Yöneticiler için, verimlilik ve olumluluk iki temel kavramdır. Verimliliği arttırmak çoğunlukla iş süreçleriyle ilgilidir. Olumluluğu arttırmak ise, insanlarla ilişkili bir süreçtir. Bir yöneticinin çevresinde olumlu etki bırakabilmesi, insanların daha yüksek performans göstererek verimli çalışmalarını sağlaması, yöneticinin o insanlara nasıl yaklaştığı ve nasıl bir izlenim bıraktığıyla ilgilidir. Yöneticinin, kabul edici, verici ve sevgi dolu bir yaklaşım içerisinde olması, çevresindeki olumluluğu ve olumluluk aracılığıyla da verimliliği etkileyen bir yansıma yapar. Yöneticilerde çok arzu etmediğimiz eleştirel bakıştır. Yani sürekli her şeyin eksisini bulan, tek kaşı havada, kim nerede ne yanlış yapmış diye dolaşan, boyun açısı yukarıda bir yapıda etrafta dolaşması, çok geleneksel ve olumsuz bir etki bıraktığı için pek kabul gören bir anlayış değildir. Vücut açılarının genişlediği ve sürekli eleştirel bir şekilde insanlara yaklaşmak yerine; sevgi, takdir, onay veren, ellerin açık olduğu ve daha çok omuza dokunan, yeri geldiğinde insanları destekleyen, sevgi dolu bir gülümsemenin yüzünden eksik olmadığı, yanlış olsa bile bir daha olmaması için insanlara sıcak yaklaşabilen bir yaklaşımın olması gerekir. Ellerin kapalı olması, yöneticilerde çok arzu edilen bir davranış değildir. Kolların kapalı durması, elin vücudun arkasında tutulması yöneticilerde uzak durulması gereken davranışlardır. Kolların ve omuzların açık bir şekilde yürünmesi de, çevrede tehdit oluşturan ve korku salan bir anlayıştır. Bunun için yüz hatlarında yumuşaklıkla, sevgiyle gülümseme ile, insanları destekleyen hafif dokunuşlarla beden dilini yönetmek, yöneticilerden beklenen bir davranıştır. Bu da verimliliği olumlu etkileyecektir. Tehdit eden, korku salan, korku unsurlarını yüzünde ve bedeninde taşıyan yöneticiler çevrede korkuyu, korku da verimsizliği getirir. Onun için, korku kültürünü destekleyen beden dili hareketlerinden kaçınmalarını yöneticilere tavsiye ederim.