Kılıçdaroğlu: Tam bir bozguna uğradılar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Tam bir bozguna uğradılar, aşağıya doğru gidiyorlar. Yukarıya doğru giden, halka güven veren tek parti CHP'dir" dedi.

ANKARA (ANKA) - Kılıçdaroğlu seçime 3 gün kala Ankara'nın Gölbaşı ve Polatlı ilçelerinde halka hitap etti. Parti otobüsüyle ilçeleri gezen CHP Lideri, "Başbakan Kemal' sloganları atıyorsunuz, slogan atmak kolay, herkes atar. Ama demokrasilerde herkesin görevi vardır. Hepimiz aynı sorumlulukta harekete etmek zorundayız. Sandığa giderken düşünmek zorundayız. Sadece kendimiz değil, komşumuzu, Türkiye'yi, çocuklarımızı düşünmek zorundayız" diye konuştu.Sandığa giderken, geçen seçimlerde CHP'ye oy vermemiş bir vatandaşın ikna edilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, iki ilçede düzenlediği mitinglerde şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

"Diyebilir ki o vatandaşımız, 'ben niye CHP'ye oy vereyim?' Ona şunu söyleyin, 13 yıldır iktidardalar. 13 yılda 17 milyon yoksulumuz oldu. 13 yılda 6 milyon 250 bin işsizimiz oldu. 13 yılda aylığı bin liranın altında olan 8 milyon emeklimiz oldu. 13 yılda yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyelimiz oldu. 13 yılda 2 Trakya büyüklüğünde alan artık çiftçi tarafından ekilmiyor. 'Kılıçdaroğlu diyor ki, ben sadece ve sadece 4 yıl için yetki istiyorum. Dört yılda yoksulluğu bitireceğim, işsizlikle mücadele edeceğim' diyeceksiniz ve oy isteyeceksiniz. O vatandaşımızı ikna edip, sandığa götüreceksiniz. Çocuklarımız için götüreceksiniz, güzel geleceğimiz, yaşanacak Türkiye için götüreceksiniz. Hepimize görev düşüyor. Bana düşüyor, adım adım geziyorum. Büyük, küçük miting, hepsini yapıyorum. Nerede vatandaş varsa Kılıçdaroğlu orada. Herkes bunu böyle bilsin.

-"BİR HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI BİLE TAYİN EDEMİYORLAR"-

Reklam
Reklam

Diyorlar ki 'koalisyon olursa şöyle olur, tek başına iktidar olmazsa böyle olur'. 'Evet' deyin, haklısınız. Zaten CHP de tek başına iktidar istiyor. İstikrar edebiyatı artık yapmıyorlar. Efendim istikrar bozulurmuş. Memlekette istikrar mı kaldı? 17 milyon yoksulun olduğu ülkede istikrar mı olur. Aradan kaç ay geçti, bakın bir Hazine Müsteşarlığı bile tayin edemiyorlar. Tam bir bozguna uğradılar, aşağıya doğru gidiyorlar. Yukarıya doğru giden, halka güven veren tek parti CHP'dir.

-"ANKETLERİ, MANİPÜLASYONLARI FALAN BİR TARAFA BIRAKIN"-

Anketleri, manipülasyonları falan bir tarafa bırakın. Her vatandaşıma söylüyorum. Refahı tabana yayacağım. Hiç kimse aç ve açıkta kalmayacak. Siyasette kavgaya yer vermeyeceğim, kavga olmayacak. Siyasette vatandaşın derdi neyse, ben onunla ilgileneceğim. Konuşuyorlar, akşama kadar konuşuyorlar. 'Yoksulluğu nasıl bitireceğiz, işsizliği nasıl bitireceğiz' diyorlar mı? Çünkü Davutoğlu Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin kaynakları var. Yeter ki kaynağı vatandaşın için kullan, yandaşın için kullanma. Saray için, gemiler için, köşeyi dönmek için para var, emekliye gelince para yok. Emekli kardeşlerim size sözüm söz, CHP iktidarında o kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim ve bu millete vereceğim:

-ESNAFA: "BORCUN VAR DİYE SENİ HASTANE KAPISINDAN GERİ ÇEVİREN DÜZENİ ALT ÜST EDECEĞİM"-

Eğer bir esnaf kardeşim, olur ya insanlık halidir, zor durumda kalmıştır 2 ay prim ödemedi diye ona sağlık hizmeti vermiyorlar. Hastaneye gittiğinde sağlık hizmeti ödemiyorlar. Sadece ona mı, eşine de, çocuklarına da, yaşlı anne-babasına da bakmıyorlar. Niçin, 'senin borcun var' diyorlar. Esnaf kardeşim, senin kazanmanı istiyorum. Sen devlete yük değil, tam tersine vergi ödeyen birisisin. Kendi emeğinle kazanıyorsun. Seni bu zulümden kurtaracağım, borcun var diye seni hastane kapısından geri çeviren düzeni alt üst edeceğim. Sen de gideceksin hastaneye çoluğunla çocuğunla.

Reklam
Reklam

-POLATLI'YA ÜNİVERSİTE SÖZÜ-

Polatlı Ankara'nın en güzel, en büyük dış ilçesi. Polatlılar diyorlar ki 'niçin bizde fakülte yok'. Biraz daha büyük düşünün. Polatlı'ya üniversite lazım. Ankara üniversiteye doydu, yer bile yok. Polatlı burada, burnunun dibinde. Niye burada üniversite olmuyor? Göreceksiniz, Polatlı'ya üniversiteyi Allah'ın izniyle biz yapacağız.

En önemlisi, ben her kuruş verginin hesabını sizlere vermeyi de namuslu bir görev kabul ediyorum. Hesap vermek siyasetçinin görevidir. Bir siyasetçi hesap vermeyip kaçıyorsa bilin ki halk için değil cebi için çalışıyor. Sizden yaşanacak bir Türkiye için, çocuklarımız için, gençlerimiz için yetki istiyorum. Ben etnik kimlik, yaşam tarzı, inanç üzerinden siyaset yapmam, yaptırmam. Bana göre, inancıma, ahlakıma göre insan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve başımın üzerine yeri vardır. Kul hakkı yedirmeyeceğim, her kurulun hesabını bu millete vereceğim. Yeni bir siyaset anlayışını, kavgadan uzak, halkı için çalışan, ülkesi içi çalışan, görkemli bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğim.

Reklam
Reklam


Anahtar Kelimeler: