Davutoğlu'ndan dikkat çeken ittifak açıklaması: Artık işin özünü konuşmamız gerekiyor

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın sunumuyla yayınlanan Teke Tek programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk siyasetindeki koalisyon dönemlerini hatırlatan Davutoğlu, "CHP-MSP, DYP-SHP koalisyon tecrübesine sahip olduk. İttifaklar siyaseti olumsuz etkiledi. Artık işin özünü konuşmamız gerekiyor. İşin özü; siyaseti nasıl yapılandıracağız, demokratik anayasayı nasıl inşa edeceğiz?" ifadelerini kullandı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Habertürk TV'de yayınlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Türk siyasetindeki koalisyon dönemlerini hatırlatan Davutoğlu, "CHP-MSP, DYP-SHP koalisyon tecrübesine sahip olduk. İttifaklar siyaseti olumsuz etkiledi. Sayın Akşener, Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Artık işin özünü konuşmamız gerekiyor. İşin özü; siyaseti nasıl yapılandıracağız, demokratik anayasayı nasıl inşa edeceğiz, parlamenter sisteme nasıl geçeceğiz, devletin kurumlarını nasıl inşa edeceğiz?" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"İTTİFAKLAR SİYASETİ OLUMSUZ ETKİLEDİ"

Ahmet Davutoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

"Türk siyasetinde koalisyonlar tecrübesi oldu. CHP-MSP, DYP-SHP koalisyon tecrübesine sahip olduk. İttifaklar siyaseti olumsuz etkiledi. Partilerin doğası var. Bu doğasıyla siyaset sahnesine çıkarlar. Kabul gördükçe iktidar ya da muhalefet olurlar. 2018'de Cumhur İttifakı öne çıkınca, sayın Erdoğan ve sayın Bahçeli kendi parti içinde koruyacakları liderlik konumunu uzlaşı içerisinde çıktı. Daha önceki koalisyon protokolleri gibi protokoller yok. Bundan daha önce sayın Bahçeli muhalefet olduklarını iddia etti. Türk siyasetinin doğasını ciddi şekilde ittifaklar deforme etti. Bir uzlaşı üzerine değil; bir seçimde karşılıklı menfaatlerin üzerine doğdu. Siyaseti salt matematiksel hesaplara indirgediğinizde işin özü, felsefesi, mantığı ne oluyor? 2018 genel seçimleri, 2019 İstanbul seçimlerinde de etkili oldu. Türkiye'nin bir seçim kazanmaya ihtiyacı yok sadece. Yeniden yapılanmaya ihtiyacı var. Seçimi kazanmak için de onun öncesinde yapılacak işler var. Esnek yapılarla, seçime ayarlı, kutuplaşma bakımından sert ittifak yapılarıyla Türkiye'nin seçime girmesi ve seçim sonrası yönetememe riski var.

Reklam
Reklam

"ARTIK İŞİN ÖZÜNÜ KONUŞMAMIZ GEREKİYOR"

Partimizi hızla teşkilatladık, çok iyi kadroyla Türkiye gündemine önemli katkılar yapan siyaset takip ettik. Madem ki, matematiksel bir zorunluluk var. Madem ki Türkiye'nin bütünüyle siyasi kültürünü, demokratik anlayışını, devlet kurumlarını, ekonomik anlayışını yenilemek gerekiyor. O zaman iktidara gidecek ittifakların, partilerin seçim öncesinde iyi planlaması lazım. Sayın Akşener, Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Artık işin özünü konuşmamız gerekiyor. İşin özü; siyaseti nasıl yapılandıracağız, demokratik anayasayı nasıl inşa edeceğiz, parlamenter sisteme nasıl geçeceğiz, devletin kurumlarını nasıl inşa edeceğiz? 6 partinin biraraya gelip konuşmuş olması önemlidir. Artık sadece sistem üzerinde teorik ittifakın ötesine bunu taşımak lazım çok daha somut alanlarda zemin oluşturmak lazım.

"BEN OYUN KURUCU DEĞİLİM"

Sayın Akşener, Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Daha sonra üçlü oturduk. Diğer siyasi liderlerle de görüşme kararı aldık. Bu bir istişare süreci. Hep birlikte bunu yapacağız. Ben oyun kurucu değilim, oyun kurulacaksa birlikte kuracağız. Sayın Akşener ve sayın Kılıçdaroğlu'nun karşılıklı nezaketle yürüyor. Eğer seçime gidekceksek, zorlu seçim olacaksa, seçim sonrasında zorlu süreci yürüteceksek bunları konuşmak lazım. 6 parti parlamenter sistemde olduğu gibi ilkeler ve değerler etrafında. 5 benzemez diye bir tabir vardır. Geçenlerde sayın Cumhurbaşkanı da alayımcı bir şey kullandı. Tam da bu lazım Türkiye'ye. Birbirine benzeyen aktörlerin anlaşarak Cumhurbaşkanlığı makamını kullanması dışlamayı, ötekileştirmeyi beraberinde getiriyor. Türkiye'nin ana damarları burada. Tanzimat'tan bu yana Türkiye'de ne kadar siyasi damar varsa bir masada buluşamazsa Cumhuriyet'in 200. yılında biz çok şey çekeriz. Birbirimize benzemiyor değiliz. Hepimiz bu topraklardayız ve geleneği var."

Reklam
Reklam