Tarihin en çılgın doktoru! Teorisini kanıtlamak için hastalarını kusmuğunu içen doktor: Stubbins Ffirth

Tıp dünyası teknolojinin de gelişimiyle birlikte birçok bilimsel araştırmaya sahne oldu. Ancak geçmiş dönemlerde bilim insanları ortaya attıkları teorileri kanıtlamak için birbirinden değişik yöntemlere başvurdu. Özellikle sarıhumma salgınının yükselişte olduğun 18. yüzyılda yaşayan Amerikalı pratisyen hekim Stubbins Ffirth’in yöntemi günümüzde şaşkınlık yaratıyor.

1784-1820 yılları arasında yaşayan Amerikalı pratisyen hekim Stubbins Ffirth, sarıhumma salgının etkilediği yıllarda çalışmalarına başladı. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin Persilvanya eyaletinde etkili olan salgın nüfusun %10’unun ölümüne sebep oldu. Salgının etkilerinin azaldığı birkaç yıl sonra Pensilvanya Üniversitesi’nde hastalık üzerinde araştırma yaptı. Ffirth’in sonuçlarına göre, yaz aylarında artış gösteren ve kışın görece durağan hale gelen hastalık bulaşıcı değildi. Ona göre hastalığın bulaşıcı sanılmasının sebebi ise yaz mevsiminde bastıran sıcakların insanlar üzerinde yarattığı stresti. Doktor, hastalığın kış mevsiminde daha az gözlemleniyor olmasını bu tezle açıklıyordu.Ffirth’un iddiasını kanıtlamak için denek olarak kendisini kullandı.

Reklam
Reklam

DENEYLERİ MERAK UYANDIRDI

Sarıhumma hastalığının bulaşıcı olmadığını ispat etmek isteyen Ffirth, kısa süre içinde deneylerine başladı. Deneyleri için ise hastalığa yakalanan insanların vücut sıvılarına ihtiyaç duyuyordu. İlk dönem deneylerinde, kollarında yaralar açarak sarıhumma hastalarının kusmuğunu bu yaralara süren Ffirth, bu deney sonucunda hastalığa yakalanmayınca, ikinci adım olarak kusmukları gözlerine dökerek yaratacağı etkiyi gözlemledi. Bir sonraki adımda ise hastaların kusmuğunu kaynatarak kokusunu içine çekti. En sonunda ise hastalarının kusmuğunu içerek hastalığın bulaşıcı olmadığını kanıtlamak istedi.

KUSMUKTAN SONRA YENİ SIVILARLA DENEY YAPTI

Tezini kusmuklarla kanıtlayan Ffirth, daha sonrasında başka vücut sıvılarıyla deneyler yapmaya başladı. Bu yolda hastaların idrarını, salyasını ve kanını içen yaralarına temas ettiren doktor sarıhumma virüsünü kapmadı. Bu deneylerin sonunda ise doktor, sarıhummanın bulaşıcı bir hastalık olmadığını ilan etti.

Reklam
Reklam

BULGULARI TAMAMEN YANLIŞTI

Sarıhumma aslında tamamen bulaşıcı bir hastalıktı. Ancak sivrisinek ısırığıyla insanlara bulaşıyordu. Salgının yaz aylarında görülmesinin temel nedeni de buydu. Bunu Ffirth'ün ölümünden altmış sene sonra kanıtlayacak olan ise Kübalı bilim insanı Carlos Finlay'di.



Anahtar Kelimeler: