Kadınlar doğallıktan yana

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki dünyada güzelliğine önem veren kadınlar doğallıktan yana... Genç görünmek uğruna yüzündeki ifadesini kaybetmek istemeyenler için geliştirilen yeni nesil Teosyal Dinamik Dolgu, yapısı, uygulama özellikleri ve uygulanma sonrası sonuçlarıyla dikkat çekiyor. Son zamanlarda dünyada kendine has yüz ifadesini kaybetmek istemeyenlerin en çok tercih ettiği bu dolgu türü ile ilgili merak edilenleri Sculpture Polikliniği’nden Dermatolog Uzman Dr. Bilge Ateş cevapladı.

Günümüzde gelişen sosyokültürel yapı ile birlikte, kadınlar ve erkeklerin görünümlerine dikkat çeken Dermatolog Uzman Dr. Bilge Ateş: “Gülümseme ve diğer yüz ifadeleri duyguları ve karakteri yansıtır. Özellikle cildin duyarlı elastikiyeti sayesinde yüz sürekli hareket halindedir. Kişisel cazibenizi yaratan ve sizi benzersiz kılan bu ince farklar maalesef zaman geçtikçe derin izler bırakır. Bugüne kadar cilt hareket halinde değilken görülen statik kırışıklıklar düşünülerek uygulanan geleneksel dolgular ile çözüm aranırken, Cenevre’deki Teoxane Laboratuvarları’nda geliştirilen Teosyal Dinamik Dolgu, doğal mimik hareketleri özgürlüğünü korurken mükemmel bir görünüm kazanılmasına yardımcı oluyor. Teosyal Dinamik Dolgu, herhangi bir yüz hareketi yapılmadan dahi görülebilen statik kırışıklıklar yanı sıra, mimik hareketlerine bağlı olarak oluşan dinamik kırışıklıkların giderimi de hedeflenerek geliştirilmiş ilk patentli hyaluronik asit dolgu. Özellikle mimiklerle oluşan problemleri gidermek veya azaltmak için sadece bu bölgeye özgü olarak yaratılmış, içeriği itibari ile de normal dolgulardan birçok konuda farklı bir seri. Yüzeysel, orta, derin ve hacimlendirici olarak cildin bölge ve kırışıklık durumuna göre RHA 1, RHA 2, RHA 3 ve RHA 4 tipi olan bu dolgu, patentli üretim tekniği sayesinde yüz hareketlerine bağlı olarak oluşan germe veya sıkılaştırma esnasında ortama uyum sağlıyor ve performansını koruyor. Bu da doğal görünümü kaybetmeden mimik çizgilerinin düzeltilmesi konusunda kolaylık sağlıyor” dedi.

Reklam
Reklam

Uygulama alanları ve tekniği ile ilgili bilgi veren Dr. Bilge Ateş: “Boyun çizgileri, alın çizgileri, ağız çevresi, yanaklar, nazolabiyal kıvrımlar, dudak, kaz ayakları gibi cildin en hareketli bölgeleri için çok uygun. İşlemin tamamı mimik çizgilerinin durumuna göre 10 ila 20 dakika arası süren, kişinin cinsiyetine, yaşına, yaşam koşullarına ve genetik faktörlere göre kalıcılık süresi 12 – 18 ay olan bu dolgunun tekrar uygulamaları kalıcılık süresini artırmaya yardımcı oluyor. Mimik çizgilerinin oluşumunun ve derinleşmesinin engellenmek istendiği 18 yaş ve üstü, görünümüne özen gösteren herkes için uygundur” dedi.

Ürünün içeriğine ve markasına dikkat edilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Bilge Ateş, “Günümüzde bu alanda yüzlerce ürün piyasaya sürülüyor. Hastaların bu konularda tecrübeleri ve bilgileri az olduğundan, güvendikleri hekimleri dikkate alıp onların tavsiyelerine göre hareket etmelerini ve mutlaka uygulanan ürünlere dikkat etmelerini öneririm. Hekimler de iyi sonuç alacakları, güvenilirliği ispatlanmış ürünlerle mutlu sonuçlara ulaşacaklardır.

Reklam
Reklam