Henüz 13 yaşındayken bir okul oyununda rol alan geleceğin prensesine bir falcı sahnede şu sözleri söylüyor: “Yakında yakışıklı, zengin bir adamla tanışacaksın…” Ve sonra ne mi oluyor? Kate gözlerini açıyor, gülümsüyor ve soruyor: “Benimle evlenecek mi?” Cevap: “Elbette.” Üstelik adı da William!
Bu olağanüstü an, Kate’in St Andrew’s Hazırlık Okulu’ndaki tiyatro oyunundan bir sahne. Beyaz bir elbise giymiş, saçlarına çiçekler iliştirilmiş küçük Kate, sahnede falcı rolünü oynayan bir arkadaşının karşısına çıkıyor. 'Falcı' elini tutup geleceğini okuyor.
Şimdilerde 43 yaşında olan Kate, sahnede falcıya dönüp merakla soruyor: “Peki, bu adam beni uzaklara götürecek mi?” Cevap hiç tereddütsüz geliyor: “Evet, Londra’ya.” Ne hoş bir tesadüf ki, oyunun ilerleyen sahnesinde evlilik teklifine “Evet. Tüm arzum buydu.” diyerek karşılık veriyor.
Ve ne oldu? Bildiğimiz üzere bu hikâye gerçek oldu. Kate, yıllar sonra gerçekten de Prens William ile tanıştı. 2001 yılında St Andrews Üniversitesi’nde yolları kesişti. İlk görüşte aşk değilse bile, aynı yurtta kalmanın verdiği yakınlık kısa sürede gönül yakınlığına dönüştü. Arada bir ayrılık yaşadılar, ama ne diyelim; her büyük aşk biraz da fırtınalıdır değil mi?
2010 yılında nişanlandıklarında, William annesi Prenses Diana'nın meşhur safir yüzüğünü Kate’in parmaklarına iliştirdi ve nişanlılık resmileşti. Ardından 29 Nisan 2011’de Westminster Abbey’de evlendiler.
Sonrasında olanlar ise tam anlamıyla “mutlu son”un devamıydı:
2013’te Prens George, 2015’te Prenses Charlotte, 2018’de ise Prens Louis dünyaya geldi. Kraliyet sarayı artık sadece resmi törenlerle değil, çocuk kahkahalarıyla da doldu.
Ve düşünün... Tüm bu hikâye, bir okul oyununda sahnelenen birkaç cümleyle başlamış gibi. Kim derdi ki o küçük kız, “Yakışıklı ve zengin William”a sahnede “Evet” derken bir gün gerçekten de İngiltere’nin gelecekteki kraliçesi olacak?
Velhasıl, 'Söz büyüdür' derler. Bazen de kader size bir replik yazar, siz de sahneye çıkıp onu oynarsınız.