Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Akkuş, Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Cumali Birol ve dernek üyeleri, ilçeye bağlı Bağmeşe köyü yakınlarında Van Gölü'ne daldı.
Gölün zeminindeki batık gemi ile mikrobiyalitlerin fotoğraf ve görüntülerini çeken dalgıçlar, masmavi suyu ve Akdeniz bölgesini aratmayan sahilleriyle tanınan Van Gölü'nün dalış turizminde de gelişmesine katkı sunmayı amaçlıyor.
'BİNLERCE KİŞİ DALIŞ İÇİN GELECEK'
Dr. Öğr. Üyesi Akkuş, dalışın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, 800 bin yıllık tarihe sahip Van Gölü'nde 100 yıl öncesine kadar onlarca yelkenli teknenin bulunduğunu söyledi.
Gölün 3 bin 712 kilometre karelik yüzey alanı ile adeta bir denizi andırdığını belirten Akkuş, şu bilgileri verdi:
"Geçmiş uygarlıklar Van Gölü'nü 'yukarıdaki deniz' olarak adlandırmış. Böyle bir gölü dalış turizmi açısından kullanamıyoruz. Van Gölü, içinde birçok gizemi barındırıyor. Bu sırlardan biri bugün dalış yaptığımız Van Gölü'nün altındaki 41 metrelik devasa Rus gemisi. Bu gemiyi dernek başkanı Cumali Birol'dan öğrendik. Gemi adeta dün yapılmış gibi duruyor. Ülkenin başka yerlerinde dalış turizmini canlı tutmak için tank ve gemiler batırılıyor. Bizim buradaki değerleri tanıtmamız gerekiyor."
Dalış turizmini canlandırmak için batık gemi ve mikrobiyalitlerin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Akkuş, bu kapsamda yürütülecek çalışmalarla binlerce insanın dalış yapmak için bölgeye geleceğini aktardı.
'DALIŞ İÇİN BURALARA GELMEK ZOR DEĞİL'
Dernek Başkanı Birol da 1986'da yat imalatı yapan babasıyla Bağmeşe köyüne tekne getirdikleri sırada batan gemiyi gördüğünü anlattı.
Van Gölü'nde tespit ettikleri mikrobiyalitlerin, Adilcevaz Kalesi kalıntılarının, büyük ilgi uyandırdığını ifade eden Birol, dalış sırasında çektikleri görüntüleri Kültür ve Turizm Müdürlüğü kanalıyla bakanlığa göndereceklerini belirtti.
Dernek olarak bölgede turizmin gelişmesine katkı sunmaya çalıştıklarını kaydeden Birol, şunları söyledi:
"Adilcevaz'da dalış okulu açmayı planlıyoruz. Su altı turizmimiz canlanacak. Bitlis sınırlarındaki Van Gölü kıyılarını fazla kullanamıyoruz. Buranın su altı zenginliklerini dalışseverlere açmak zorundayız. Su ve dalış sporları için Mısır ve Kızıldeniz'e gidiliyor. Van ve Bitlis'e gelmek çok zor değil. İnsanlar gelip 3 gün misafir olacak, bu berrak suyun ve kıyının güzelliğini görecek. Burası Antalya, Kemer ve Bodrum'u aratmıyor. Temiz sahillerimiz var. Bu sahilleri temiz tutarsak bunun doğa turizmi, su altı ve göl turizmi üzerinde etkisi olacağına inanıyoruz." (AA)