Canlı Müzik Dinlemek İlaç Kadar Etkili

Müziğin iyileştirici gücünü metheden Nietzsche, Bob Marley, Einstein gibi alimlerin bilimsel dayanağı da var: Oxford Üniversitesi tarafından yayımlanan "Music Therapy" dergisi müziğin terapi etkisine sahip olduğu hipotezini doğruluyor.

1983 yılında yapılan araştırmanın ayrıntılarına gelirsek: 17-69 yaşları arasındaki 50 kanser hastasının bir kısmına bir müzik dinleme aleti aracılığıyla, diğerlerine ise canlı olarak müzik dinletilmiş. Müzik dinlemeden önce doldurdukları ankete ek olarak, hastalar müzik dinlemelerinden 25 dakika sonra ruh hallerini ortaya koyan bir anketi daha yanıtlamışlar.

Reklam
Reklam

Canlı müzik dinleyenler fiziksel olarak daha iyi hissettiklerini, ruh hallerinin daha iyi olduğunu ve daha dinç hissettiklerini belirtmiş. Bu sonuçlar, ciddi hastalıklarla bağlantılı olarak ortaya çıkan stresi ve gerginliği azaltmada canlı müziğin kullanılabileceğini ortaya koyuyor. Araştırmacılara göre, bu sonuçların önemi canlı müzikteki insan unsurundan kaynaklanıyor.

Peki bu sonuçlar sadece kanser hastalarına mı özel? Parkinson hastalarının da canlı müzik dinledikleri zaman durumlarında bir gelişme gördüğü belirtilmiş. Özellikle sabit vuruşlara sahip müzik dinlediklerinde hem duygusal hem de fiziksel iyileşme kaydedilmiş. Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre bazı hastalar müzik dinledikleri zaman yürümek gibi fiziksel aktivitelerinde gelişme gördüklerini ifade etmiş.

Sync Project isimli bir grup ise müzik terapisi rüyasını gerçeğe dönüştürmek için çalışıyor. Kişinin kullandığı Spotify gibi bir müzik hizmetini, giyilebilir bir vücut monitörüyle eşleştirmeyi amaçlayan bu proje, kişinin kalp atışı ve diğer vücut verileriyle çalma listesini karşılaştırıyor. Toplanan bu veriler, araştırmalarında kullanılmak üzere bilim insanlarına emanet ediliyor.

Reklam
Reklam

Müzik terapisi araştırmalarının önündeki engel, bu konunun hayli "öznel" olması. Herkesin farklı janrlarda müzik dinlemesi gibi, müziğin vücut üzerindeki etkisi de aynı oranda göreceli. Sync Project'in bilimsel kanadından sorumlu Ketki Karanam, "Müziğin vücut üzerinde ne etki bıraktığını değerlendiren araştırmalar öznel yanıtları temel alıyor ve gerçek zamanlı fizyolojik ölçümleri içermiyor" diyor. Hâlâ test aşamasında olan Sync Project'in bu eksikliği giderip gideremeyeceğini zaman gösterecek.

Bilimsel araştırma veya uygulamalar olmasa bile, müziğin vücudumuz ve ruhsal sağlığımız üzerindeki pozitif etkisi ortada. İşyerinde mutsuz ve stresli bir gün geçirdikten sonra Pharrell'ı duyduğu anda hemen dans etme isteğiyle dolup taşanlar, sözümüz size!