Bu içerikte, moda çekimlerinde sık sık kullanılan stil tüyolarını paylaşıyoruz. Birkaç dokunuş ve en iyi ütü markaları sayesinde kıyafetlerinizi podyuma çıkmaya hazır hale getirebilirsiniz!
Moda çekimlerinde kullanılan kombinlerin çoğu aslında çok sade ama “ton sür ton” dediğimiz aynı rengin farklı tonlarını bir arada kullanma tekniğiyle güçlü görünür. Açık bej bir pantolonla krem bir bluz, üzerine biraz koyu vizon bir trençkot: Yani aslında sadece bej giydin ama ton oyunuyla havalı durdu. Renk değil geçiş etkili.
Saten, viskon, keten, denim, yün... Her kumaşın bir karakteri var. Moda çekimlerinde bu kumaşlar bilinçli eşleştirilir. Örneğin parlak saten bir gömlekle dokulu bir yün etek bir araya geldiğinde zıtlık uyumu yaratır. Evde kombin yaparken “bu kumaş bu kumaşla gider mi?” sorusunu kendinize sorun.
Moda çekimlerinde bol parçalar çok kullanılır ama bu “her şey bol” anlamına gelmez. Oversize bir ceket giyecekseniz, altına dar paça pantolon tercih edin. Ya da bol pantolonla crop ya da bedene oturan bir üst giyin. Aksi halde kombin değil, pijama gibi görünebilir.
Moda stilistleri genelde bir kombinde tek bir iddialı aksesuar kullanır. Büyük halka küpeler, kalın bir kemer ya da dikkat çeken bir çanta... Hepsi bir arada olmaz. Evde kombin yaparken kendinize şu soruyu sorun: “Bu aksesuarsız da şık mıyım?” Cevap evetse, o aksesuar sadece bonus olmalı.
Aynı elbiseyi spor ayakkabıyla giydiğinizde gündüz, topukluyla giydiğinizde gece kombini olur. Moda çekimlerinde styling’in yarısı ayakkabıdır. Dolabınızda 2-3 tane joker parça ayakkabı varsa, kombin yaratmak çok daha kolay olur.
Moda çekimlerinin püf noktası: Kombin aynada değil kamerada değerlendirilir. Evde giydiğiniz kombini selfie modunda fotoğraflayıp bir bakın. Renk dağılımı, katlama şekli, orantı gözünüze bambaşka görünecek. Bu, stilinizi bir üst seviyeye taşır.
Acımasızca dürüst olalım: Ütüsüz bir gömlek, ne kadar güzel olursa olsun özensiz görünür. Moda çekimlerinde kıyafetler fotoğraf çekiminden dakikalar önce ütülenir. Üstelik sadece gövdesi değil, kolları, paçaları, yakası... Çünkü kıyafetin çizgileri belirgin değilse, styling de görünmez.
Moda çekimlerinin en büyük sırlarından biri, kıyafetlerin her zaman ilk günkü gibi, kusursuz ve kırışıksız olmasıdır. Kırışık bir kıyafet, ne kadar şık olursa olsun, kombininizin tüm havasını düşürür. İşte tam da bu noktada Philips Azur 8000 Serisi devreye giriyor. OptimalTEMP teknolojisi sayesinde ütü, kumaşınızın türüne göre sıcaklığı otomatik olarak ayarlıyor. Böylece yanık riskini ortadan kaldırarak kotlardan ipeklere, kaşmirlerden ketenlere kadar tüm kumaşlarınızda güvenle kullanabiliyorsunuz. Bu sayede her parça, moda çekimlerinden fırlamış gibi pürüzsüz ve mükemmel bir duruşa sahip oluyor.
Günlük koşturmaca içinde her zaman ütüye ayıracak vaktimiz olmayabilir. Ancak şık görünmek için bu bir engel değil! Philips Azur 8000 Serisi, 260 grama kadar güçlü şok buhar özelliğiyle en inatçı kırışıklıkların bile üstesinden gelerek giysilerinizi saniyeler içinde hazırlar. Aynı zamanda 80 g/dk'ya varan güçlü buhar çıkışı, en kalın kumaşları bile kolayca ütülemenizi sağlar. Bu sayede hem zamandan tasarruf eder hem de her anınızda mükemmel bir şıklığa sahip olursunuz. SteamGlide Elite tabanı ise ultra kaygan yapısıyla ütü deneyiminizi daha keyifli ve hızlı hale getirir. Artık gardırobunuzdaki her parça, hak ettiği özeni görerek sizinle birlikte parlamaya hazır!