DHA YURT BÜLTENİ 11

Kağızman'da Sedanur'u arama çalışmaları ve şüphelinin sorgusu sürüyor (2) VALİ DOĞAN: CİDDİ BİR EKİP OLUŞTURDUK Kars Valisi Rahmi Doğan, Kağızman ilçesine bağlı Paslı köyünde kaybolan 9 yaşındaki Sedanur Güzel'in bulunması için ciddi bir ekip oluşturulduğunu söyledi.

Kağızman'da Sedanur'u arama çalışmaları ve şüphelinin sorgusu sürüyor (2)

Reklam
Reklam

VALİ DOĞAN: CİDDİ BİR EKİP OLUŞTURDUK
Kars Valisi Rahmi Doğan, Kağızman ilçesine bağlı Paslı köyünde kaybolan 9 yaşındaki Sedanur Güzel'in bulunması için ciddi bir ekip oluşturulduğunu söyledi. Aramaların devam ettiğini bildiren Vali Doğan, "Paslı köyünde kaybolan kız çocuğumuzla ilgili çok ciddi bir ekip oluşturduk, bugün birtakım takviyeler yaptık. Çocuğun kaybolduğu köyü zaten gördünüz. Çocuğun kaybolma ihtimalinin çok düşük olduğu bir alan. O yüzden farklı gelişmelerin de olabileceğini düşünerek araştırmalarımızı o yönde takip ediyoruz. Bir netice alacağımızı düşünüyoruz, şüphelendiğimiz kişilerle ilgili tahkikatımız devam ediyor. En kısa süre içerisinde netice alacağımızı tahmin ediyorum" diye konuştu.
İfadeler doğrultusunda gözaltına alınan şüphelinin sahte kimlikte dolaştığını belirten Vali Rahmi Doğan, "Adli makamların kararı doğrultusunda ifadelere göre alınan bir kişi var. Onun sorgusu devam ediyor ama ne çıkar, olayla ne kadar bağlantılıdır, o hususu bilmiyoruz. Kendisi zaten eski hükümlü. Yarı açık cezaevinde kalan süresini tamamlaması gerekirken sahte bir kimlikle dolaşıyor. Çocukların verdiği ifadede de olayın olduğu anda onun da orada olduğu yönünde bilgi var ve araştırmalarımız da o kişi üzerinde yoğunlaştı. Takip ediyoruz. İnşallah çocuğumuzu sağ salim bir şekilde ailesine kavuştururuz diye düşünüyorum" dedi.
Öte yandan sorgusu süren E.B.'nin evinin yanındaki samanlık olarak kullanılan alanda ve evinin çevresinde aramalar yapıldı. Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı kadavra arama köpeği 'Obert' ve iz takip köpeği 'Calisto' saman yığınında arama yaptı. E.B.'nin evi, bahçesi, çatı kısmı ve samanlık olarak kullanılan alanı didik didik eden ekipleri şüphe arz edecek bir durumla karşılaşmadı.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Vali Rahmi Doğan'ın açıklaması

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS, (DHA)

======================

Hem 11 kızını, hem mahallenin kızlarını okutuyor

Gülay KUYUCU- Orhan AŞAN/VAN, (DHA) - VAN'ın Tuşba ilçesine bağlı Pirgarip Mahallesi'nin muhtarı İbrahim Köseoğlu, yıllardır kız çocuklarının okuması ve erken yaşta evlendirilmemesi için düzenlenen kampanyalara destek veriyor. 11'i kız 12 çocuk babası Köseoğlu'nun 5 kızı, üniversiteden mezun olurken, 1'i üniversitede, 2'si de halen lisede okuyor. Köseoğlu, evlenen kızlarından 2'sinin ortaokul mezunu olduğunu, en büyük kızının ise okuyayamadığını söyledi. Köseoğlu, yaklaşık 1000 nüfuslu mahallesinde okuma oranının, diğer mahallelere göre daha yüksek olduğunu söyledi.

Kent merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Pirgarip Mahallesi'nin muhtarı İbrahim Köseoğlu, 2 dönemdir sürdürdüğü görevi boyunca kız çocuklarının okuması ve erken yaşta evlendirilmemesi için düzenlenen kampanyaları destekledi. Van Merkez Mahalle ve İlçelerinin Muhtarlar Derneği Başkanlığı'nı da yapan Köseoğlu, yıllardır desteklediği eğitim projeleriyle mahallelinin kız çocuklarının okumasını sağladı. Köseoğlu sayesinde Pirgaripli aileler, çocuklarını kız- erkek ayrımı yapmadan okula gönderdi.

Reklam
Reklam

KIZLARINI OKUTUP, MESLEK SAHİBİ YAPTI
Eğitim gönüllüsü İbrahim Köseoğlu, bölgede yaşayan kız çocuklarının eğitimi için çaba gösterirken, kendi çocuklarını da okutuyor. 11'i kız 12 çocuk babası Köseoğlu'nun 5 kızı, üniversiteden mezun olurken, 1'i üniversitede, 2'si de halen lisede okuyor. Köseoğlu, evlenen kızlarından 2'sinin ortaokul mezunu olduğunu, en büyük kızının ise okuyayamadığını söyledi.

Muhtarın üniversiteden mezun olan kızları ziraat mühendisliği, Türkçe öğretmenliği, felsefe öğretmenliği ve muhasebecilik yaparken, halen üniversitede okuyan ise Veterinerlik Fakültesi'nde öğrenim görüyor.

İbrahim Köseoğlu, kız çocuklarının okuması için düzenlenen kampanyalara destek verirken, çocuk yaşta evliliklerin önüne geçilmesine yönelik çalışmalarda da aktif görev alıyor. Kösoğlu'nun çalışmaları bununla da sınırlı kalmıyor. Muhtar Kösoğlu, 11 yıl önce, köye 4 kilometre uzaklıktaki Eğlence mezrasına tek derslikli okul yaptırarak, okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınlara için de kurs açtığını söyledi. Kösoğlu, kurstaki eğitimi ise ziraat mühendisi kızı Tuğba'nın verdiğini kaydetti.

Reklam
Reklam

'MÜCADELE VERDİM'
Özellikle kızların okumasının çok önemli olduğunu vurgulayan muhtar İbrahim Köseoğlu, yaklaşık 1000 nüfuslu mahallesinde okuma oranının, diğer mahallelere göre daha yüksek olduğunu söyledi. Köseoğlu, "Kızların okuması, çok önemli. Onlar, geleceği yetiştiren bireylerdir. Kızların okuyup, ekonomik özgürlüklerini eline alması, çok önem taşıyor. Benim 5 kızım üniversite mezunu, 2 kızım lisede, 1 kızım üniversitede okuyor. Mezramızda okul yoktu. Muhtar olmadan 1 yıl önce mezrada okul yapılması için girişimlerde bulundum. 20 yıllık ot bedelini okul yapılması için bağışladım. Mezraya tek derslikli okul yapıldı ve sonrasında okuma oranı da arttı. Muhtar olduktan sonra da köyde 2 derslikli okulumuz vardı. Büyük okul yapılması için yine mücadele verdim. Şu an 12 derslikli okulumuz var. Çok mutluyum" diye konuştu.

İbrahim Köseoğlu, merkez Tuşba ilçesine bağlı olan ve okullaşma oranıyla herkesi şaşırtan Pirgarip Mahallesi'nin Eğlence mezrasından şu ana kadar çok sayıda doktor, savcı, kaymakam, öğretmen ve mühendis çıkardıklarını söyledi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
-Pirgarip Mahallesi'nden genel görüntü
-Muhtar İbrahim Köseoğlu'nun evinden ve ailesinden görüntü
-Muhtar İbrahim Köseoğlu'nun evden çıkışı ve yürümesi
-Muhtar İbrahim Köseoğlu'nun yaptırdığı okuldan detaylar
-Muhtar İbrahim Köseoğlu ile ropörtaj
-Muhtar İbrahim Köseoğlu'nun okul ziyareti ve öğrencilerle sohbet etmesi
-Detaylar

======================================

Nevşehir'de Gaziler Günü, Şehitlik'te kutlandı

19 EYLÜL Gaziler Günü Nevşehir'de Şehitlik Parkı'nda kutlandı.

Vali İlhami Aktaş, Belediye Başkanı Atilla Seçen ve Nevşehir Vatan Şehitleri ve Gazileri Derneği Başkanı Ramazan Çiftçi'nin, Şehitlik Parkı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk bırakmaları ile başlayan Gaziler Günü kutlaması, saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Şehitler için saygı atışının ardından kürsüye gelen Nevşehir Vatan Şehitleri ve Gaziler Derneği Başkanı Ramazan Çiftçi, 1922'de Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde, Türk ordusunun Polatlı'ya kadar gelen düşman kuvvetlerini püskürterek, Anadolu topraklarını temizlediğini bildirdi. Çiftçi, "Türk milleti, Anadolu topraklarını çok can ve bedeller ödeyerek vatan yapmıştır. Türk milletini bu topraklardan çıkarmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Sakarya'da bu milleti yok etmek isteyenlerin ve Sevr Antlaşması'nı hayata geçirerek Anadolu topraklarını paylaşmak isteyenlerin bu hevesleri kursaklarında kalmıştır. Yakın geçmişte de 15 Temmuz'da böyle bir girişim yaşandı. Ancak sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu millet, bu darbeci hainlere de gereken dersi vermiştir. Milletimiz ve vatanımız üzerinde hain planları olanlar asla başarılı olamayacaklardır" diye konuştu. Gaziler Günü kutlama töreni, Çiftçi'nin konuşmasının ardından, öğrencilerin okuduğu şiirlerle son buldu. Gaziler Günü nedeniyle ayrıca bazı camilerde mevlit okutuldu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
---------------
-Vali İlhami Aktaş'ın Atatürk anıtına çelenk bırakması
-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması
-Saygı atışı
-Şiirlerin okunması
-Detay

Haber-Görüntü: Zafer BARIŞ/NEVŞEHİR,(DHA)
2 Dakika 35 saniye/82,3 MB

======================================

Molibden madeni çalanlar adliyeye sevk edildi

İZMİT(Kocaeli),(DHA) - KOCAELİ'de polis kılığına girerek sürücüsünün el ve ayaklarını bağladıktan sonra 3 milyon TL değerindeki 20 ton molibden madenini çalan 3 kişi adliyeye sevk edildi.

Olay 10 Eylül tarihinde, TEM Otoyolu Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde bulunan bir dinlenme tesisinin girişinde meydana geldi. TEM Otoyolu'ndaki dinlenme tesisinde polis kılığına girerek çakarlı araçlarla Ermenistan'dan yola çıkıp Hollanda'ya giden molibden yüklü TIR'ı durduranlar, sürücünün ellerini ve ayaklarını bağlayarak yol kenarına bıraktıktan sonra yaklaşık 3 milyon TL değerinde 20 ton molibden madenini çaldı. Vatandaşların yol kenarındaki sürücüyü fark ederek haber vermesi üzerine çalışma başlatan Kocaeli İl Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ve Gasp Büro Amirliği ekipleri, ortaklaşa yürüttükleri araştırma ile şahısların E.K.(34), Y.A.(34), V.B.(36) ve M.A.(22) ile Gürcistan uyruklu S.N., I.T. ve V.I. olduğunu belirledi.

Reklam
Reklam

Araştırmayı derinleştirerek şahısların adres bilgisine ulaşan ekipler, İstanbul'un Tuzla ve Küçükçekmece ilçeleri ile Kocaeli'nin Körfez ilçesinde bulunan 5 ev ve 1 iş yerine eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonlarda E.K., Y.A., V.B. ve M.A. gözaltına alınırken, Gürcistan uyruklu S.N., I.T. ve V.I.'nın yurt dışına çıktıkları öğrenildi. Gözaltına alınan şahısların ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda 1 adet tabanca, bir adet Uzi tipi kurusıkı otomatik tabanca ve bunlara ait çok sayıda mermi, çeşitli miktarlarda çek ve para ile maden analiz cihazı ele geçirildi.

Molibden madeni ile birlikte çalınan TIR, İstanbul Kurtköy ile Şile arasındaki boş bir alanda terk edilmiş halde bulundu. Çalınan 3 milyon değerindeki 20 tonluk molibden madeninin 11 tonu İstanbul Küçükçekmece'de bulunan bir depoda, 7 tonu Tuzla Orhanlı TIR garajında, 2 tonu ise Kocaeli'nin Körfez ilçesindeki bir iş yerinden toplandı.

Zanlılar E.K., Y.A., V.B. ve M.A.'nın polis ekipleri tarafından yapılan sorgularında suçlarını kabul etmedikleri ve yurt dışına kaçan Gürcistan uyruklu şahısların molibdeni kendilerine sattıklarını söyledikleri öğrenildi. Emniyette işlemleri tamamlanan 4 zanlı Gebze Adliyesi'ne sevk edildi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Zanlıların asayişten çıkışı
-Detay
HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli)

======================================

CHP'li Böke: Türkiye ekonomisi bir krizin içerisinde

Eyüp KELEBEK- Hakan TÜRKTAN/ ESKİŞEHİR, (DHA)- CHP Parti Meclisi üyesi ve İzmir milletvekili Selin Sayek Böke, "Türkiye ekonomisi, adını açıklıkla koymak gerekiyor, bir krizin içerisinde" dedi.
CHP'nin 'Ekonomik ve siyasal krizden çıkış önerileri kapsamında' Eskişehir'e gelen Selin Sayek Böke, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ve Burdur Miletvekili Mehmet Göker, ilk olarak Eskişehir Sanayi Odası'nı (ESO) ziyaret etti. ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş tarafından karşılanan CHP heyetinde Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer, Odunapazarı Belediye Başaknı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile CHP İl Başkanı Rabia Akman da yer aldı.
Selin Sayek Böke, CHP'nin ekonomi heyeti olarak Eskişehir'e geldiklerini belirtti. Böke sayicilerin de katıldığı ESO'da toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye ekonomisinin bir krizin içerisinde olduğunu söyleyerek şunları kayetti:
"Bugün artık Türkiye'de şu soru artık çoktan sorulması bırakılmış bir soru haline geldi. Ekonomik kriz var mı, yok mu? sorusundan ziyade içinde bulunduğumuz krizin tanımını yapma ihtiyacı olan bir döneme geldik. Bundan birkaç ay önceydi acaba kriz var mı, krize girilir mi? sorusu yanıt ararken bugün artık kriz var mı sorusu yanıtlanmış gözüküyor. Türkiye ekonomisi, adını açıklıkla koymak gerekiyor bir krizin içerisinde. Bu krizin varlığını eğer cesaret ve açık yüreklilikle tespit etmezsek ve krize yol açan temel sorunları ve sebepleri açık yüreklilikle sorumlularını da dahil ederek teşhis etmezsek o zaman çareyi doğru bulmamız mümkün olmayacaktır. Bu krizin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yaptığı değerlendirmeler çok somut biçimde aslında veriye baktığımızda da ortaya çıkıyor ki, iki temel unsurdan kaynaklanıyor. Bu krizin bir ayağı Türkiye'de üretimin yerini rantçı anlayışın almış olmasından kaynaklanan gelir sıkışıklığıdır. Eğer Türkiye'nin kaynaklarının özellikle iktidarın siyasi tercihleri ile üretici alanlar yerine rantçı alanlara kaymış olmasıysa ve kaynakların üretici alanlar yerine rantçı alanlara kaymış olmasından kaynaklı bir gelir sıkışıklığı ise yaşadığımız, o zaman ilk ve elzem değişiklik gerektiren alan bu oluyor. Biz kaynaklarımızın üretici güçlere kanalize edilmesini sağlamak zorundayız. Bugünkü rantçı anlayış yerine Türkiye'nin gelir yaratacak ve bu geliri ihtiyaç duyduğu dövizi karşılayacak şekilde ihracat pazarlarında da erişebileceği yüksek gelire kavuşturmamız gerekiyor. Bu birinci unsursa o zaman burada sorulması gereken alt soru ekonomideki bu dönüşümü bugünkü siyasi iktidar anlayışı yapabilir mi? Yapabilir mi sorusu kadar yapar mı? sorusu da önemli bir soru haline gelmiş vaziyette. Bunun yanıtını da açık yüreklilikle vermek gerekiyor. Yapmaz. Çünkü bu iktidarı bugünkü siyasal anlayışı ile ayakta tutuyor olan temel unsur esasında bu rantçı düzen."
'TÜRKİYE EKONOMİSİNİN KRİZİ BİR SİYASAL KRİZ '
Krizin ikinci temel ayağının da güven kaybı olduğunu savunanan CHP İzmir Miletvekili Selin Sayek Böke, ülkenin bir dönüşe ihtiyacı olduğunu söyledi. Sayek şöyle devam etti:
"Bugün sadece üretici güçleri yok sayan rantçı anlayışı dayatan ekonomi ile karşı karşıya değiliz, aynı zamanda kuralsız işleyen, kurumların yerine şahısların geçti, kuralların yerine keyfiliğin geçtiği, hukukun yerine adaletsizliğin aldığı büyük bir belirsizlik ortamındayız. 24 Haziran öncesi haykırdığımız gerçeği hep birlikte yaşıyoruz. Dolayısı ile krizin ikinci temel ayağı da yönetim biçimindeki rejim değişikliğinin ve hukuksuzluğun ortaya çıkardığı güven kaybıdır. Hem rantı destekleyen anlayış, hem de bulunun üzerine eklenmiş olan güven kaybı Türkiye ekonomisini krize sürüklemiştir. O zaman hem kamu kaynaklarını rantçı alanlardan üretici güçlere aktaracak bir dönüşüme ihtiyacımız var. Hem de Türkiye'de kuralı işleyen, hukuk üzerine inşa edilmiş kurumlarla çalışan bir parlamenter demokrasiyi acilen kurmamız gerekiyor. Yeniden o zaman temel sorumuz şu olmak zorunda. Bu dönüşümü bugünkü siyasal iktidar yapabilir mi? Yapamayacağı gibi yapmaz da. Dolayısıyla artık Türkiye ekonomisinin krizi bir siyasal kriz olarak karşımıza çıkıyor.Ve ekonomide ihtiyaç duyulan reçete kadar siyasette bir dönüşüm de bu reçetenin temel unsuru haline dönüşüyor. Cumhuriyet Halk Partisi bu tespiti yine veriyle yapıyor. Krizin bir yönetim veri krizi olduğunu en somut ortaya koyan veri döviz kuru. Döviz kuru ve faizin aynı anda artıyor olduğu bir düzen esasında bir güven kaybı olduğunun somut bir işareti."
'ESO OLARAK YENİ BİR VİZYON KOYDUK'
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş da konuşmasında yeni bir vizyon ortaya koyduklarını ifade eder şöyle dedi:
"Bu vizyonun içerisinde de iki tane temel noktayı hedef aldık. Bunlardan bir tanesi mesleki eğitim bir diğeri de ihracat. Malum bu tip günlerde ülkenin en çok ihtiyacı olan daha çok üretmek ve daha çok ihracat. Bu iki konuya tamamen konsantre olmuş durumdayız. Devlet teşviklerinden tutun da birbirimizle olan ilişkilerimize kadar. Moda tabiriyle yerli ve milli olabilecek bütün çalışmaların içerisinde olmaya çalışıyoruz. Çünkü bunlara da gerçekten çok ihtiyacımız var. Hepimiz şirketlerimizin geleceğini daha da iyiye taşımakla mükellefiz. Özellikle 2000'li yıllardan sonra sanayicilik, üretmek kamunun ukdesinden çıkıp özel sektörün sorumluluk alanında. Bu anlamda da üzerimize ciddi vazifeler düşüyor. Sizlerden özellikle sanayi konusuyla ilgili, mevcut durumla ilgili olan pozisyonu duymak isteriz. Bizler mikro anlamda şirketlerimizi daha ileriye taşıyabilmek için masraflarımızı kısmaya başladık. Satın almanın maliyetlerini azaltmaya çalışıyoruz. O yüzden her Çarşamba fuarlar düzenlemeye başladık. Eskişehir için da sanayi için de önemli. Çünkü birbirimizin ne iş yaptığını dahi bilmiyorduk. Yakında yerli malı haftasını Aralık ayının ilk haftası kutlayacağız. Orada da ithal mallar fuarı düzenleyeceğiz. İthal ettiğimiz malları belki birbirimiz üretebilir hale nasıl getirebiliriz. Yani mikro anlamda özellikle satın almanın maliyetinden tutunda hareketli ve fiks maliyetlerimizi aşağıya çekip, bilanço değerlerimizi daha yönetilebilir hale getirmeye, karlılıklarımızı artırmaya ve yatırımlara devam etme çabası içerisindeyiz. Ben hep söylüyorum artık bundan sonra şirketler patronlara mal olmaması gerekiyor. Ülkelere ve dünyaya mal olması gerekiyor. Bu anlamda da ESO olarak yeni bir vizyon koyduk ve bu şekilde yolumuza devam ediyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Selin Sayek Böke'nin karşılanması,
-Böke'nin konuşmasından çekilen görüntüler bulunuyor.

Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK-Hakan TÜRKTAN -ESKİŞEHİR/DHA
Boyut: 648.72 MB - Süre: 5.47 Dakika

======================================

BM'den İdlib'e insani yardım

BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) tarafından Suriye’nin İdlib kentine insani yardım gönderildi.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Lojistik depolarından yüklenen 22 TIR Reyhanlı’daki Cilvegözü Gümrük Kapısı’na geldi. Jandarma ve BM görevlilerinin eşlik ettiği 22 TIR Cilvegözü Gümrük sahasına girdi. Daha sonra yapılan işlemlerin ardından İdlib’e hareket etti. TIR’lardaki insani yardım malzemeleri İdlib’te yaşayan halka dağıtılacak.

Görüntü Dökümü
--------------------------
- TIR’lar ve jandarma araçları
- TIR’lar Cilvegözü’ne gelirken
- Gümrüğe girerken
- Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 4’01’’, BOYUT: 450MB
Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),(DHA)

======================================

CHP'li Ağbaba: Hiçbir siyasi partiyle ittifak yapmayacağız

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Genel merkez bazında bir ittifak yapmayacağımızı ilan ettik. Herkesin oyunu alabileceğimiz, her kesimin desteğini alabilecek adaylar çıkaracağız" dedi.
Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi'ni ziyaret eden Ağbaba, Türkiye'nin her gün yeni bir haber, olayla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Katar Şeyhi'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sevgisi nedeniyle hediye ettiği belirtilen 400 milyon dolarlık Boeing 747-8 tipi uçakla ilgili, "Bir doların yükselişi var. Bunu sadece Amerika'nın rahibinin iade edilmesine bağlamanın doğru olmadığını biliyoruz. Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemini desteklemeye başladığından beri dolar hızla artıyor. 3,5'ten şu anda 6,5'a gelmiş durumda. Her gün ne olacağını bilmeden yaşıyoruz. Önümüzde bir belirsizlik var. AKP Genel Başkanı tasarruf çağrıları yapıyor, bunu bir milli mücadeleye dönüştürmeye çalışıyor. Kampanyalar yapılıyor; telefonlar kırılıyor, doların turşusu kuruluyor. Bir tarafta eski model telefonlar kırılırken, bir bakıyorsunuz ki Katar'dan bir uçak geliyor. Hediye mi edildi, parayla mı alındı hala muamma. Hediye edildiyse eniştem beni niye öptü? Baba oğula verir mi, 400 milyon dolarlık uçak? Hadi verildi. Bu uçak en az yıllık 50 milyon dolar civarında masrafının olduğu söyleniyor. Uçuşa geçmesi için çok ciddi miktarda paranın harcanması gerekiyor" dedi.
Ağbaba, CHP olarak şeker fabrikalarının kamulaştırılması için kanun teklifi vereceklerini ifade ederek, "Türkiye'deki özelleştirmeler, resmen Türkiye'de birilerini zengin etmeye yönelik özelleştirmedir. Özelleştirmede istihdam artmamıştır, teknoloji yenilenmemiştir. Şimdi aynı şeyi şeker fabrikalarında yaşayacağız. Şeker fabrikasını alan şirketlerin ödemeyi yapıp yapmadıklarını öğrenemiyoruz, bilemiyoruz. Yapacağımız ilk iş Ekim ayında şeker fabrikalarının kamulaştırılması için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir kanun teklifi vermek olacak. Burası Türk milletinin malıdır. Bu birilerine peşkeş çekilmez" diye konuştu.
3'üncü Havalimanı inşaatında çalışan işçilerin eylemi ve sonrasında yaşanan gözaltılarla ilgili de açıklama yapan Ağbaba, şunları söyledi:
"Çalışma Bakanlığı bu işlerle uğraşmıyor, ortada yok, halen bir açıklama yapmış değil. 'Türkiye'nin gözbebeği projesi, prestij projesi' dedikleri projede işçilerin yaşamış oldukları şey, tahta kurusu problemi. Şimdi yeni bir örgütümüz oldu. Memlekete millete hayırlı olsun, 'Tahta Kurusu' örgütü. 'Tahta Kurusu' diye bir örgüt icat ettiler. 28 işçi tutuklandı. Tahta kurusundan bir suç örgütü üreten bir hükümetimizde var artık. Onların deyimiyle 'hayırlara vesile olsun' diyoruz. Girme talebinde bulunduk, sokmadılar. Neyin gizlendiğini, saklandığını biz merak ediyoruz. Bizi sokmuyorsan, tarafsız heyetler gönder, Çalışma Bakanlığı bir heyet göndersin, incelesin."

'İTTİFAK YAPMAYACAĞIZ'
Yerel seçimlerde hiçbir partiyle ittifak yapmayacaklarını belirten Ağbaba, şöyle konuştu:
"Yerel seçimler, genel seçimlerden farklı özellikleri olan bir seçim. Burada daha çok adayların isminin önde olduğu bir seçim. Genel merkez bazında bir ittifak yapmayacağımızı ilan ettik. Hiçbir siyasi partiyle ittifak yapmayacağız ama gösterdiğimiz adaylarla yerelde bu ittifakın önünü açmaya çalışacağız. Herkesin oyunu alabileceğimiz, her kesimin desteğini alabilecek adaylar çıkaracağız. Bu yerel seçimler önemli. Yerel seçimler özellikle 24 Haziran seçimlerinin sonucundan ve Türkiye'nin yaşamış olduğu sorunlarla beraber çok daha önemli bir hal aldı. Yerel seçimlerde, parlamenter demokrasiyi, kadın-erkek eşitliğini savunan, farklılıkları zenginlik olarak gören siyaset anlayışı eğer yüzde 50'nin üzerinde oy alırsa Türkiye rahatlar, rahat bir nefes alır. Türkiye'nin dünyadaki itibarı artar. Türkiye'nin bir kişiden ibaret olmadığını dünya görür. 'Türkiye birden büyüktür' demek için hep beraber sandığa gideceğiz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin göstermiş olduğu adayların desteklenmesini isteyeceğiz. İllerde arkadaşlarımız seçimleri alabilmek, tek adam diktasına karşı durabilmek için her türlü çalışmayı yapacaklar."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
- Ağbaba'nın şeref defterini imzalaması
- Katılanlar
- Veli Ağbaba'nın konuşması
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA)
870 MB


Anahtar Kelimeler: