DAVOS (İHA) - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Türkiye, Suriye'ye karşı askeri operasyonu düşünmez" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dünya Ekonomik Forumu toplantıları kapsamında "Arap Baharı" başlıklı panele katıldı. Oturum başkanının; "Herkes Türkiye'ye bölgede başarılı bir model olarak bakıyor. Fakat Türkiye laik bir devlet modeline sahip. Erdoğan da 'Model, seküler bir devlet olmadan işlemez' dedi. Tartışma yaşandı. Eğer sekülerlik olmasa Türk modeli başarılı olur muydu?" sorusu üzerine Babacan, "Her ülkenin süreci kendine özgüdür. Ne olursa olsun bazı temel prensipler var. Eğer demokratik bir
sistemden bahsediyorsak, demokrasi tanımlarından biri halkın irade ve isteklerinin ülke yönetimine yansımasıdır. Diğer bir konu da hukukun üstünlüğü. İşleyen devlet mekanizması için bu da gerekli; temel haklar ve özgürlükler de. Devlet, bütün etnisitelere, dinlere, mezheplere eşit mesafede olmalı. Arap dünyası desek de başka dinden, mezheplerden insanlar da var. İstedikleri hayat tarzını yaşamaları ve kendi inançlarını yaşamaları gerekiyor. Devletin bu hakların tamamen yaşanmasını garanti altına alması
gerekiyor. Sekülerizm dendiği zaman, bu kelime insanlara tehlikeli geliyor, çünkü herkes başka bir şey anlıyor. Bizim bu kavramdan anladığımız dini özgürlükler. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da insanların dini inançlarına baskı var. İnsanlar baskıdan dolayı kendi inançlarını gerçekleştiremiyor, kendilerini ifade edemiyor, bir arada toplanamıyor. Biz buna geçiş dönemlerinde bir temel olarak bakıyoruz. Sağlıklı bir anayasa her ülke için çok önemli. Konsensüs da arzulanır, eğer olursa mükemmel olur. Öteki tarafta
uluslararası organizasyonlar ve bölgenin de bu süreçlerde desteği önemli. Türkiye model olarak daha fazla alınıyor dediniz ama Türkiye'nin böyle bir tutkusu yok amacımız bu değil" açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE'DEKİ İSLAM VE DEMOKRASİ
Oturum başkanının, Ortadoğu'daki herkesin Türkiye'nin daha fazla rol üstlendiğini bildiğini ve bu durumun biraz Osmanlı İmparatorluğu'nu hatırlattığını ifade etmesi üzerine Babacan, "Bence bu yanlış bir algı. Biz sürekli ülkelerin toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını ve politik birliğini korumasına önem veriyoruz. Biz Türkiye olarak diğer ülkelere doğal bir ilham kaynağı oluyoruz. Bölgedeki genç insanlar Türkiye'de İslam ve demokrasinin birlikte yaşayabildiğini ve gittikçe daha iyi işlediğini görüyorlar.
Bu durum, rekabet ve serbest piyasa konseptlerine dayanan ve sosyal dertleri olan ekonomik reform süreciyle birleştirildiğinde bu kompozisyon pek çok ülke için ilgi çekici oluyor. Tavsiye veya öğretmenliktense işleyen bir örnek daha etkili oluyor" dedi.
"SURİYE'DE ULUSLARARASI CAMİANIN BİRLEŞİK BİR DURUŞU YOK"
"Suriye problemi başladığında Türkiye çok aktifti, şimdi etkisi çok azaldı. Niye acaba? sorusunu yanıtlayan Babacan, "Suriye'deki durum kendine has. Suriye'ye ekonomik reform sürecinde yardım ettik. Pek çok reformu birlikte yaptık. Fakat siyasi reformlar olmadı. Çok doğal bir dilemma yaşıyorlar. Azınlık rejimi var. Biz 'Daha fazla demokrasi ve parlamento demokrasisi lazım' dedik. Azınlık, kendine ve diğerlerine 'Ben ne yapacağım, bana ne olacak?' diye sordu. Diğer ülkelerin aksine Suriye'de uluslararası
camianın birleşik bir duruşu yok" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE, SURİYE'YE KARŞI ASKERİ OPERASYONU DÜŞÜNMEZ"
"Türkiye durumunu yumuşattı. Erdoğan ise, 'Öldürmeye devam ederlerse askeri müdahale yaparız' diyordu, şimdi yumuşadı" açıklaması üzerine Ali Babacan, "Başbakanımız Suriye hakkında asla böyle bir şey söylemedi. Türkiye, Suriye'ye karşı askeri operasyonu düşünmez. Biz hangi ülke olursa olsun dış müdahalelere karşıyız. En iyisi, iç kuvvetlerin değişimi sağlaması. Suriye'yle ilgili sesimizi çıkartmaktan çekinmiyoruz. Hala öyleyiz. Arap Birliği süreci daha fazla üstlenmeye başladı konuyu. Arap birliği belki
de ilk defa toplantılar düzenledi, birlikte tavır gösterdi, yaptırımlar uyguladı, gözlemci grubu gönderdi. Araplar tarafından yapılan bir çözümü daha iyi bulduk. Osmanlı benzetmeleri yüzünden çok kolay yanlış anlaşılabiliyoruz. Bu yüzden ilk olarak Arap Birliği'nin hareket etmesini bekliyor ve onları takip ediyoruz" diye konuştu.