İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı İsrail Başbakanı Netanyahu'ya benzetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akşener'in sözleri üzerine 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine verilen dava dilekçesinde, İsrail'in zulmüne karşı küresel ölçekte oluşan bilinç ve farkındalığın mimarının başında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geldiği ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adalet ve hakkaniyete dayalı insani duruşunun tam karşısında bir siyasi figür olarak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bulunduğu ifade edilen dilekçede, şöyle denildi:
"Bu figür, tüm İslam coğrafyasında olduğu gibi ülkemizde de çocukları dahi ayırmaksızın sivilleri katleden, insanların yerleşim yerlerine zorla el koyan, işgalci ve yayılmacı politikalar takip eden, İslam ve insanlık düşmanı biri olarak bilinmekte ve kabul edilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın böyle bir figüre benzetilmesi, bu figürün özdeşleştiği ve bir kısmı yukarıda özetlenen sıfatların da Sayın Cumhurbaşkanımıza yakıştırılması anlamına gelmektedir. Hele hele İsrail'in son haftalardaki katliamları nedeniyle toplumda çok yüksek hassasiyetin oluştuğu bir dönemde bu katliamların sorumlusu olan bir başbakanla, Sayın Cumhurbaşkanımızın benzetilmesi, tamamen hakaret kastıyla yapılmış fevkalade kışkırtıcı bir eylemdir."
Geçtiğimiz salı günü partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan Akşener, İsrail'de dördüncü kez tekrarlanan genel seçimin ardından yaşanan hükümet krizinden söz ederek "Netanyahu'nun Erdoğan gibi rakipleri üzerinde baskı kurduğunu" savunmuştu.
Akşener bu karşılaştırması için Netanyahu'ya "Erdoğan'ın İsrail versiyonu" benzetmesini yaparak şu ifadeleri kullanmıştı:
"Mart ayında, İsrail'de seçimler yapıldı ve oluşan tablo, İsrail'in en uzun süreli başbakanı Netanyahu'nun yeni hükümet kurmasına imkan vermedi. Bu gelişmeler üzerine bir anlamda Sayın Erdoğan'ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için gözünü kırpmadan, sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı."