Günümüzde yaşamın bir parçası haline gelen fotoğraf çekme işi, ilerleyen teknoloji ile cep telefonlarına kadar ulaşmıştır. Fotoğraf makinesine gerek duymadan oldukça hızlı ve son derece kaliteli görüntülere sahip fotoğraflar çekebilmek mümkün olabilmektedir. Tarihte ilk kez üretilen fotoğraf makinesinden günümüzde gelişen teknoloji sadece makinelerin değil, elde edilen görüntülerin de kalitesi üzerinde etkili olmuştur.
İnsanların anları saklama, hatıraları kayıt altına alma isteği fotoğraf makinelerinin icadındaki ilk adım olarak kabul edilmektedir. Tarihi bu şekilde başlayan fotoğraf makinelerinin üretimi için temelleri ise 19. yüzyılın başlarında atılmıştır. Sonraki yıllarda ise fotoğraf makineleri mekanik, optik, kimya alanlarında yaşanan gelişmelerin etkisi ile hızlı bir şekilde gelişmiştir.
Çalışma prensiplerine göre fotoğraf makinelerinin görüntüleme sistemleri filme olan mesafesi değiştirilebilme özelliğine sahip bir mercek ile diyafram kombinasyonundan oluşmaktadır. Objektif, bir mercek gibi hareket eden bir mercek sistemidir. Farklı merceklerin birbirleri ile kombine edilmesi ise görüntülerin kenarlarındaki bozulmaları ve renk hatalarını önlemeye yarar.
Farklı parçalardan meydana gelen fotoğraf makineleri tarihte ilk kez kamera obskür’ün yapımı ile başlamıştır. İlk fotoğraf makinesi 1820’li yılların sonlarına doğru Joseph Nicephore Niepce tarafından tasarlanmış ve icat edilmiştir. Bu makine aynı zamanda sinemanın da temelini atmış olan bir makine olması nedeniyle son derece önemlidir.
Fotoğrafçılığın kesin ve net olarak bilinen bir başlangıç tarihi bulunmamaktadır. Ancak karanlık bir kutu içine yerleştirilen düzenek olan kamera obskür fotoğrafçılığın başlangıcı kabul edilir. Bu mekanizmanın milattan önceye dayandığı ve Çinli Filozof Mozi tarafından bulunduğu da tahmin edilmektedir. Elde taşınabilen ilk fotoğraf makinesinin 1888 yılında George Easrman tarafından icat edildiği bilinmektedir.