Baykal, Erdoğan'ı yine televizyona davet etti

BURDUR (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Burdur'da partisinin mitinginde Başbakan Erdoğan'ın "Baykal bekle gör bakalım neler çıkacak" sözüne cevap verdi.

Reklam
Reklam

Baykal, "Ergenekon operasyonunda tutuklanan AK Parti'ye yandaş bir kişi yok. Kim AK Parti'den şikayetçi ise onlar tutuklanıyor. Sen burada ne olacağını nereden biliyorsun" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin Türkiye genelinde yaptığı mitinglerin bugünkü adresi Burdur oldu. Baykal, çiftçinin düştüğü duruma değinerek şöyle konuştu:

"İlaç ne oldu, gübre ne oldu, mazot ne oldu? Onlar katlanarak arttı. Ama çiftçinin ürettiği ürün bırakınız kazancı masrafı dahi karşılayamaz hale geldi. Borçlar ödenemez hale geldi, ilk kez çiftçilerin kapılarına haciz memurları geldi. Çiftçinin durumu bu hale geldi. Bunların çiftçinin yüzünü gördüğü yok, gerçek ortadadır."

Göz göre göre çiftçinin AK Parti'nin iktidarı döneminde perişan edildiğini anlatan Baykal, şunları söyledi:

"Şimdi boş sözün anlamı yok. Yapılması gereken iş çok açık. Türkiye'nin milli gelirinin yüzde birini bile bunlar çiftçiye destek olarak vermiyor. Ben burada söz veriyorum. Bir CHP iktidarında çiftçiye verilen destek, tümü yani hayvancılığa süte ete, bütün tarımdan geçimini sağlayan destek, bizim milli gelirin desteğin içinde üç katına çıkarılacaktır. 0.75 destek veriyor bunlar, biz yüzde 2'nin üzerine bunu çıkaracağız. Çiftçiye verilen mazottan özel tüketim vergisi alınmayacak, ucuz mazot çiftçiye kullandırılacak. Gübreden alınan KDV yüzde 1'e indirilecek. Bunlar bizim politikamız, bunların hesabını yaparak açıkça ilan ettik ortaya koyduk."

Reklam
Reklam

CHP iktidarının ilk işinin başında çiftçiye sahip çıkmak geldiğini belirten Baykal, "Gökdelen dikerek otoyol yaparak kalkındık zannediyor. Eğer topraktan üretim alamıyorsan, o diktiğin gökdelenlerin kimsenin refahına hizmet etmesi mümkün değildir" dedi. Emekli kesiminin de borçlar içinde olduğunu belirten Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

"Emekliyi hiç sorma zaten. Emekli unutulmuş hayatının son döneminde çoluğu çocuğuyla huzur içinde yaşaması gereken insan, eline verilen parayla ne yazık ki kendisini sığıntı gibi hissediyor. Gençlere iş bulunabiliyor mu? Yatırım yapılamıyor. Dışarıdan hazır gelince içeride üretmeye gerek yok. İçerideki fabrikayı kapatıyoruz, çiftçiye diyoruz ki sen üretme. Bunun sonu ne? Borç borç borç."

Bunun sonunun ekonomik çöküntü olduğunu anlatan Baykal, şunları söyledi: "Ne oldu dolar? Ne oldu bütçe? Fabrikalar kapanıyor. Kapatarak kalkınma olur mu? Sen var olan fabrikaların yanına yeni fabrikalar yapması gereken iktidarsın. Ne oldu bunlar yaptılar mı? Eldekini avuçtakini sattılar. Daha önce yapmış olan insanlara bir şükran ifadesini çok gördüler ama ucuzdur pahalıdır demeden sattılar. Şimdi milletin kendisinin açtığı fabrikaları da çalıştıramıyorlar."

Reklam
Reklam

TELEVİZYONA NİYE ÇIKMIYORSUN

Başbakan Erdoğan'ı yeniden televizyon ekranlarına çağıran Baykal, "Başbakan meydanda konuşmayı bırak da şöyle televizyonlara çıkalım. Bağırıp çağırmadan sen ne biliyorsan orada söyle, ben ne biliyorsam söyleyeyim birlikte tartışalım. Dünyada da böyle olmuyor mu bu? ABD, Fransa böyle yapmadı mı?" dedi.

BENİM NESEBİMDEM KUŞKUM YOK

"Milletin sorununu muhalefetle konuşmayan Başbakan olur mu?" diye konuşmasını sürdüren Baykal, şunları söyledi: "Başbakan dün 'Ben, bana maganda üslubu ile konuşuyor diyen birinin karşısına neden çıkayım' demiş. Başbakan'ın bu şikayetini konuşmak istiyorum. Sen bana, partime 'tıynetsiz, nesepsiz' dedin. Bunlara aldırmadım. Tıynetimden de nesebimden de kuşkum yok. Senin bu laflarının beni üzmesi için bir neden yok. O konuda bir kompleksim yok. Sen öyle desen ne olur böyle desen ne olur. Sen öyle dedin diye 'ben başbakanla konuşmuyorum' demiyorum. Tıynetsizlik maganda üslubu değil mi? Çiftçiye 'ulan ananı da al git' diyen bir üslup maganda üslubu değil midir? 'Benim aile terbiyem bu anlayışa müsaade etmez' diyor. Peki aile terbiyen Atatürk'ün partisine 'tıynetsiz' demeye müsait mi? Sana o terbiyeyi verenler bunun söylenmeyeceğini öğretmediler mi? Peki maganda lafı söylenene kadar neden çıkmadın karşıma. Ben aylardır 'çık karşıma' diyorum. Ben sana değil üslubuna 'maganda' diyorum. Ben kibar ol, terbiyeli ol, saygılı ol diyorum."

Reklam
Reklam

CHP Genel Başkanı Baykal, yolsuzluk iddialarıyla ilgili sözlerine şöyle devam etti: "Başbakan'ın sıkıntısı ekonomik güçlükler karşısında söyleyeceği sözü olmamasından kaynaklanıyor. Bir de yolsuzluklar konusu var. Bu gündeme geldi mi Başbakan'ın asabı bozuluyor. Ben size soruyorum, Türkiye'de yolsuzluk var mı yok mu? Sen temiz eller operasyonu yaparken önce kendi elini temizleyiver, sonra temiz eller operasyonu yap. Türkiye'de yolsuzluklar olacak, seçime giderken biz bunu konuşmayacağız. Türkiye'de yolsuzluk iktidar himayesinde var. Türkiye'de yolsuzluklarla bu iktidar mücadele ediyor diyebilir miyiz? Deniz Feneri'ne parasını kaptıran bizim vatandaşımız, o paraları bir Türk vatandaşı kurye olarak Ankara'ya taşımış, Ankara'da şirketler kurulmuş, televizyonlar kurulmuş, iktidara destek olunmuş, kamuya yararlı dernek diye kol kanat germiş, vergi muafiyeti getirmiş, Mehmetçik Vakfı'na vermedikleri vergi muafiyetini bu derneğe vermişler. Ben de bu konuları konuşuyor olmaktan büyük üzüntü duyuyorum ama bu konuları konuşamamanın yolu bu ayıbı ortadan kaldırmaktan geçer."

Reklam
Reklam

BEN YEDİ MADDE SÖYLEDİM

Başbakan'ın Mardin'de "ekonomik sıkıntıyı ortadan kaldırmak için varsa projen söyle" dediğini hatırlatan Baykal, şunları söyledi:

"Ben de 7 madde söyledim. Bunun üzerine ekonomi çevreleri olur verdi. Başbakan ise ağzını bozdu. Dikkatinizi çekerim. Yolsuzluklardan kurtulmanın reçetesini bize sormuyor. Çareyi sor, birlikte el ele mücadele verelim."

Türkiye'de yolsuzlukların çığırından çıktığını anlatan Baykal, şöyle konuştu:

"İktidar yolsuzlukları himaye ediyor. Bundan yararlananların bir çoğu iktidarın çevresidir. İlk iş vekil dokunulmazlığı kalkmalı. Önce siyasetçi hesabını vermeye hazır olacak. Başbakan kriz için 'teğet geçti' dedi ama gördük ki teğet geçmemiş. Tunceli'de buzdolabı, kanepe dağıtıyorlar. Türkiye'de ekonomi sahipsiz, dolar almış başını gidiyor, borçlar ödenemez hale geldi, işsizlik artıyor. Böyle bir ortamda seçim öncesinde vali aracılığıyla Tunceli'de beyaz eşya dağıtıyor. Ne o? Halka sahip çıkmak. İnsaf ediniz Olacak iş midir bu?"

Reklam
Reklam

ERGENEKON'DA NELER ÇIKACAĞINI NEREDEN BİLİYORSUN

CHP Lideri Baykal, son olarak da Başbakan'ın 'Baykal bekle gör bakalım neler çıkacak' sözüne şöyle cevap verdi:

"Bana dur daha Ergenekon'da neler çıkacak diyor. Çıkan çıkar da çıkacağını sen Başbakan olarak nereden biliyorsun? Nelerin çıkacağını sen mi biliyorsun, sen mi kararlaştırıyorsun? Sen mi savcısın? Seninle iştişare ederek mi bu işler oluşturuluyor."

Bugün Balbay'ı hemen içeri aldıklarını anlatan Baykal, şöyle konuştu: "Hepimizin yargıya saygısı var ama yargının da kendine saygısı olmalı. Balbay ömür boyu hapis cezasıyla yargılanıyor. Eğer ölüm cezası kaldırılmamış olsaydı ölüm cezası ile yargılanıyor olacaktı. Bir memleketin yazarları gece yarıları alınıp ömür boyu hapisle yargılanıyorsa demokrasi ve hukuk sisteminin sorgulanması gerekir. Bizde böyle şeyler her an yaşanıyor. Tutuklananların içinde bir tane AK Parti'ye yandaş bir kişi yok. Kim AK Parti'den şikayetçi ise onlar tutuklanıyor. Bir yılı geçti hala ne olduğu belli olmadan içeride tutulan insanlar var."

Reklam
Reklam


Anahtar Kelimeler: