Bergen'e rakip olacak kadar acı çekenlerin cool gözükmesini sağlayacak 10 hareket!

Cool olmak herkesin kolaylıkla beceremediği ve bir o kadar da istediği bir kavramdır. Hele ki ayrılık döneminde cool olmak çölde su bulmaya, kutupta güneşlenmeye ve deveye hendek atlatmaya benzeyen taktiksel bir savaş meydanıdır. ‘Atı alan çoktan Üsküdar’ı geçti, bizde coolluk kalmadı’ diyorsanız; çok yanılıyorsunuz! Kim demiş sonradan cool olunmaz diye..

Sizleri “Acılara yürüyor, korkmuyorum” modundan çıkmaya ve oyunun kartlarını yeniden dağıtmaya davet ediyoruz. Yapamayacak hiçbir şey yok, son derece sinsi ve taktiksel ilerleyin...

Reklam
Reklam

1.İlk hamle: Kabul et, şok olsun!

Sevgiliniz ya da partnerinizin sizinle mükemmel bir ayrılık konuşması yapmasını beklemeyin. Her şeyden önce her ayrılık konuşması ‘sen benden daha iyilerine layıksın, sorun sende değil bende’ klişesine dayanır. Unutmayın ki karşı taraf sıkıldığı, bunaldığı ve boğulduğu bir durumun içinden bir an önce kurtulmaya çalışıyor. Onu ikna etmeye çalışmayın. Bırakın özgür olsun. Bu aşamada verilebilecek tek cevap; ‘Tamam’

Forrest Gump filmindeki gibi partnerinizin arkasından ‘Run Forrest Run!’ demeyi unutmayın. Malum birileri zincirlerini kırarak kanatlarını özgürlüğe açtı.

2.Atalarımızın bir bildiği varmış: ’Söz gümüşse sükut altındır’

Ayrılık konuşmasını yaptık bir güzel de karşı tarafı beklemediği yerden vurarak olgun bir şekilde durumu karşıladık. Peki şimdi ne yapacağız? Çok basit, susacağız. Hatta mümkünse ölü taklidi yapın. Onun hayatından buharlaşın. Bu süre boyunca onunla iletişim kurmayın.

Reklam
Reklam

‘Günaydın, iyi geceler’ mesajlarının yokluğunu hissediyorsanız; en yakın arkadaşların WhatsApp grupları bugünler için saklanır. Eski partnerinizi darlayacağınıza onları darlayın. Hatta kendime engel olmayanlar eski partnerinize söyleyeceklerinizi arkadaşlarınıza söyleyin.

3.Sosyal medya bütün kötülüklerin anasıdır: Stalk yapmayın!

Mark Zuckberg sosyal medyanın geldiği bu noktayı tahmin etseydi Facebook’un kepenklerini açar mıydı? Tabii ki de açardı, o işin parasında sonuçta... Ama bizler sosyal medyayı adeta günlüğümüz gibi kullanıyoruz. Bu yüzden eski partnerinizin hesabını her dakika saplantılı bir şekilde takip etmeyin.

Eski partnerinizle medeni bir şekilde ayrıldıysanız ve birbirinizi sosyal medya hesaplarından silmediyseniz, ala! Ancak yaptığı paylaşımlardan ne yaptığını, kiminle olduğunu ya da hayatına yeni birini alıp almadığını Sherlock Holmes gibi didiklemeye hiç gerek yok. Bu sizi üzmekten başka bir işe yaramaz.

Reklam
Reklam

4.Her çivi birbirini sökmez

Arkadaşların verdiği en büyük taktik, ‘Önümüzdeki maçlara bakacağız’ yaklaşımıdır. Bir de ‘Denizde çok balık var’ söylemini çok duyarsınız. Doğru denizde çok balık var ama sizin henüz oltanız kırık ve balığa çıkmak için çok erken... Önünüze çıkan fırsatları tepin demiyoruz ama her şeye de balıklama atlamayın. Kalbiniz kırıksa başkalarını da kırmanın pek bir anlamı yok. Bu süreçte sakin ve kendinizle kalın.

5.Eski dostlarınızla takılın (Eğer hala kaldıysa...)

Ayrılık acısına en iyi gelen şey eski dostlardır. Eğer bütün dostlarınızı, arkadaşlarınızı eski partneriniz uğruna harcamadıysanız onlarla bir araya gelmek, dertleşmek size çok iyi gelecektir. Birlikte kendinizi iyi hissedecek aktiviteler yapmanız sürecin normalleşmesine yardımcı olur.

6.Arabeskten ve alkolden uzak durun:’Şişede durduğu gibi durmaz’

Alkol, ayrılık acısının bir numaralı düşmanıdır. Acınızı hafifletmek, unutmak için alkole sığınmayın. Alkol sonrasında pişman olabileceğiniz adımları atmanıza neden olacak cesaret timsalidir. Coolluğunuzu hiç beklemediğiniz oranda yıkabilir ve istemediğiniz şeyler söylemenize neden olabilir. Yıldız Tilbe’nin çok güzel şarkılar yazdığını ve duruma cuk diye uyduğunun farkındayız ama Yıldız Ablanızla aranızla belli bir süre mesafe koyun.

Reklam
Reklam

7. Kıskandırmaya çalışmayın

Ayrılık sürecinde hayatınıza yalnızca devam edin. Normalde yapmayacağınız şekilde ‘Ben çok iyiyiyim, mutluyum’ imajı çizebilecek aşırı hamlelerden kaçının. Eski partnerinizi kıskandırmak için yanlış ve size yakışmayacak hareketler yapmayın. Unutmayın ki sizin de bir kişiliğiniz var. Ona ters düşebilecek aşırı hareketler karşı tarafta antipatik duygular uyandırabilir.

8.Koronavirüs karantinası dışında kendinizi kapatmayın: Hareket edin

Koronavirüs karantinasının gerekli dışında kendinizi mümkün olduğunca özgür bırakmaya çalışın. Yenilenme ve değişim aşamasında olduğunuzun farkına varın. Yeni bir spora başlamak ya da zaten bildiğiniz ve sevdiğiniz bir sporu yapmak hem zihninizi dağıtır hem de fiziksel olarak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Bu anlamda gelişmek ve yenilenmek için daha önce cesaret edemediğiniz bir uğraşı hayatınıza almak için en iyi zaman olduğunu fark edin.

Reklam
Reklam

9.Göndermelerden, laf sokmalardan, ‘İşte hayat sensiz de yaşanıyor’ kafasından çıkın

‘Eller havaya’ modu sizi eski partnerinizin gözünde antipatik bir duruma düşürür. Bu tarz durumlar genellikle karşı taraftan intikam almaya yönelik olarak refleksi bir hareket sonucunda yapılır. Laf sokmalar ve göndermelerle uyuyan devi uyandırıp kendinizi küçük düşürmeyin. Unutmayın en önemlisi sizin hissettikleriniz ve eğer siz yas tutmak istiyorsanız; bunu içinizde yaşayın. Kimseye iyi görünmek ya da ‘yıkılmadım ayaktayım’ mesajı vermek zorunda değilsiniz.

10. Son hamle: İletişim geri döndü

Acınızı yaşadınız, yasınızı tuttunuz.... Sizin için yeterliyse artık medeni bir insana dönüşebilirsiniz. Eski partnerinizle artık iletişim kurabilirsiniz. Ancak bunun dozunu çok iyi ayarlamanız gerekir. İşe onun hayatında önemli olan bir olayı sorarak başlayabilirsiniz. Bu noktada çok istekli görünmemek ve soğuk davranmamak arasındaki ince çizgiyi korumanız gerekir. Eğer ki karşı taraftan da bir özlem belirtisi alıyorsanız; o zaman ‘Yürü ya kulum!’

Reklam
Reklam