Ölüm davasında kararın gerekçesi açıklandı

Sunucu Defne Joy Foster'ın evinde hayatını kaybettiği Kerem Altan'ın geçtiğimiz haftalarda "Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçundan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı davada gerekçeli karar açıklandı.

Anadolu 36. Asliye Ceza Mahkemesi'nce hazırlanan 4 sayfalık gerekçeli kararda, Kerem Altan'ın savunmalarına, Defne Joy Foster'ın annesi müşteki Hatice Foster ve tanıkların açıklamalarına yer verildi.

Kerem Altan ile Defne Joy Foster'ın 2 Şubat 2011 günü bir barda arkadaş grubu içerisinde tanıştıkları belirtilen gerekçeli kararda, Foster'ın normalin üzerinde alkol aldığı ve ikilinin sabaha karşı 03.00 sıralarında Altan'ın evine gittiği belirtildi. Eve girilen saatten 54 dakika sonra Foster'ın fenalaştığı anlatılan gerekçeli kararda, "Sabah 06.30 sıralarında ambulansa haber verdiği, ambulans ve sağlık görevlilerinin eve ulaştığında maktulün yaşamını yitirdiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır" denildi.

"ALKOL VE İLAÇLARIN YAN ETKİSİNE BAĞLI OLARAK..."

Defne Joy Foster'ın otopsi raporunda, "Almış olduğu alkolün kolaylaştırıcı etkisi ile kanında bulunan ilaçların muhtemel yan etkilerine bağlı olarak meydana gelmiş ölüm" olarak nitelendirildiği vurgulanan gerekçeli kararda, Kerem Altan hakkında "Yardım veya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme sonucu ölüme neden olma" suçlamasıyla dava açıldığı ifade edildi. Sanık Altan'ın Foster'ın rahatsızlığının hemen sonrası sağlık birimlerine haber vererek sağlık kuruluşuna ulaşmasını sağlaması halinde ölümüne engel olabileceği konusunda kesin bir sonuca ulaşılamadığı kaydedilen kararda, Altan'ın eyleminde bu suçun yasal unsurlarının oluşmadığı kanaatine varıldığı dile getirildi.

"KİŞİSEL ENDİŞELER İLE KENDİ İMKANLARI İLE MÜDAHALEDE BULUNDU"

Gerekçeli kararda, "Ancak maktulün, sanığın ikrarına göre de saat 04.00 sıralarında rahatsızlandığı, kendini kaybettiği, sanığın maktülün sağlık yardımına ihtiyacı olduğunu bilmesi gerekmesine rağmen, kişisel endişelerle önce kendi imkanları ile maktule müdahalede bulunduğu, maktulü evde yalnız bırakarak sağlık kuruluşlarına gidip yardım getirmeye çalıştığı, bu şekilde 3 saate yakın zaman maktule sağlık yardımının ulaşmamasına sebebiyet verdiği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır" denildi.

"HERHANGİ BİR İNSANIN HER NE NEDENLE OLURSA OLSUN..."
Altan'ın, Foster'ın kendinde olmadığı sırada durumu derhal yetkili makamlara bildirmediği, durumuna göre müdahalede bulunmadığının açık olduğu belirtilen gerekçeli kararda, "Herhangi bir insanın her ne nedenle olursa olsun hırıltılar çıkararak kendini kaybetmesi halinde, alkol komasının bile ölümlere neden olabileceği de gözönüne alındığında, yanında bulunan kişinin derhal sağlık kuruluşuna başvurması gerekir" cümlelerine yer verildi.

YARDIM VEYA BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN YERİNE GETİRİLMEMESİ: 2 AY 15 GÜN

Altan'ın olay anında Foster'ı doğrudan doğruya terk etmediği, kendine göre çaba gösterdiği, çabalarının sonuçsuz kalması üzerine de en son olarak sağlık birimlerini haberdar ettiği belirtilen kararda, Kerem Altan'ın "Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçundan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı ve Altan'ın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle cezanın ertelendiği vurgulandı.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, Kadıköy'de, Kerem Altan'a ait evde 2 Şubat 2011'de hayatını kaybeden Defne Joy Foster'ın ölümü ile ilgili olarak, Altan'ın Foster'ın ölümünde kusuru olmadığını belirterek "takipsizlik" kararı ile dosyayı kapatmıştı.
Ancak Defne JoyFoster'ın ailesinin avukatları takipsizlik kararına itiraz etmiş, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde incelenen itiraz da reddedilmişti.

Dosya, daha sonra Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından incelenmiş, daire soruşturmada hukuka aykırı olarak takipsizlik kararı verildiğini belirterek, Kerem Altan hakkında delillerin toplanması ve incelenmesine karar vermişti. Yargıtay'ın itirazı üzerine, Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı bu kez Kerem Altan hakkında "yardım yükümlülüğünü yerine getirmemek suretiyle ölüme neden olmak" suçundan, 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açmıştı.