Sarı kırmızılı ekip için korku filmine dönen karşılaşma, Beşiktaş içinse de komedi senaryosunu andırıyordu. Fakat bu komedinin 2 yönü vardı. Birincisi, maçın bitiminde bu kadar eleştirilen Beşiktaş’ın Rams Park’tan 1 puanla dönmesi! Bir kazanç mıdır evet…
İkincisi ise, ilk golü sen buluyorsun ve rakip daha 34. dakikada 10 kişi kalıyor. Bu şartlarda farka gidip hem taraftarını havaya sokardın hem de takıma gerekli umudu verirdin. Ama olmadı! 10 kişi, geride olan takıma puan verdi… O gece Sergen Yalçın Beşiktaş’ın teknik direktörü değil de Candaş Tolga Işık’ın karşısında yorumcu olarak yer alsaydı acaba ne derdi çok merak ediyorum… En nihayetinde bu senaryo içinde 1 puan Cimbom için kazanç, Kara Kartal için kayıp olarak değerlendirilebilir.
Samsunspor-Fenerbahçe maçı bana Avrupa Yakası’nın o çok bilinen repliğini hatırlattı. Ata Demirer’in ‘‘Ne olacak bu Fener’in hali’’ ile başlayan ve takımın devamlı 1 parçasının eksik olması ile devam eden o meşhur replik… Samsun’da öyle bir maç oynandı işte. Ezeli rakibin Galatasaray hazır puan kaybetmiş, rakibin Samsunspor senin gibi Avrupa yorgunu ve o takımın senden daha az geniş kadrosu bulunmakta. Sen kazanıp farkı indirip, Milli araya mutlu girebilirsin ama olmadı.
Hep bir eksik hep bir ucundan kaçırma hep hep hep… Sene başı eski başkan Ali Koç’un ‘‘Tarihin en iyi Fenerbahçe kadrosu’’ naraları ile başlanan sezon, bugün 8.hafta sonunda liderin 6 puan gerisinde kaldı. Sorun nerede? Kadro en iyi kadro mu? Tartışılır, en geniş olabilir ama en iyisi demek zor. Mesela Jhon Duran nerede? Tek santrafor sisteminde En-Nesryi ile devam mı? Hala mı çok koşan Szymanski? Ve son sorum emin misiniz Tedesco’dan? Kritik bir soru… 5 maç oldu yeni hoca geleli ama ne bir gelişim ne bir değişim. Üstelik Alanya,Kasımpaşa ve Samsun beraberlikleri. Başkan Sadettin Saran'ı bir an evvel göreve çağırmak istiyorum. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden bir an önce değişim, gelişim, yükseliş!