VİDEO

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

(görüntülü Haber) Bakan Güllüce: Çevrecilik Ruhumuzda Var

Doğan Haber Ajansı

Doğan Haber Ajansı

26 Ocak 2015

<p> Emre BAYLAN/ ANTALYA, (DHA)- ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, 2015 Atık Yönetimi Sempozyumu'nda, çevre bilgisi, şuuru, aklının toplumun damarlarında olduğunu belirterek, "Bu bizim yerli bir malımızdır. Bu bilgi bizim temelimizde, ruhumuzda, kimyamızda var" dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TUÇEV) tarafından düzenlenen sempozyum Antalya'nın turizm merkezi Belek'te başladı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bakan İdris Güllüce, çevre bilgisinin, şuurunun, aklının, idrakin toplumun damarlarında, tarihinde olduğunu belirterek, "Bu bizim yerli bir malımızdır. 'İlim haline getirilmemiş, tasnif edilmemiş, izahı yapılmamış' denilirse katılırım. Ama ana omurgasının bütün varlıkların hukukunu koruma ilkesi taşıyan bir milletin çocuğuyuz biz" dedi. Kendisinin bütün varlıkların hukukundan sorumlu kılan vicdani değere sahip olunduğunu kaydeden Bakan Güllüce, bütün varlıkları taştan kayaya, kertenkeleden ağaca yeryüzünde, galakside olan her şey olarak açıkladı. Bütün bunların hukuki ve vicdani sorumluğunun farkına varılmasını çocukluktan gelen bir eğitimin içinde şekillendiğini kaydeden Bakan Güllüce, "Bu bilgi bizim temelimizde, ruhumuzda, kimyamızda var" dedi. "ALINTERİMİZLE KALKINIYORUZ" Türkiye'nin dünyanın en hızlı kalkınan birkaç ülkesinde biri olduğunu, endüstrileşme ve gelişmeyi dünyayı kirletmeden, dünyaya zarar vermeden ve kendi alnını teriyle başaran bir ülke olduğunu anlatan Güllüce, bununla şeref duyulması gerektiğini dile getirdi. Gelişmiş ülkelerin endüstrileşme tarihinde çok kötü şeyler görüleceğini belirten Güllüce, şöyle konuştu: "İngiltere'si, Almanya'sı, Fransa'sı bunların bütün dünyayı ne kadar kirlettiğini hele hele gelişmemiş ülkelere nasıl zarar vererek yaptıklarını, yetmemiş çok tehlikeli atıkları Afrika'ya, Akdeniz'e, Karadeniz'e getirip attıklarını, 200 yıldır İngiltere'nin, Fransa'nın hiçbir kutsal tanımadan, hiçbir değer taşımadan bütün o nehirleri, doğayı perişan ettiklerini, gelişmemiş halk