Acun Günay, sanat yaşamına henüz 17 yaşındayken Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde dansçı olarak adım attı. Sahne sanatlarına duyduğu ilgi ve sevgi, onun dans dünyasında önemli bir yer edinmesine sebep oldu.
Günay, yine Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde sanatçı olarak görev yaparken, Tarık Akan ile "Yağmur Kaçakları" filminde tanışmış. Dansçı buna rağmen hiç oyunculuk ile uğraşmamış bir isim...
Nâzım Hikmet Vakfı Danışma Kurulu üyesi Acun Günay, hayatı süresinde sanata olan ilgisini ve bağlılığını sürdürdü. Tarık Akan’ın 2016’daki vefatı ise Günay'ın yaşamında adeta bir kırılma noktası oldu.
Acun Günay, Tarık Akan'ın ardından verdiği bir röportajda, seneler geçse de içindeki acının hiç azalmadığını şu kelimelerle dile getirmişti:
"Hayat devam eder diyorlar ama etmiyor işte. Sadece nefes alıyorum... Çok zor geçiyor günler. Zaman ilaçtır diyorlar ama değil. Sanki dün kaybetmiş gibiyim onu. Her şeyimmiş meğer. Gün geçtikçe acı hiç eksilmiyor hep artıyor. Çok zor..."
Bu acı sözler, hayattaki dayanağını kaybetmenin ve çaresi olmayan bir özlemin açıklamasıydı. Tarık Akan'ın kaybıyla zor bir dönem geçiren Acun Günay, eşinin ardından gelen yıllar boyunca sessiz ve derin bir yas tuttu.
İkilinin birlikteliği her zaman gözlerden uzak bir aşktı. Tarık Akan, özel hayatını kamuoyuna fazla yansıtmayan, ailesine ve değerlerine büyük önem veren bir sanatçıydı. Acun Günay da aynı hassasiyetle yaşamını sürdürmüş ve Akan'ın hatırasına olan sadakatini her zaman korumuştu.
Acun Günay'ın vefat haberini, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı duyurdu.
Sosyal medyada yapılan açıklamada, "Sevgili arkadaşımız, dostumuz Tarık Akan’ın can yoldaşı, yol arkadaşı, sevgili eşi, Vakıf Danışma Kurulu üyesi Acun Günay, büyük aşkıyla buluştu. Ailesinin, dostlarının başı sağ olsun" denildi.