Bilimkurgu Eserlerinde Karşılaştığımız, En 'Acayip' 7 Bilimsel Teori

Teori zenginliği konusunda elbette Douglas Adams'ın romanı başı çekiyor :)

  1. Tükenmez kalemlerin kaybolması

Reklam
Reklam

Douglas Adams'ın efsane romanı Otostopçunun Galaksi Rehberi, bu listede karşılaşacağımız 'acayip' teorilerden onlarcasını barındırıyor elbette...

Bu teorilerden dikkatimizi en çok çekenlerden biri, hiç şüphesiz 'tükenmez kalemlerin neden sürekli kaybolduğu' teorisi :) Otostopçunun Galaksi Rehberi'ne göre, kaybolan tükenmez kalemler aslında bizim gezegenimizden, yalnızca tükenmez kalemlerin yaşadığı kendi gezegenlerine kaçıyorlar. Burada diğer tükenmez kalemlerle aileler kuruyorlar, mutlu mesut yaşıyorlar...

Hattâ roman karakterlerinden biri, bu gezegende bir süre 'kalemlik' kılığında taksicilik yaptığını ifade ediyor :)2. Dünyanın şekli, şemali ve taşımacıları

Geçtiğimiz yıl hayata veda eden, dünyaca ünlü İngiliz edebiyatçı Terry Pratchett'ın en ünlü serisi Diskdünya, daha başlangıcından itibaren bir 'acayip', daha başlangıcından itibaren saçmalık derecesinde komik :)

Reklam
Reklam

Terry Pratchett'ın dünyayla ilgili teorisi bilimsel falan değil elbette: Ona göre, dünya yuvarlak değil, disk şeklindedir ve dört eşit büyüklükteki filin sırtında dengede durur. Filler ise uzayda süzülen devasa bir kaplumbağanın kabuğunun üstüne yerleşmiş durumdadırlar :)

Yerçekimini görmediği için yerçekimi olduğuna inanmayan, ''Belki de hava itiyor?'' diyen gence bir de bu teoriyi göstersek keyfinden bayılır herhalde! 3. Karanlık madde motorları

1999-2013 yılları arasında yayınlanan animasyon dizi Futurama'da da karanlık maddeyle ilgili müthiş teoriler bulunuyor...

Reklam
Reklam

Bunlardan biri, karanlık madde motorları. Futurama'daki karanlık madde motorları sayesinde jetler ışık hızının üzerinde seyahat edebiliyorlar, tabii bu motorların nasıl işlediği hakkında en ufak bir ipucu verilmiyor. Bu motorların mucidi Hubert Farnsworth bile ''Bu motorların nasıl çalışacağı rüyamda aklıma geldi... Sonra başka bir rüyada unuttum.'' diyerek işin içinden sıyrılıyor :)

Mucidinin yanıtsızlığı karşısında robot Cubert kendi yanıtını üretiyor: ''Ya karanlık madde motorlar jeti hareket ettirmiyorsa? Ya jet yerinde duruyor da, motorlar evreni jetin etrafında hareket ettiriyorlarsa?''4. Sonsuz olasılıksızlık motoru

Otostopçunun Galaksi Rehberi'ndeki en ünlü bilimsel teorilerden biriyle devam ediyoruz: Sonsuz Olasılıksızlık Motoru!

Reklam
Reklam

Sonsuz olasılıksızlık motoru sayesinde, uzay gemileri tek bir an içinde dünyadaki her noktada varoluyorlar, hemen sonraki anda da önceden tahmin edilemeyen rastgele bir noktada konuşlanıyorlar. Bu motor sayesinde, tek bir butonla uzayın en ücra köşesine gidebiliyorsunuz: sadece hangi köşesine gideceğinizi önceden bilme şansınız yok :)

Tabii bu sonsuz olasılıksızlık motorunun bir de yan etkisi var; rastgele bir noktada konuşlandığınızda bir süre için rastgele bir objenin şeklinde kalıyorsunuz :)

Yani motoru çalıştırdıktan sonra bir süre koltuk takımına da dönüşebilirsiniz, bir bardak çaya da, balinaya da, saksıya da...5. Uzay ve zamanda yolculuk eden uzaylı teknolojisi kapsüller

1997'de yayınlanan Oscar adayı bilim&kurgu filmi Contact'ta da oldukça acayip bir makina vardı: uzay ve zamanda yolculuk etmenize imkan veren, dönen dört çemberin içine konuşlanmış bir kapsül.

Reklam
Reklam

Alandaki dört çember, bir çeşit 'solucan deliği' oluşmasını sağlıyordu, ortasındaki kapsül de sizi onlarca yıl öncesine ve/veya bambaşka bir gezegene götürüyordu. Filmde herhangi bir bilimsel açıklama (minareye kılıf hazırlama girişimi) yoktu tabii bu makinayla ilgili :) 6. Türlerin kökeni

Fenomen TV dizisi Battlestar Galactica'ya göre de insanoğlunun kökeni bambaşka bir kaynaktan geliyordu:

Battlestar Galactica'da geçen evrim teorisine göre; dünyadaki insan ırkı uzay insanları ve kendini insan sanan robotların çiftleşmesiyle oluşmuştu. Hakikaten 'acayip' bir teori, değil mi ama?7. Genetik çaprazlama

Bir başka fenomen TV dizisi ile, David Duchovny'ye Californication'dan da önce hayran kaldığımız dizi ile bitiriyoruz: X-Files!

Reklam
Reklam

Genetik bilimine göre her genin çaprazlanması, her farklı tür canlının çiftleşerek yepyeni bir tür meydana getirmeleri imkansızdır. Evet bazı türler çiftleşebilir, ki şu yazımızda bunların en ilginçlerinden bahsetmiştik.

X-Files'a göre ise her türlü gen çaprazlanır, her farklı tür canlı çiftleşebilir, hiç farketmez... Dizide insanlarla uzaylılar da çaprazlandı, insanlarla bağırsak solucanları da çaprazlandı, şeytanlarla insanlar çiftleşti, hattâ insan/kum (evet, bildiğiniz kum. kumsalda olan) hibriti bile ortaya çıktı...

X-Files'ın genetiğe bakış açısında hiçbir sınır yoktu yani :)

Reklam
Reklam