Şeflerden biri, içerisine karınca giren sütü buzdolabında unuttu. Süt kısa sürede farklı bir fermantasyon reaksiyonuna girince, ekip bu olayı laboratuvar ortamına taşıyarak incelemeye karar verdi.
Geleneksel yoğurt üretiminde sadece sınırlı sayıda laktik asit bakterisi kullanılırken, Alchemist’in araştırmacıları çok daha karmaşık mikroorganizma topluluklarını deneyerek farklı tat ve dokular elde etmeyi amaçlıyor.
Araştırma, Bulgaristan’daki eski yoğurt yapma geleneğinden ilham aldı. Geleneksel uygulamalarda kırmızı orman karıncaları sütte kullanılıyordu. Bu yöntem modern mutfağa taşındı; deneyler kapsamında canlı karıncalar, kurutulmuş karıncalar ve karınca asitleri sütle kombine edilerek üç farklı tarif geliştirildi:
“Ant-wich” Dondurma: Koyun sütü ile üretilen karıncalı yoğurt bazlı dondurma; karınca aromalı jel ve karınca temalı kurabiyelerle servis edildi.
Karınca Maskarpone: Keçi sütünden yapılan maskarpone tipi kremaya, kurutulmuş karıncalar ve karınca kaynaklı asitler dahil edildi. Normal mascarpone dokusu korunurken aroması daha güçlü, peynir benzeri bir tat hedeflendi.
Sütle Yıkanmış Kokteyl: Karınca asidiyle kesilen süt, kayısı likörü ve brendi gibi bileşenlerle birleştirilerek klasik limon yerine karınca asidi kullanıldı.
Bilim insanları, bu deneysel tarifin ev ortamında denenmesinin risk taşıyabileceğini vurguluyor. Avrupa kırmızı orman karıncaları insanlara zarar verebilecek parazitler taşıyabilir ve bazı türler korunma altında. Bu nedenle araştırmacılar, karıncaları doğrudan kullanmak yerine içeriklerinden izole edilen bakterilerin fermantasyonda kullanılmasını hedefliyor.
Alchemist restorantı bu projeyle gastronomi ile mikrobiyoloji sınırlarını zorlamayı amaçlıyor. Çalışmaların ilerleyen aşamalarında, karınca bazlı fermantasyon teknolojilerinin hem gıda güvenliği hem de tat çeşitliliği açısından beslenme dünyasında yeni kapılar açabileceği düşünülüyor.