Karadeniz Yaylaları Asfalt ve Beton Oluyor

Karadeniz dağları boyunca denize paralel uzanıp toplam 2600 km uzunluğunda yapılması planlanan yolun adı “Yeşil Yol”. Bu yolla birlikte 40 noktada turizm merkezleri oluşturulacak. Yani moteller, oteller, çim kayak tesisleri gibi tesisler oluşturulacak. Bu da birçok doğa talanı ve iklim değişikliği demek...

Bu yola karşı direniş başladı

Havva Ana ile medyaya yansıyan direnişin baş aktörlerinden Fırtına İnsiyatifi ve halk Samistal Yaylası'nda direniyor.

Yaylalara 5 kaçak saray kadar tesis daha geliyor

Asfalt ve betonun Karadeniz yaylalarına aşırı iklim olaylarını arttıracağı konusunda detaylı bir çalışma ortaya konuldu. Nitekim yaz yağmurları sonrası kentler su baskınları ile karşılaşınca asfalt ve betonun rolünü tekrar hatırladık.

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı- DOKAP Karadeniz yaylalarına yapılacak tesislerin kapasitesini 24 Temmuz’da yaptığı toplantı ardından yayınladığı sonuç bildirgesi ile açıkladı. Açıklanan 90 bin yatak kapasiteli tesis bilgisine göre, ortaya yaklaşık 2 milyon 250 bin metrekare inşaat çıkıyor. Bir başka deyişle kaçak sarayın 5 katı kadar inşaat Karadeniz yaylalarını dolduracak. Peki yaylalarda asfalt yapılırsa ne olur?

Bu durum iklim değişikliği açısından ne anlama geliyor, nasıl bir mekanizma doğuruyor?

1- Projede dökülecek beton ve asfalt yüzünden toprak ile suyun ilişkisi kesilerek yağışların sele dönüşme riski artacak.

2- Daha fazla beton ve asfalt, daha fazla seragazı emisyonu demek.

3- Daha fazla yol, daha fazla otomobil ve daha fazla fosil yakıt yakmak demek.

4- Yaylalarda yapılacak tesisler, ısınma için daha fazla fosil yakıt yakmak demek.

5- Daha fazla fosil yakıt, daha fazla iklim değişikliği, daha fazla iklim değişikliği ise Yeşil Yol projesi ile tahrip olan Karadeniz yaylalarının doğasının, yani bitki ve hayvanların yaşamının kırılgan, dayanıksız hale gelmesi demek. Doğa intikamını almaya başladı bile

Artvin bölgesindeki HES'çilerin iş makineleri de yağmur sularına kapıldı.