Teknolojiyi tamamen reddeden ve koronavirüse karşı halkı broşürlerle uyaran topluluk: Amişler

Reform hareketleri ve dini baskılar nedeniyle 18. yüzyılda İsviçre ve Almanya'dan dini özgürlük vadeden Yeni Dünya'ya göç eden ve bugün nüfusu 300 bini bulan gelenekçi Hristiyan mezhebi, hala Avrupa’dan ABD'ye göç ettikleri günkü şartlarda yaşıyor. Modern hayatı ve teknolojiyi reddeden, el emeğine ve işçiliğe önem veren bu topluluk, teknoloji devi ABD'de her türlü teknolojiden uzak yaşıyor.

Bu topluluğun yaşamlarının hikayesi aslında 1600’lü yılların sonlarına kadar uzanıyor. Modern dünya dinamiklerinden uzak bir hayat süren Amişler, ulaşımlarını hala at arabalarıyla sağlıyor. Devlete vergi vermiyorlar ve sosyal güvenlikle ilgilenmiyorlar. Dünyadan oldukça uzak bir yaşam sürdükleri için güvenlik konusunda endişe duymuyor ve askerlik yapmıyorlar. Hava karardığında mum ışığında oturuyorlar ve kılık kıyafetlerini modaya uygun olarak değiştirmiyorlar. Renkli ve baskılı kumaşlar giymiyorlar. Her köyde sadece bir telefon bulunuyor ve onu acil durumlarda için kullanıyorlar.

Reklam
Reklam

1600’lü yılların sonunda reform hareketinin etkisinde Amişler, doğumunda sonra bir çocuğun vaftiz olmasının mantıksız olduğunu ve herkesin 18 yaşından sonra kendi iradesiyle karar vermesi gerektiğini savunuyordu. Katolik Kilisesi bu fikre tepki göstererek yüzlerce insanı öldürdü. Amişler de öldürülen gruplardan biriydi. Bu nedenle Amişler toplum olarak teknolojiden uzak bir hayatı tercih etti.

Amişler ismini İsviçreli Jacob Amman’dan alıyor. Avrupa’daki baskıdan yorulan topluluk yaşam alanlarını Amerika’da oluşturdu. Her ailenin 4-5 çocuk yapması sebebiyle de 2026'da nüfuslarının 500.000'i bulması bekleniyor. Topluluk içerisindeki kurallar ise hala pek çok insanı şaşırtmaya devam ediyor. Kadınlar evlenene kadar siyah örtü, evlendikten sonra ise başlarına beyaz örtü bağlıyor. Erkekler ise evlendikten sonra sakal, bekarken ise bıyık bırakıyorlar. Traktör kullanmıyorlar; bütün üretimlerini 17. yüzyıl aletleri yani saban ve benzeri aletlerle sürdürüyorlar. Hastalandıklarında hastaneye gitmek yerine doğal tedavi yöntemlerini tercih ediyorlar. Hastanelik bir durum söz konusu olduğunda ise masrafları imece usulü karşılıyorlar. Kendi aralarında Almanca'nın bir lehçesini kullanan Amişler, 8 sene İngilizce öğretilen okullarda okumalarına rağmen aksanlarında belirgin bir fark oluyor. İlginç yaşam tarzları sebebiyle yaşadıkları yerler turist akınına uğruyor. Ancak Amişler, bu turist gezilerden oldukça rahatsızlar. Fotoğraflandıklarında ruhlarının uçup gideceğine inanan Amişler, turistlerin onları fotoğraflamasına pek sıcak bakmıyorlar.

Reklam
Reklam