaz elimiz ayağımız titriyor. Hem de yürüyemeyecak kadar… Kadromuz sıfır, hocamız sıfır hatta başkanımız bile sıfır model ama zihniyetimiz 2.el kaldı bu turnuvalara.
Local rekabetleri global pazarlarda gösterebileceğimiz, milyon euroluk takımlarımızı başarıdan başarıya uçarken izleyebileceğimiz, sahada takımlarımızın ekran başında ise bizlerin Avrupa’da tarih yazışımızı izleyeceğimiz o günlere selam olsun! İnanıyoruz ama biraz gayret…